Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), geride bıraktığımız hafta içinde, yıllar önce bir reality show programında “masumiyetin karinesi”nin ihlal edilmesi nedeniyle Türkiye aleyhinde verdiği karar çok önemli...
Çünkü Türkiye’de, bu kararı gerekçe gösterip AİHM’e başvuracak o kadar çok mağdur var ki!
Haberi okumamış olanlar olabilir, o nedenle önce AİHM’in aldığı kararı açıklayayım.
AİHM, 2002 yılında bir cep telefonu mağazası sahibini 35 bıçak darbesiyle öldüren ve ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Serdar Menderes Karadağ’ın açtığı davada, ‘’Türkiye’nin adil yargılama hakkını ihlal ettiğine’’ hükmetti.

Haberin Devamı
‘TV Mahkemeleri’ne AİHM’den hukuk dersi

Çünkü AİHM, davacı gözaltındayken avukata ulaşamadığı, henüz mahkum edilmeden cinayetle ilgili yapılan televizyon programında yetkililerin görüş açıklayarak “masumiyetin karinesi’’ ilkesini ihlal ettikleri ve daha sonra kendisini savunan kişinin avukatlık yeterliliği olmadığı gerekçesiyle, adil yargılama hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
AİHM’in bu kararını okuduktan sonra Türkiye’de son zamanlarda yaşananları bir göz önüne getirin...
Hafızalarınızı biraz zorlayın ve “Ergenekon”dan başlayıp “Balyoz”a kadar uzanan operasyonlarda gözaltına alınan insanlar hakkında televizyon ana haber bültenlerinde ya da tartışma programlarında söylenenleri bir düşünün...
Ve ardından da, haklarında henüz dava açılmadan ve “masumiyet karinesi” hiçe sayılarak “kesin olarak suçlu” ilan edilen insanların AİHM’e başvururlarsa olacakları hesap edin...
Mahkemelerin yerini “Televizyon mahkemeleri” alırsa, olacağı bu!
Peki bizim suçumuz ne?
Ödediğimiz vergilerle oluşan devletin hazinesindeki para, bize yatırım ve hizmet olarak dönmesi gerekirken, niye bir avuç “hukuk katili” yüzünden niye tazminat olarak AİHM’e gitsin?
Adaletin yerini bulması için o tazminatları insanları yargılanmadan suçlu ilan edenlerin ödemesi gerekmez mi?

‘TV Mahkemeleri’ne AİHM’den hukuk dersi
Çeşme Festivali’ne yedi starlı ‘Final’!
Siz bu satırları okuduğunuzda ben, yıllar sonra “Çeşme Festivali” için Çeşme’ye gitmiş olacağım... Hafızam beni yanıltmıyorsa son olarak 1986 ya da 1988’de gitmiştim festival için Çeşme’ye... Demek ki, festivalin yaşından çok yıl geçmiş aradan...
Aradan geçen yılların Çeşme’yi ve “Çeşme Festivali”ni nasıl değiştirdiğini gözlemlemek benim için de ilginç olacak.
Türkiye’de ilçe bazında, ara vermeden her yıl hem de uluslar arası boyutta festival düzenlemek zor iş... “Çeşme Festivali”, bu açıdan güzel bir örnek... Çeşme’nin Bodrum’a alternatif bir turizm beldesi olmasında hiç şüphe yok ki “Çeşme Festivali”nin de katkısı büyük... O nedenle, ara sıra “nadasa” bırakılsa da, “Çeşme Festivali”nin bayrak taşıyıcılığını yapanları kutlamak gerek...
Çünkü festival, son beş yıldır ara vermeden yapılıyor.
28 Haziran’da başlayıp, 3 Temmuz’da sona erecek “Çeşme Festivali”nde çoğu yıllarda olduğu gibi bu yıl da “yıldız yağmuru” yaşanacak. Üstelik bu “yıldız yağmuru” aynı gece yaşanacak.
Uluslararası Şarkı Yarışması’nın finalinin yapılacağı Amfi Tiyatro’da sahne alacak şarkıcı kadrosuna bakar mısınız?
Bonnie Tylor, Emre Altuğ, Murat Boz, Mustafa Ceceli, Sertab Erener, Soner Sarıkabadayı ve 2010 Eurovision beşincisi Safura...
Öyle sanıyorum ki, festivali düzenleyenler, yapımcı Ahmet Çelenk’e, “Renkli bir final olsun” demiş, o da nazının geçtiği tüm şarkıcıları alıp Çeşme’ye getirmiş.

Haberin Devamı

Emre Aydın’ın hedefi yurtdışında tanınmak

‘TV Mahkemeleri’ne AİHM’den hukuk dersi

2008’de MTV’nin MTV EMA Yarışması’nda “Avrupa’nın En Sevilen Şarkıcısı” seçildikten sonra nisan ayında çıkardığı “Kağıt Evler” adlı albümle müzikteki çıkışını sürdüren Emre Aydın’ın resmi internet sitesi 10 dilde yayın yapmaya başladı.
Emre Aydın, emreaydin.org adlı sitesinin Azerice, Bulgarca, Almanca, Flemenkçe, Fransızca, Yunanca, İtalyanca, Rusça, İspanyolca ve İngilizce yayına başlamasını yurtdışına açılma yolunda ilk adım olarak yorumladı. İşte şarkıcının bu konuda söyledikleri:
“Bu çalışmayı yapmamızın iki ayrı nedeni var. Birincisi; beni ilk çıktığım günden itibaren destekleyen insanlara hep daha iyisini vermeye çalışıyoruz. İkincisi; MTV EMA’yı alarak bir şekilde yurtdışında da insanlar Emre Aydın diye bir Türk sanatçının varlığından haberdar oldu, ama biz bu hamle ile yurtdışında çalışmalar yapmak istediğimizi belirtiyoruz. Daha önce de hep söylediğim gibi benim yurtdışına açılmaktan kastım yurtdışındaki ülkelere gidip sadece oradaki Türklere şarkı söylemek değil. Ne zaman ki, başka bir ülkede o ülkenin insanlarına şarkı söylerim ve beni alkışlarlar o zaman yurtdışına açılmış olurum. Bunun için uğraşıyoruz.”

Haberin Devamı

‘TV Mahkemeleri’ne AİHM’den hukuk dersi

En son kocalar duyar!
İki kez evlenip ayrılan bir arkadaşımla Defne Samyeli Eren Talu olayını konuşuyorduk. İlk eşinden, hayatına giren genç sevgilisi yüzünden boşanan, ikinci eşiyle ise kendisini aldattığı için yollarını ayıran yani ihanet acısını hem tattırıp hem de tadan arkadaşım şöyle bir tez ileri sürdü:
“Bir erkek eşini aldattığında kadın bunu hemen öğrenir, kadın erkeği aldattığında ise en son eşinin haberi olur.”
Neden diye sorunca bu konuda tecrübe sahibi olan arkadaşım anlatmaya başladı:
“Bir erkek, eşini aldatmaya başladığında, bunu duyan ve görenler, hiç çekinmeden gidip kadına, “Eşin seni aldatıyor” der... Ancak aynı şey erkekler için geçerli değildir. Bir insan, arkadaşının karısının onu aldattığını görse bile gidip eşine, “Karın seni aldatıyor” diyemez. Çünkü erkek, böyle bir habere müthiş reaksiyon gösterir. Haberi verenle kavga eder. O yüzden bir kadının ihanetini, en son kocalar duyar.”
Tecrübe konuşunca, ben sustum...
Arkadaşımın tezi bana ilginç gelince paylaşmak istedim.