Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Mimoza’ adlı son albümü 200 bin tirajını aşınca ‘Platin Plak’ ödülü kazanan Volkan Konak, şu sıralar konserden konsere koşuyor.
Salı akşamı Trabzonlu İşadamları ve Bürokratları Derneği’nin (TİAB) gecesinde sahne alan Konak, dün gece de Harbiye’deydi.
TİAB’ın Ümraniye T Park’taki tesislerinde düzenlenen ve sunuculuğunu Sema Öztürk’ün yaptığı ‘Yaz Ortası Mehtabı’ adlı gecede sahneye çıkan Konak, hemşerilerini sadece şarkılarıyla değil, anlattığı fıkra gibi olaylarla da eğlendirdi.
Atalay Şahinoğlu’nun başkanı olduğu TİAB’ın gecesine bin 200 civarında davetli katıldı. Aralarında; Kadir İnanır, Yılmaz Ulusoy, Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin, Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç, Köksal Şengün, Ergun Gürsoy, Ali Ağaoğlu, Kemal Ayvacı ile Turgut Aydın gibi Trabzonlu sanatçı, işadamı, siyasetçi ve bürokratın da bulunduğu gecede Konak, fıkra gibi bir olayı sevenleriyle paylaştı.
‘Amerikan sermayesi’ diye Pepsi’nin reklamlarında oynamayı reddeden Volkan Konak, 17 eyaleti kapsayacak turne için Amerika’ya gideceğini söyledi.
Konak’ın ABD turnesine Kadir İnanır’dan itiraz geldi. Yaptığı konuşmada Konak’a övgüler yağdıran İnanır, “Amerika işini sevmedim” dedi.

Haberin Devamı

Arkanda plaka mı var, kaçsana!Volkan Konak’ın, dinleyenleri kahkahaya boğan ‘fıkra gibi olay’ına gelince:
Trafik polisinin, kırmızıda geçen yayalara da ceza yazdığını gören Tonyalı yaşlı bir nine, karşıya geçmek için yeşilin yanmasını bekler.
Karşı taraftaki gençlerden biri, nine gibi sabırlı değildir, yeşilin yanmasını beklemeden ilk fırsatta karşıya geçer.
Trafik polisi genci enseler ve “Kırmızıda geçtin. Yeni trafik kanununa göre bunun cezası şu kadar” der.
Işık ihlali yapan genç, önce cezaya itiraz eder, polisin ceza yazmakta ısrarlı olduğunu anlayınca bu kez yalvarmaya başlar.
Bu durumdan rahatsız olan yaşlı kadın, gencin yanına gidip, kulağına şunu fısıldar:
“Uşağum, arkanda plaka mi var? Kaçsana.”

Demokrasinin kıymetini bilelim
İran, Nevşin Mengü’nün yazdıklarına bakılırsa, eğlence adına bir dizi yasakların olduğu yer

Zaman zaman gündeme gelen ve tartışılan bir konu bu:
‘Türkiye, İran gibi olur mu?’ ya da ‘Türkiye, Cezayir olur mu?’
İnşallah olmaz.
Olmamalı da.
Hürriyet’te yayımlanan ‘Şaşırtan İran’ dizisinde anlatılan yaşamı okuyunca gerçekten de şaşırmamak elde değil.
Gitmedim, görmedim, ama Nevşin Mengü’nün yazdıklarına bakılırsa eğlence adına bir dizi yasakların olduğu bir yer İran.
Alkol, bar, gece kulübü, konserlerde dans etmek, kadınların şarkı söylemesi, şarkı sözlerinde aşka dair sözlere yer vermek yasak.
Sokakta olmayan eğlence, gizlice düzenlenen ev partilerinde.
2 milyon insanın uyuşturucu alım satımıyla uğraştığı İran’da, resmi rakamlara göre uyuşturucu bağımlısı olan insan sayısı ise 4 milyon. Müthiş bir rakam.
İran ‘Ahlak Polisi’nin kafelerde mum ışığını yasaklamasına ne demeli? İranlı kafe işletmecisinin anlattığına göre bunun sebebi de şu:
“Masalara mum koyduk. Şık ve ilgi çekici olacağını düşündük. Ancak denetim esnasında ahlak polislerini rahatsız eden de masalara konan mumlar oldu. Polis, mumun gençlerin aklına romantik düşünceler getireceğini ve birbirlerine yakınlaşmalarına neden olacağını söyleyerek mumları kaldırmamızı emretti.”
Bunu okuyunca aklıma şu ‘Temel fıkrası’ geldi:
Ramazan’ın ilk günü açlık başına vuran Temel, vakit geçirmek için İstanbul’da tura çıkar.
Akşamüstü Galata Köprüsü’nden geçerken, köprü altındaki restoranlarda turistlerin rakı balık sefası yaptığını görür.
Ağzı sulanarak baka kalır onlara.
Temel’i gören turistlerden biri kadehini kaldırır ona doğru.
Bunun üzerine Temel, turiste şöyle der:
“Dininizin kıymetini bilin.”
Şimdi gel de Türkiye’deki rejimin kıymetini bilme!

Haberin Devamı

Süreyya Yalçın’ı bakalım kİm ‘oyuncu’ yapacak?
Film ve dizi yapımcıları; işte size altın fırsat. Türkiye’nin en gözde ‘İkoncan’larından Süreyya Yalçın, Hello! dergisine verdiği söyleşide bombayı patlattı. Süreyya Yalçın, “İş hayatına atılmayı düşünüyor musunuz?” sorusuna verdiği yanıtta ‘gönlünde yatan aslan’ı da açıkladı:
“Evet, düşünüyorum. Modayı yakından takip ettiğim için büyük bir ihtimalle moda üzerine bir iş yapacağım. İlk kez size söylüyorum; her an oyuncu da olabilirim. İyi bir senaryoda rol almayı hobi olarak düşünüyorum.”
Bakalım hangi yapımcı daha hızlı davranıp, Süreyya Yalçın’ı ‘iyi bir senaryo’da rol almaya ikna edecek?