YILMAZ ERDOĞAN iŞTE ŞİMDİ YANDI!
Şurası bir gerçek ki bu ülkede insanların beğenip gişede ödüllendirdiği hiçbir filmi eleştirmenler beğenmiyor. Eleştirmenlerin “Çok iyi” dediği filmleri de halk sevmiyor.
Festivallerde jürilerin ödül yağdırdığı filmleri izleyici ödüllendirmiyor. İzleyicinin beğendiği filmlere de festivallerden ödül çıkmıyor.
Buna örnek son ‘Altın Portakal.’
Antalya’da ‘Halk Konseyi’, ‘En İyi Film’ olarak ‘Başka Dilde Aşk’ı seçti.
Festival jürisi bu filme tek bir ödül dahi vermedi. Antalya’da jürinin ödül yağdırdığı tek film ‘Bornova Bornova’ oldu. ‘Altın Portakal’ın ardından vizyona giren ‘Bornova Bornova’, şimdiye kadar ne kadar gişe yaptı biliyor musunuz?
‘Bornova Bornova’yı iki haftada sadece 7 bin 334 kişi izledi.
Yılmaz Erdoğan’ın son filmi ‘Neşeli Hayat’ı İstinye Park’taki galasında izledim. ‘Neşeli Hayat’ güzel bir film. Ne demek istediğini çok iyi anlatıyor. Günümüz Türkiye’sinde milyonlarca insanın yaşadığı dramı çok iyi özetliyor.
Yılmaz Erdoğan, Ersin Korkut, Büşra Pekin ve Cezmi Baskın’ın filmdeki oyunculukları süperdi.
Bütün bu artılarına rağmen
‘Neşeli Hayat’ bence Yılmaz Erdoğan’ın şimdiye kadar yazıp yönettiği ‘Vizontele’, ‘Vizontele Tuuba’ ve ‘Organize İşler’ ayarında bir yapım değil. O nedenle gişede onlar kadar iş yapmama riski var.
Yılmaz Erdoğan asıl şimdi yandı dememin sebebiyse şu:
Film eleştirmenleri ‘Neşeli Hayat’ı çok beğendi.
Atilla Dorsay, Murat Özer, Uğur Vardan, Cumhur Canbazoğlu, Cüneyt Cebenoyan, Alin Taşçıyan, Mehmet Açar, Banu Bozdemir bir film için “Çok iyi” demişse bu yönetmen için ‘iyi haber’, yapımcı için ‘kötü haber’dir.
Çünkü bizde eleştirmenlerle seyircinin aynı ölçüde beğenip ödüllendirdiği film yok denecek kadar azdır.
Bir yıldır Londra’da yaşayan Gülşen, yeni bir albümle dönüyor. Şarkıcının albümü çıkmadan, medya çıkarması başladı. Her gün bir haberi yer alıyor medyada. Şarkıcının Elle dergisine verdiği pozlar ve yaptığı açıklamalar dikkat çekici.
Gülşen, demiş ki, “Artık sahnede çok daha asi olacağım.”
Gülşen’in bu söylemi aklıma meşhur ‘Halep’, ‘Arşın’ hikayesini getirdi.
Hani adamın biri demiş ki, “Ben Halep’teyken beş arşın zıplıyordum.”
Dinleyenler de şu karşılığı vermiş:
“Halep oradaysa, arşın burada. Zıpla da ölçelim.”
Kurban Bayramı’nı Antalya’da geçireceğim.
Paraya kıyıp, Gülşen ve Kutsi’nin konser vereceği Porto Bello Hotel’e rezervasyon yaptırdım.
Yarın akşam Gülşen’i izleyince sahnede bahsettiği ‘Asi ve sıra dışı şarkıcı’yı göremezsem, asıl ben ‘Asi’leşip paramı geri isteyeceğim!