Memleketlerini ziyarete gidemeyenler yerel kanallarda naklen yayınlanan festival ve şenlikler sayesinde memleket havası alma şansı buluyor
Bir, iki kanal ya da bir, iki şenlikten naklen yayınla sınırlı bir olay değil bu. Pazar günü uydudan yayın yapan televizyon kanalları arasında tur atarken dikkatimi çekti.
Karadeniz’den Trakya’ya birçok yerel kanal, bölgelerindeki kültür sanat ve dayanışma şenliklerini naklen yayınlıyor.
Yerel kanallar, amatör çekimler ve rejiyle ekrana taşıdıkları şenlikler sayesinde günü kurtarıyor, bu yayınları uydudan izleyenler de bu sayede memleket havası soluyorlar.
Bu gerçeği kim nasıl okur bilemem, ama bana göre çok sağlam sanılan zeminlerin zamanla nerelerden ve neden çatlayacağını gösteren bir dip akıntısı.
Çünkü doğdukları yerde değil, doydukları yerde yaşamak zorunda kalan ve memleket hasretiyle yanıp tutuşan insanların tam da arzuladıkları bir şey bu.
Bölgelerinde yapılan şenliklerden naklen yayın yapan kanallar, aslında verimli bir damar yakaladı.
İşleri ya da ekonomik imkanları elvermeyince memleketlerini ziyarete gidemeyenler, şenlikler ve festivallerden yapılan bu naklen yayınlar sayesinde bedava ‘memleket havası’ alıyor.
Rize’den, Trabzon’dan Samsun’dan, Sivas’tan veya Trakya’dan yapılan bu canlı yayınların ne denli geniş bir çoğrafyadan izlendiğini gösteren veriler de var.
Televizyonlar, izleyicilerine gönderdikleri SMS’leri yayınlama imkanı sunuyor.
Trabzon’un Şalpazarı, Araklı ya da Çarşıbaşı’nda yapılan şenlikleri naklen yayınlayan yerel kanallara sadece Türkiye’den değil, dünyanın dört bir yanından SMS yolluyorlar.
Ulusal kanallar, ‘yaz gelince nasılsa reytingler düşüyor’ düşüncesiyle dizilerin tekrar yayınlarını ekrana getirdikleri saatlerde, uydudan yayın yapan yerel kanallara gelen SMS’ler, ‘yaz tatili’nde sanılan seyircilerin aslında nerelere kaçtığını gözler önüne seriyor.
Ve bu anlamda yerel kanallar ciddi bir boşluğu dolduruyor.
Hangi yerel televizyon, hangi şenliği yayınladı?
Malum; yaz gelince memleketin her yanı ‘şenlik’ kaynıyor. 1 Ağustos 2010 Pazar günü hangi yerel kanalın, hangi ‘şenlik’ten naklen yayın yaptığının çetelesini tuttum ve ortaya şöyle bir tablo çıktı:
tv58: Koyulhisar Eğriçimen Yaylası 8’inci Geleneksel Kültür ve Sanat Festivali.
Kral Karadeniz: Sabah saatlerinede Trabzon Şalpazarı Üzümözü Köyü Vakfı Ağa Konağı Şenlikleri, öğleden sonra Trabzon Çarşıbaşı Geleneksel Kaldırım Yayla Şenliği, akşam ise 5.’inci Kürtün Su Sporları Şenliği.
akstv: Samsun Kavan Dernekler Federasyonu 2’inci Kültür Sanat ve Dayanışma Festivali.
Çay TV: Trabzon Araklı Pazarcık Yayla Şenlikleri.
Tek Rumeli TV: Silivri 46’ncı Yoğurt Festivali.
tv52: Ordu Gölköy 3’üncü Düzyayla Şenliği.
RTÜK’ün yumruk hesabı ve cezası
Ahmet?Türk’e yumruk görüntüsünü 65 kez yayınlayan?Star?TV’ye 250 bin TL, yumruk atan adama 7 bin?TL ceza verildi
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Ahmet Türk’e atılan yumruğu üç günde toplam 65 kez ekrana getirdiği için Star TV’ye 250 bin TL ceza verdi.
Ahmet Türk’e Samsun’da yumruk atan adama mahkeme kaç bin TL ceza verdi?
7 bin lira.
Star TV, o görüntüyü kaç kez yayınladı?
65 kez.
Bir görüntü başına düşen ceza kaç lira?
3.486 TL.
Allah’tan RTÜK, Star TV’ye ceza keserken, mahkemenin yumrukçuya verdiği para cezasını dikkate almadı.
Şayet RTÜK, onu ölçü alsaydı Star TV’ye keseceği ceza 65 x 7 bin olurdu ki, bu da toplam 455 bin TL ederdi.
Kanaatim o ki RTÜK, bu indirimi uzmanlarının hazırladığı rapordaki şu vurguları dikkate alarak yaptı:
“Yayın Kuruluşu bahsedilen olayı, tasvip edilemez bir saldırı yorumlamasıyla vermiştir. Buna rağmen yayıncı kuruluş söz konusu olayı haber verme sorumluluğu ve haberin kapsamını aşacak şekilde aşırı tekrarlarla vermiş ve yayıncı sorumluluğunu yerine getirmemiştir.
Ayrıca, haberlerin verilişi sırasında, yayın kuruluşu tarafından söz konusu şiddet olayının kınanması yönündeki vurguların yanı sıra, vatandaşların tahrik edilmesine yol açabilecek bir yayın yapıldığı, dolayısıyla ‘Yayınların şiddet kullanımını özendirici veya ırkçı nefret duygularını kışkırtıcı nitelikte olmaması’ ilkesinin (4/v) ihlal edildi.”
Buna da şükür! Yılmaz Özdil Uğur Dündar ikilisi, “Bu olay tasvip edilemez” deyip, kınamamış olsa demek ki, Star TV’nin yayın lisansı bile tehlikeye girmişti.
Dip not: Bu bir ‘kara mizah’ yazısıdır.