Yeter be Hüsnü, bize fenalık geldi!
Deniz Seki, cezaevi ve Hüsnü Şenlendirici üçlemesinden bana fenalık geldi...
Sadece bana mı?
Benim gibi birçok insana da...
İspatı ortada...
Kral TV gecesinde Hüsnü Şenlendirici ikinci kez sahneye çıktığında salon boşalmıştı.
Niye? Sırf bu olayların insanlarda yarattığı öfke nedeniyle...
Hüsnü Şenlendirici iyi bir müzisyen olabilir...
Onun gibi bu ülkede yüzlerce iyi müzisyen var.
Hangisine gösteriliyor bu kadar itibar?
Hüsnü Şenlendirici yıllardır televizyonlarda, gazete sayfalarında...
Müzik adına bir şey yaptığı için mi?
Hayır...
Deniz Seki, bu ilişkide yaşadığı sorunlardan kurtulmak için kendini içkiye ve uyuşturucuya verdi ve sonunda hapse girdi.
Seki’nin ailesi, “Bütün bunlar senin yüzünden” deyip Hüsnü Şenlendirici’yi aforoz etti ama adam pes etmedi...
Şenlendirici bir bakıyorsunuz boynuna astığı kilitli kolye ile gündemde...
Neymiş efendim, Deniz Seki demir parmaklıklar ardında ya, güya o kelepçe de onun simgesi...
Sevsinler seni...
Bir bakıyorsunuz, “Beni cezaevine sokmuyorlar ama klarnetimi çalarken gözlerimi kapatıp bana yasak olan demir parmaklıklardan içeri giriyorum” ya da, “Deniz çıktığında kendi şahsıma hacca, umreye gitmek istiyorum” gibi ipe sapa gelmez demeçleriyle gündemde...
İster hacca git, ister “Denizleri aş da gel”...
Yeter artık, bize ne?
Skytürk’ün hava durumu sunucusu Özgül Menderes’in hamile olduğunu yazdığımda, doğumuna daha dört ay kadar vardı.
O yazının üzerinden demek ki, dört ay kadar geçti.
facebook’ta Özgül Menderes’in beş aylık olan oğluyla birlikte çekilmiş fotoğraflarını gördüm çünkü...
Doğuma bir hafta kalıncaya kadar çalışmaya devam eden Özgül Menderes, doğum izni biter bitmez yine kameraların karşısına geçti.
Oğluna Deniz Nejat adını veren Özgül Menderes, “Deniz, benim çok beğendiğim bir isimdi. Deniz aynı zamanda eşimin ikinci adı... Ama nedense Deniz adını kullanmıyordu. Şimdi bu ismi aktif hale getirdik. Nejat ise babamın adı. Uzun yıllar onun hatırasını yaşatmak için de ikinci adını Nejat koyduk” dedi.
TRT 2’nin açıldığı günden beri Etiler Ulus’taki merkezine gider gelirim... TRT 2’nin şimdilerde “Boğaziçi’nden”, “Gecenin Sesi” gibi programları yaptığı bahçenin nefis Boğaz manzarasını da çok iyi bilirim...
Ancak o binanın 360 derece İstanbul manzaralı olduğundan bi haberdim...
Hafta içi TRT İstanbul Televizyon Müdürü Ömer Erdem, beni Ulus’taki binanın tepesine çıkarınca şaşırdım kaldım...
Yok böyle nefis bir manzara...
Şaryoyu kur, kamerayı yerleştir, bir dakikada İstanbul’u 360 derece turla...
Binanın terasından geniş açılı bir kamera ile hem Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, hem de Boğaziçi Köprüsü’nü aynı kadraja sığdırıp, yayınla...
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Boğaziçi’nden” programına konuk olup Tuluhan Tekelioğlu’na, “Çok güzel manzarası var buranın... Çok iyi butik otel olur buradan” dediğinde, o binaya niye Kültür Bakanı değil de, Turizm Bakanı gözlüğüyle bakıyor diye geçirmiştim içimden...
Ömer Erdem’le terası turlayınca hak verdim Ertuğrul Günay’a...
TRT İstanbul Televizyonu Müdürü Ömer Erdem, Allah’tan Kültür ve Turizm Bakanı’nı çıkarmamış binanın tepesine...
Çıkarsaydı Ertuğrul Günay, gördüğü manzara karşısında şoke olur, şoku atlattıktan sonra da kesin el koyardı TRT’nin binasına...
Ömer Erdem, TRT’nin terasını, şeffaf dekorlarla nasıl müthiş İstanbul manzaralı stüdyolara dönüştürmek istediğini anlattı.
Erdem’in bürokrasi engeline takılmadan projelerini hayata geçirmesini diliyorum.
Şimdiye kadar hiçbir yöneticinin TRT’nin terasını niye değerlendirmeyi akıl etmediğini de vurgulamadan edemiyorum.
Nasıl da hızla akıp gidiyor zaman... Televizyon dünyasının önemli aktörlerinden biri ve AKP İstanbul Milletvekili Osman Yağmurdereli’nin ölümü daha dün gibiydi...
Sıcak bir ağustos günü, Fatih Camisi’nde mahşeri bir kalabalığın kıldığı cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı’na defnedilmesinin üstünden bir yıl geçti.
Yağmurdereli, ölümünün birinci yıldönümü olan 2 Ağustos’ta Aşiyan’daki mezarı başında siyaset, sanat ve televizyon dünyasından dostlarının katılacağı bir törenle anılacak.
Esin Yağmurdereli, Aşiyan Mezarlığı’ndaki törenin ardından Göktürk’teki villasında eşi için mevlüd okutacak.
‘Hicran Yarası’ bu, yaz tatil yapmaz
Merhum dizi yapımcısı Osman Yağmurdereli’nin eşi Esin Yağmurdereli’nin yapımcılığını üstlendiği ilk dizi olan “Hicran Yarası”...
Televizyon kanallarının yaz gelince dizilere uyguladığı yaz gelince kış sezonu dizilerinin “yaz tatili”ne çıkıp, ekrana ara vermesi artık televizyon dünyasının değişmeyen bir ritüeli...
Ama bazı diziler için “yaz”, “kış” fark etmiyor.
Örneğin TRT 1’deki “Hicran Yarası”...
Merhum dizi yapımcısı Osman Yağmurdereli’nin eşi Esin Yağmurdereli’nin yapımcılığını üstlendiği ilk dizi olan “Hicran Yarası”, diğer yapımlar gibi yaz gelince yayınına ara verip tatile çıkmadı.
İlk 13 bölümünde yönetmenliğini Nursan Esenboğa’nın üstlendiği dizi, ikinci 13’te yönetmen değişikliği yapıp yoluna devam etti.
Esin Yağmurdereli’nin şirketi Yağmur Yapım, Yağmur Ajans’ın “Kınalı Kar” dizisini başarıyla yöneten Taner Akvardar’ı “Hicran Yarası”nın yönetmen koltuğuna oturttu.
Yönetmen değişikliği ve Zeynep Mansur’un da oyuncuların arasına katılmasıyla kadrosu daha da güçlenen “Hicran Yarası”, seyirci ilgi gösterdiği sürece ilkbahar, yaz, sonbahar, kış gibi mevsim ayrımı yapmadan yayınını sürdürecek demek ki!