Ünlülerin oynadığı zayıflatıcı ürünleri satan ve reklamı yayınlayan sitelere Sağlık Bakanlığı ceza kesti. Ancak o ürünlerin kampanya yıldızları nedense pas geçildi. Tüketiciyi yanıltmanın cezası var da, insanları kandırmanın, güveni suistimal etmenin cezası niye yok?
Kamuoyunun tanıyıp sevdiği ünlülerin, reklamlarını yaptıkları ürünlerin tanınırlığını ve pazar paylarını artırdığı bir gerçek.
Bu oran kampanyada kullanılan ünlüye, ürüne ve kampanyaya göre değişiklik arzetse de, taraflar memnun bu işbirliğinden.
Satan, sattıran ve alan da memnunsa sorun yok.
Satan ve sattıran memnun, ama tüketici mutlu değilse, o ürünü piyasaya sürenler kadar, “Bunu alın” diyen kampanya yıldızları da kusurlu demektir bu durumda.
Ama gel gör ki bu işten kazançlı çıkanlardan sadece bir kısmına kesiliyor ceza.
Sağlık Bakanlığı; Seda Sayan, Mesut Yar ve İvana Sert gibi ünlüleri reklamlarında kullandıkları için internetten peynir ekmek gibi satılan zayıflatıcı ürünleri yasaklamıştı. Uyanıklar bu kez ‘gıda takviyesi’ adı altında Tarım Bakanlığı’ndan izin alıp, satışlara devam edince Sağlık Bakanlığı müdahil oldu konuya. Bakanlık, bu ürünleri satanlara ve reklamı yayınlayan internet sitelerine ceza kesti.
O ürünlerin kampanya yıldızları nedense pas geçildi.
Tüketiciyi yanıltmanın cezası var da, insanları kandırmanın, güveni suistimal etmenin cezası niye yok?
Artık aldıkları reklam parasını mı iade ederler, yoksa ilgili kurumlar onlara belli bir süre ‘reklama çıkma yasağı’ mı uygularlar bilemem.
Bu devleti yönetenlerin işi.
Sırp bakıcı “kobay” sanki!
Ama onların ceza almadan bu işten sıyırmaları bana hiç de hukuki, vicdani ve akıl karı gelmedi.
Bu yıldızlardan İvana Sert’in yaptığı savunmaysa bana özürü kabahatinden büyük gibi geldi:
“Ben bu ürünler yararlı ve yasal olarak satılıyor düşüncesiyle gelen teklifi kabul edip tanıtımında yer aldım. Böyle bir yasağı sizden (Haberi yapan muhabiri kastediyor) duydum. Hemen avukatım devreye giriyor. Eğer öyle bir şey varsa durduruyoruz. Ben sağlıksız bulunan bir ürünü asla tanıtmam, böyle bir şeyin içinde yer almam. Oğlumun Sırp asıllı bakıcısı biraz şişmandı. Önce onun denemesini istemiştim. Kilo verdiğini görünce teklifi kabul ederek tanıtım filmlerinde oynamıştım. Gerekli yasal incelemeleri yapıp anlaşmamı gözden geçirerek yayını durduracağım.”
Biraz şişman olan ‘Sırp asıllı bakıcısı’nı resmen ‘kobay’ olarak kullanmış hanımefendi.
İvana Sert’in bakıcının etnik kimliğine bu denli vurgu yapmasını da anlayabilmiş değilim.
O da yetmezmiş gibi bu ürün yasal mı, değil mi onu bile kontrol etmeden kabul etmiş kampanya yıldızı olmayı.
Aynı Ahmet Kaya’nın ‘Başım Belada’ şarkısındaki gibi bir tablo var ortada:
‘Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça.’
HÜLYA AVŞAR ŞiKE YAPTI!
GÜNÜN SÖZÜ
Ey dost! Kul hakkı nedir bilir misin?
Allah, yarına bırakır, yanına asla bırakmaz...