Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kamuya açık eğlence mekanlarında ‘kına gecesi’ modası başladığından haberim yoktu, ama artık oldu. Zarifi gibi herkese açık yerde kına gecesi yapılınca haliyle biz de eğlenceye tanıklık ettik

Yıllarca Galata Meyhanesi’nde Münir Nurettin Selçuk’u andıran sesiyle Türk sanat müziğinin klasik eserlerini söylerken zevkle dinlediğimiz Erhan Akman, perşembe akşamları Beyoğlu Zarifi’de sahne almaya başladı.
İkinci haftasında eşim ve iki arkadaşımla Akman’ı dinlemeye giderken böylesine bir sürprizle karşılaşacağım aklımın ucundan dahi geçmezdi.
Erhan Akman’dan sanat müziği dinlemeye gittik, ama kısmetimize ekstradan bir de ‘kına gecesi’ çıktı. O gece Zarifi bayağı kalabalıktı. Sahnenin yanı başındaki masalardan birinde ‘kadınlar matinesi’ havası vardı. Çok geçmeden o masanın tamamının kadınlardan oluşmasının sebebi anlaşıldı.
Bir de baktık, kızlar masasındakilerin hepsi başına duvak taktı ve ‘kına gecesi’ başladı.
Eşim ve arkadaşımız Belgin Kanca Atilla, “Yeni trend bu” deyinceye kadar, kamuya açık eğlence mekanlarında ‘kına gecesi’ modası başladığından haberim yoktu, ama artık oldu.
Arkadaşlarının duvağı beyaz, 28 Kasım’da nikah masasına oturacak gelin adayının başında ise kırmızı duvak vardı. Bir süre sonra gelin adayı, yüzünü de kapatan kırmızı örtüler içinde ve türküler eşliğinde yeniden teşrif etti Zarifi’ye.
Arkadaşlarının başının üstünde tuttuğu mum ışıklarıyla donatılmış tepsideki kına çıktı meydana. Arkadaşları önce geline kına yaktı, sonra kendilerine.
Yapı Kredi Bankası’nda finansçı olarak çalışan Gülcan Borucu’nun ‘kına gecesi’ne davet ettiği 16 kişi arasında değildik. Ama ‘damat adayı’ ve onun erkek arkadaşlarına kapalı ‘kına gecesi’ Zarifi gibi herkese açık bir eğlence mekanında yapılınca haliyle biz de bu eğlenceye tanıklık ettik.Kendimizi hiç de ‘davetsiz misafir’ gibi hissetmedik.
‘Kına gecesi’ ayağımıza gelmiş, biz davetli değiliz, izlemeyeceğiz deyip, sırtımızı mı çevirecektik? Hem kına eğlencesini izledik, hem de Erhan Akman’ın güzel sesini dinledik.


TiAK ŞiRKETLEŞTi, TRT DE ORTAK OLDU
Türkiye’de reyting ölçüm ihalesini şimdiye kadar TİAK yaptırıyordu. TİAK’ın bu yıl yaptığı son reyting ihalesini de şimdiye kadar bu hizmeti veren AGB değil, TNS kazanmıştı.
TİAK ihaleyi, 30 televizyonun reyting ölçümünü yaptırma garantisiyle yapmıştı, ama ortada iki sorun vardı. Bunlardan biri Rekabet Kurulu’nun, “Bu şartlarda ihale yapamazsınız. Şirketleşip, tüzel kişilik olmanız lazım” diye yaptığı uyarı, diğeri de TRT’nin reyting ölçüm sisteminden çıkmış olması.
TİAK’ın şirketleşmesi için kendi reyting ölçüm sistemini kuran TRT’yi de ikna etmesi gerekiyordu. TİAK yönetimi, biraz gecikmeli de olsa TRT yönetimini reyting sistemine dahil olma konusunda ikna etti. TRT’nin 50 bin TL sermayeli TİAK Televizyon İzleme Araştırmaları Anonim Şirketi’ne ortak olduğuna dair karar Resmi Gazete’de yayınlandı. Televizyon sektörü adına iyi bir gelişme bu. Çünkü yıllardır özlenen bir tabloydu. Reyting ölçüm sistemi yıllardır tartışılıyordu, ilk kez böylesine geniş çaplı bir konsensüs sağlanmış oldu.
2011’de TNS, 30 kanalın reyting ölçümünü yapacak, bakalım o zaman ortaya çıkacak reyting listelerine ilk itiraz eden kim olacak?


BU SÖZLERİN ALTINA BEN DE İMZA ATARIM
- Cem Yılmaz, Bebek’te bir arkadaşının evinden çıkarken kendisini görüntüleyenlere tepki göstermiş: “Burası bar çıkışı değil, niye çekiyorsunuz?”
- ‘Prensesin Uykusu’ adlı yeni filmini çeken yönetmen ve senarist Çağan Irmak, “Yalaka sanatçılardan uzak duruyorum” demiş.
- Mehmet Yaşin’e konuşan oyuncu Serra Yılmaz, “Yemek ve seks için insanların yapmayacakları şey yok” demiş.
- ‘Bitmeyen Şarkı’da pavyon şarkıcısını oynayan Bergüzar Korel, “Türk erkekleri isterse kadını pavyondan çıkarır” demiş.
Aynen katılıyorum.