Efendim, geçen gün yazdığım midemdeki rahatsızlık nedeniyle önce ailemi, sonra siz sevgili okuyucularımı telaşa düşürmüşüm. Merak etmeyin, sevgili doktorum Mehmet Tekinel olaya el koydu. Ülserde önemli rol oynayan helicobacter pytori, yani midemin asit ortamında yaşayan bir mikrop varmış. Aslında 18 ay önce aynı şey olmuştu, 3 ay tedavi görmüştüm. Ama insan unutuyor. Neyse şimdi bir ilaç kullanmaya başladım. 14 günlük kürden sonra bir ay da başka ilaç alacağım. Yani yine domuz gibi olacağım, merak etmeyin. Sizleri telaşlandırdığım için de beni bağışlayın. Bundan böyle asla sağlık sorunlarımdan söz etmeyeceğim. Allah kimseye dermansız dert vermesin. Bunlar önemli değil, gelip geçici. Evet, gelelim sadede. Ezelden beri söyler ve yazarım, kebap kültürüm yoktur diye. Uzun süredir uğramadığım Biges’e, Polo 13’ün başarılı işletmecisi sevgili Ali Sayar ile gittim. Sahibi Kemal Evirgen çok eski bir ağabeyim. Gerçi Londra’ya yerleşti ama bir ayağı burada. Çünkü Biges, Set Kebap ve Polo 13’ün tek sahibi o. Ama hepsini işletmeye verdi. Yakında yeni bir yer daha açıyor, o da Biges’in karşısında yer alacak iki katlı bir İtalyan restoranı. Konsepti değiştirecek galiba. Biges tıklım tıklımdı. Balık servisine başlamışlar. Kemal Ağabey’in sağ kolu Osman, sağolsun kapıda karşıladı. Biges, et&balık ocakbaşı olmuş artık. İdare de Günay’ın eski demirbaş şeflerinden Yalçın Demircan’da. Zaten Demircanlar çok başarılı. Küçük kardeş İlyas da Neşem Taverna’nın işletmecisi. Keyifli bir akşam oraya da gideceğim. Rula, Panço ve Petro acayip eğlendiriyorlar. Haklarını yememek lazım, taverna müziğinde neredeyse rakipsizler. En son yazın gitmiştim Biges’e. Bahçesi müthiş keyifliydi. Dört ayrı salon var, toplam 400 kişi alıyor. Ama biz ısrar üzerine 80 kişilik özel salonda yedik. Bir kere tertemiz. Mutfak açık olduğu için ne yapıldığını görüyorsunuz zaten. Sonra bütün personel deneyimli ve servis hiç aksamıyor. Balığa başladıkları için ben rahatladım. Ama Ali, kebaba taktığı için tercihini önce fındık lahmacun, ezme, patlıcan közde ve içli köfteden yaptı. Ardından da güzel bir piliç külbastı yedi. Biges’e genelde çeşitli otellerden yabancı müşteriler geliyormuş. Bu nedenle bir de İngilizce mönü hazırlamışlar. Sağolsun Yalçın başımızdan eksik olmadı. Aşçıbaşı Muzaffer Usta masaya gelip yemeklerin lezzetini sordu. O gece bize şef Harun ile garson Fevzi baktı. Ben canım çektiği için tadımlık bir tane fındık lahmacun yedim. Ardından yine karides güveçten bir iki lokma aldım. Finalde de güzel bir dil şiş yedim. Hesap almak istemediler ama minik bir ücret ve bahşiş bırakıp çıktım. Kişi başı 30-35 milyon arasında değişiyor. Telefon numarası (0212) 264 52 66. Hava kötü ama benim yazı yazmam için yakın bir yerlere gidip iki üç kapı daha yapmam gerekiyor. Daha do rusu birkaç kapının ipini çekmem gerekli. Biges çıkışı can dostumun yeri olan Friends&Trends’e uğradık. Şifreli geceydi. Baktım kapıda Semra Özal, eski first lady. Ben kendisini sever ve sayarım. Yanında da diş doktoru ve onun manevi oğlu Uğur Tan vardı. Güvenlik görevlileriyle bir şeyler konuşuyorlardı, aldırmayıp girdim. Meğerse Semra Hanım’a şifre sormuşlar. Semra Hanım da ‘Yahu çocuklar ne şifresi burası bizim mekanımız" demiş. Sonunda İzzet kapıya çıkıp Semra Hanım’ı ve Uğur’u içeri aldı. Valla kara rağmen tıklım tıklımdı. Son günlerde iyi bir ikili oluşturan Numan Ceyhan ile Nurettin Hasman bir standda etrafı kesiyorlardı. Gerçi Numan evli ama Nurettin bekar adam, e güzele bakmak da sevap. Verda Penso’dan da yeni ayrıldığından aşk yarası var. Fazla rahatsız etmedim. Bir başka masada ise sevgili Ergin Tanca, eniştesi, BMW’nin en büyük bayisi Kosifler Oto’nun sahibi Hasan Kosif vardı. O gece nedense Süleyman yoktu. Halbuki bekar gezdikleri zaman üçlü sokağa çıkarlar. Bir köşede Demet Akalın, Stelyo Pipis in yakın arkadaşı Galata Restaurant’ın işletmecisi Hakan Kardeşler fısır fısır bir şeyler konuşuyorlardı. Ama Demet’in kafası iyiydi, gözleri çizgi olmuş. Beni bile farketmedi. Kamhiler’in dünya güzeli kızı Lara arkadaşlarıyla eğleniyordu. Hasan Erdem’in güzel kızı Öykü, Emre Çapa ile birlikteydi. Dilruba Sarıyer, Ece Erken, yeniden aşk tazeleyen Murat Cevahir ve manken Aylin Arasıl, bana göre dünyanın en komik insanlarından biri sevgili Sinan Hotiç, sırdaşım İsmail Akkaya, ünlü modacı Cengiz Abazoğlu, Melek Yargıcı, Edip Kösem, Rus Gelin’de oynayan manken sevgilisi Tatsyana Tsvikeviç kalabalıkta gördüğüm ünlüler oldu. Bir ara yanıma İsmail geldi, "Yahu şu ‘Cüce’nin yaptığı işe bak ne ayıp" dedi. Cüce malumunuz, benim İzzet Çapa’ya taktığım ad. Semra Hanım’a şifre sorulmasını İzzet istemiş. Aslında iş tamamen şakaymış. Tabii tüm medya bunu ciddiye almış. Yalnız İzzet gerçek anlamda biraz Semra Hanım’a kırılmış. "Tencere kaynarken, maymunlar oynarken herkes yanınızda. Siz benim dükkanlarımın eskiden şeref konuğuydunuz. İlk kez kendime bir yer açtım Friends&Trends, kendi sermayemle. Bir kez geldiniz. Siz yine de benim başımın taçısınız ama kırıldım. Halbuki eskiden annem gibi sizi sever ve sayardım" demiş. Kısacası son durum bu Semra Özal ve İzzet Çapa cephesinde. Ayrıca Semra Hanım Türk toplumuna malolmuş bir hanımefendi, modern Türk kadınının temsilcisi o her zaman saygı ve sevgiye layık, zaten İzzet de aldığı terbiye nedeniyle böyle bir saygısızlığı yapmaz. Bu arada Ali ile sohbet ederken, Salopet’in başarılı işletmecisi Tolga Sezgin yanıma geldi. "Şenay Abla bundan böyle cumartesi saat 17.00-18.30 arası Absolout Time adlı partilere başlıyoruz. Seni de bekleriz" dedi. Sanki o saatte boşuz, gazetede klavye ile savaş veriyoruz. Neyse. Bundan böyle her cumartesi yapılacak olan partilerde sevgili Serdar Ortaç DJ’lik yapacak, gençler dans edecekmiş, ayrıca ilk içki Salopet’in ikramıymış. Haberiniz ola. Salopet telefon numarası (0212) 257 10 53.
Şamdancılar yazdığım bir yazıdan dolayı bana biraz kırılmışlar. Çıkışta hadi biraz da onların gönülleri olsun diye Ali ile birlikte Şamdan’a uğradık. Şamdan aynı Şamdan, klasikliğini ve kalitesini koruyor. Hafta arası olduğu için biraz tenhaydı ama nezihdi. Bir köşede televizyon dünyasının harika çocuğu Can Tanrıyar ve 2002’nin genç assolisti olan sevgilisi Petek Dinçöz kumrular gibiydiler. Ergin Tanca, Hasan Kosif "Şamdan’ı da bir ziyaret edelim" diye uğramışlar. Zeynep Tunuslu da oradaydı. Ama sanırım kocasından ayrı olduğu için biraz dertliydi ve kafası hayli iyiydi. Yanında bir kız arkadaşı vardı. Sevgili Sema Çelebi’nin yakışıklı oğlu Ali’yi gördüm. Sema’ya nazar değmiş. Gözünün altında yumru şeklinde bir kist oluşmuş. Çok acı çekiyormuş. Geçmiş olsun. Hava karlı olunca ne yaparsınız, sinema, tiyatro ve kapalı sıcak yerler, güzel lokantalar en güzel eğlence. Biz de öyle yaptık. Kardeş kadar sevdiğim Cenk Eren, can dostum İzzet Çapa, sırdaşım İsmail Akkaya ve ben, Yılmaz Erdoğan’ın son harikası BKM (Beşiktaş Kültür Merkezi’nde) sergilenen ‘Bana Bir Şeyhler Oluyor adlı oyuna gittik. Ne de iyi etmişiz. Sağolsun patron Necati Ağabeyimiz ve BKM’nın bana göre sağ kolu Seda en ön sırada yerlerimizi ayırmışlar. Sahne öncesi kuliste Yılmaz Erdoğan ve Demet Akbağ ile biraz sohbet ettik. Valla Yılmaz da, Demet de harika insanlar, aslında tüm BKM oyuncuları öyle. Ama ben içlerinden Demet ve Yılmaz’ı daha yakından tanıyorum. Son dönemde bence tiyatro sahnelerine Demet gibi yetenekli bir kadın oyuncu gelmedi. Bir de yüreği pırlanta gibi. Oğlu Ali ve sevgili eşi Zafer ile çok da mutlu bir yaşamları var. Allah da eksikliğini göstermesin. Neyse gelelim oyuna. Vizontele’de Belediye Başkanı olarak izlediğimiz Altan Erkekli, oyunu baştan aşağıya sürüklüyor. Keza Zerrin Sümer, Sinan Bengier, Salih Kalyon, Bircan Günalan, Caner Alkaya, Neslihan Yeldan, Celal Tak, Deniz Özerman, Binnur Kaya, Pelin Körmükçü, Tolga Çevik, Ayberk Atilla hepsini kutluyorum. Yalnız onları mı, sahne gerisinde büyük emeği olan kostümleri hazırlayan sevgili arkadaşım Sadık Kızılağaç, Metin Kalender, Ali Can Köroğlu ve saç-makyaj çalışmalarını yürüten ünlü makyöz güzel arkadaşım Suzan Kardeş’i de kutluyorum tabii. Ben size oyunun öyküsünü anlatmayayım, sizler en iyisi ne yapıp, edip gidin izleyin. Çünkü son günlerde pek çok tiyatro oyununa gittim ama böylesine keyif aldığım bir oyun olmadı. Kısacası oyun çıkışı bana bir şeyhler oldu. BKM telefon namarası (0212) 327 24 27. Efendim, bu pazar Hayal Kahvesi’nin karşısındaki ‘Line Bar’da 23.30’da Mine e mp 3’lüsü çıkıyor. Müzik dolu, keyifli bir gece için ideal. Line telefon numarası (0212) 252 06 94. İzmir’den güzel bir arkadaşım, meslektaşım. A.Nedim Atilla, Nezih Öztüre ile birlikte Vourla (Urla’da zamana tanıklık) adlı bir kitap yazmışlar. Sevgili Nedim imzalayıp göndermiş. Okudukça gözlerim doldu. Fotoğraflara baktıkça da tarihi yaşadım. Elinize sağlık Nedim. Evet gelelim Taylight diyetine; Bir kere asla öğün atlamayın. Yemeklerinizi küçük lokmalar halinde alın ama hızlı yemeyin. Günde en az 3-18 bardak su için ve fazla hareket edin. Sabah: 1 dilim kepek ekmek, 1 Zippo çakmak büyüklüğünde beyaz veya diğer peynir çeşitleri, 1 domates, 1 salatalık ve sivri biber. Sınırsız çay, kahve ama tadlandırıcı ile. Bir de marketlerde temin edeceğiniz Phytoslim, Phytholax’dan 1’er poşet fincana koyup sabah ve akşam yemeklerinden sonra 2 kez içeceksiniz. Yalnız benim gibi bağırsak sorununuz varsa asla kullanmayın. Arada grisini ya da 1 dilim kepekli ekmek. Öğlen bir
yemek tabağı ıspanak, kabak, semizotu, pazı ya da pırasa tercih sizin. 200
gram light yoğurt ile sebzenizi karıştırın. Arada 1 adet kepekli grisini ve Zippo çakmak büyüklüğünde peynir ve domates yiyin. Akşam ise
yarım marulu, şu seçeneklerden biri ile karıştırıp tüketin. 100 gram ızgara ya da haşlanmış tavuk, veya köfte, biftek, tavuk şiş, mantar. İki saat sonra ise 1 adet orta boy elma ve istediğiniz kadar limonata. Ama bu limonatayı 3 adet limonu sıkıp, 2 adet limon kabuğuu rendeleyip, 2 tane de nane yaprağı koyup öyle hazırlyın. Taylight telefon numarası (0212) 291 75 15
Efendim, dün yayınlanan POSTA’da Türkiye’nin en büyük magazin portalı gecce.com’un yaptığı muhteşem geceden fotoğraf ve dedikoduları mutlaka görmüşsünüzdür. O nedenle ben fazla detaya giremeyeceğim. Ama oradaydım, üstelik hayran olduğum iki insan Türk Sineması’nın Sultanı Türkan Şoray, bir müzik adamı Orhan Gencebay ile aynı masayı paylaştım. Sevgili Yazgülü Aldoğan, Nazan Şoray, İzmir’den İstanbul’a moda dünyasını fethetmeye gelen genç modacı Murat Yiğit , Kenan’ın eşi Gül Erçetingöz’ün annesi, Can Tanrıyar, dünya güzeli Petek Dinçöz ile de aynı masaydık. Muhteşem geçti. Kenan’ı kutluyorum. Bu arada Mehmet Ali Erbil’in esprileri salonu kırıp geçirdi. Türkan Hanım’ın çevresinde müthiş bir hayran kitlesi oluştu. Ama muhteşem bir kadın Türkan Şoray hayran olmamak elde değil. Gecenin eğlenceli ve neşe içinde geçmesinde müthiş bir enerji sarfeden, Mr. Cole, Özlem Ersoy ve muhteşem ikili Nükhet Duru ile Cenk Eren ise her zamanki gibi çok başarılıydılar. Hele Mr. Cole’a Yazgülü hayran kaldı. Sanat, sosyete, ekonomi ve medya dünyasının pek çok ünlüsü bu gecedeydi. Helal olsun. Efendim, kendisini hiç tanımam. Ama favori dizi Asmalı Konak sayesinde yalnızca oyun gücüne tanık oldum. Çok da başarılı. Ama bana kızmasın, işin doğrusu Asmalı Konak’ı sevgili Özcan Deniz, Aslan Seymen Ağa ile Dicle İpek Tuzcuoğlu ve Hanımağa Selda Alkor yürütüyor. Neyse bana gelen maillerden hep Nurgül Yeşilçay’ın telefonunu, adresini isteyen hatta Kanada’dan ona evlenme teklifi yapan doktor okurum kusura bakmayın. Sizin güzel Bahar evlilik yolunda. Ünlü yazar Ayşe Kulin’in oğlu Selim Kemahlı ile. Bu arada Nurgül elindeki bir hikayeyi ünlü kayınvalidesine senaryo haline getirtip sinema filmi yapmak istiyormuş. Bu pazar da bu kadar. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun. Sağlıklı bir hafta dileğiyle.
Yazara e-mail: