UZAKDOĞU’DA TÜRK İZLERİ

Uzakdoğu turuna başlayalı bir hafta oldu. Memleketten bu kadar uzak kalınca milliyetçiliğim tuttu galiba. Uzakdoğu’da Türke ve Türkiye’ye dair bir şey gördükçe ve duydukça acayip mutlu oluyorum valla.

Neler mi onlar?

Örneğin bugüne kadar adını hiç duymadığım Türk markalarının Uzakdoğu ülkelerindeki süpermarketlerin raflarında ürünlerinin olması, televizyon kanallarındaki Türkiye turu reklamları…

Tai Hava Yolları’nın film repertuvarında Russel Crowe’un Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz’ı oynattığı ‘The Water Diviner’ filmi görünce duyduğum mutluluğun kat be katını Emirates’te yaşadım. Çünkü Emirates’in müşterilerine sunduğu müzik seçenekleri arasında Türkçe de mevcut. Yunan müziği seçeneğinde sadece bir şarkıcının albümü bulunurken Türkçe repertuvar şu 10 albüm var:

Ozan Doğulu, Yasin Keleş, Mehmet Erdem, Emre Aydın, Tarkan, Oğuzhan Koç, Muhteşem Yüzyıl Vol. 2, Sıla, Rafet El Roman ve Aslı Güngör.

Emirates’te Türkçe film seçeneği de var, ama çoğu Hollywood yapımı. Keşke ‘Asmalı Konak’, ‘Meryem’, ‘Mommo’ ve ‘Mustafa’dan başka Türk filmi de girse Emirates’in repertuvarına.

ARAMIZDAKİ YALANCILAR

Yaşayan insanlar için “Öldü” haberini(!) yapanlar ve yayanlarla birlikte yaşıyoruz… Aynı binada oturuyor, aynı toplu taşıma araçlarıyla işe gidip geliyoruz ya da onlarla aynı yerde çalışıyoruz…

Bir insana ulaşmanın gittikçe kolaylaştığı bir devirde, duydukları her bilginin doğru olup olmadığına bakmadan, “İlk biz verdik. En çok tık’ı biz aldık” diye hava atmanın peşinde koşanların gerçek ortaya çıkınca şu düzeltmeyi yapmalarını bekliyor her insan: “Haberimiz yalan çıktı, özür dileriz.”

Maalesef ki öyle bir erdemleri yok.

Ne bu yalan haberi ortaya atanlarda böyle bir incelik var ne de sosyal medyada bunu yayanlarda…

Çünkü “yalan”ı “gerçek” diye sunanların derdi tık, onlarınki RT ya da beğeni…

Yaptıkları ve yaydıkları yalan haber, o kişinin, yakınlarının ve sevenlerinin dünyasını allak bullak etmiş, kimin umurunda?

Çünkü çoğunlukla “gerçek kişi”ler yok karşınızda.

Dikkat edin bakın, bu tür asparagasları yapanların çoğu gerçek isimleriyle değil, takma isimlerle cirit atıyorlar sanal dünyada.

Çok merak ediyorum, bu yaratıklar, gece başlarını yastığa nasıl koyup, gönül rahatlığı içinde uyuyorlar acaba?

Merak ettiğim bir şey daha var bunlarda.

Yaşayan ünlüler hakkında ha bire “Öldü” haberi çıkaranlar, acaba nasıl bir haz alıyorlar yaptıklarından?

GÜNÜN SÖZÜ

Savaşmak istiyorsan kendi cahilliğinle savaş. (Albert Einstein)