CaddeBülent Ersoy’dan gecelikli baskın

Bülent Ersoy’dan gecelikli baskın

15.01.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bülent Ersoy’dan gecelikli baskın

Bülent Ersoy’dan gecelikli baskın

Bir yönetmenin gizli anıları
Bülent Ersoy’dan gecelikli baskın

Ayşe Ersayın’ın çalıştığı starların arasında Muazzez Ersoy, Muazzez Abacı, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Hülya Avşar da var. Klip çekimlerinde en sıkılan sanatçı Muazzez Ersoy’muş. Bir an önce bitirip evine gitmek istermiş.
O nedenle Ayşe fazla sanatsal çalışamamış Ersoy’la. Ünlü yönetmenin kendisinden nefret etmesini sağlayan bir klip çalışması var; Muazzez Abacı’nın ‘Rücu’ adlı şarkısına çektiği klip. Ersayın "Muazzez Abacı’ya bir gönül borcum var. Ona çok güzel bir klip çekip hediye edeceğim. Çünkü o kadar onurlu bir insan ki klibin kötülüğünü yüzüme vurmadı. Büyük sanatçı. Üstelik herkesin agresif bildiği Abacı benim çekimlerimde kuzu gibiydi" diyor. İsterseniz sözü Ayşe Ersayın’a bırakalım.

Cam borular Harika’yı öldürüyordu
Bülent Ersoy’dan gecelikli baskın
ŞD-Klip çektiğin isimler arasında Harika da (Avcı) var. Güzel bir kadın. Onunla çalışmak nasıl? Yordu mu seni?
AE-Harika’nın hala dillerde olan şarkısı ‘Sürünüyorum’a klip çekiyoruz. Platodayız. Dekorda incecik cam borular var ve Harika aralarında dolanıyor, şarkısını söylüyor. Çekim öncesi bir sanatçı arkadaşımız geldi ve Harika’ya çok güzel olduğunu söyledi. Ardından, inan Şenay, bütün borular devrildi. Kızın yüzü, gözü paramparça olacaktı. Düşün, sivri cam... Öldürebilirdi de. Özetle nazara geldi. Tabii dekoru yeniden yaptık, sabaha kadar da çalıştık. Harika kaprissizdir, inandığı an kendini yönetmenine teslim eder. Makyajcıya da karışmaz. Bir özelliği de kıyafetlerini kendisinin çizmesidir. Daha sonra terzisine diktirir. Yine ‘Sürünüyorum’da yırtık deri bir kıyafet yaptırmıştı. Yıllar sonra aynı modeli Madonna kullandı.

Paşa ile küs ayrıldığımıza yanarım
Bülent Ersoy’dan gecelikli baskın
ŞD-Bir sohbette Zeki Müren’den söz etmiştin. Bülent Ersoy yüzünden sana küs gitti galiba.
AE-Hiç sorma, hiç. Aslında rahmetli ile ilgili pek konuşmak istemem ama neyse. Ruhu şadolsun. Çok şeker bir ilişkimiz oldu. Ben Aydoğan Ergezer’in asistanıyım, ilk kez Star için bir konser çekimi yapacağız. Ünlü makyöz Oya Tolga ve bütün ekip Çeşme’ye gittik. Çok titizdi. "Bütün erkeklerin çorapları temiz olsun" demişti. Çekimler bitti, İstanbul’a döndük, montajına da ben girdim. Gece yarısı Paşa beni aradı, çekimleri sordu, ballandıra ballandıra anlattım. Konser sonrası bir açıklama yaptı, beni yere, göğe koyamadı. Rahmetli, Bülent Ersoy’u hiç sevmezdi. Bir gün Bülent Ersoy, Sabah Gazetesi’ne bir açıklama yapmış, "Ben televizyona program çekeceğim, Ayşe Ersayın da yönetmenim olacak" demiş. Paşa, Aydoğan Bey’i aramış, haberin doğru olduğunu öğrenmiş. Biz Paşa’nın konserini Star’dan yayınlıyoruz, aynı gece de TRT’de Bülent Ersoy’un Seymenler Parkı konseri var. Zeki Müren’ciyim ya, Ersoy’un konserini izlemedim bile. Ertesi gün Paşa bana telefon etti ve şöyle dedi; "Benim konser muhteşem oldu. Çok tebrik aldım, telefonlar kilitlendi. Bu arada şu TRT’yi anlamıyorum. O ‘japonez’i çıkarmışlar. Ama merak edip bakmadım bile" dedi. Ardından da "Ama o yeşil elbisesi ile halkın arasına girmesi kadar yanlış bir şey daha olamaz. Neydi ayol o rüküşlüğü? Sonra bir parçayı söylerken de çok hata yaptı" demez mi? Japonez dediği Bülent Ersoy. İzlemediğini söylediği Bülent Ersoy konserini de sonuna kadar seyretmiş. Zeki Müren ile Bülent Ersoy arasındaki tatlı sürtüşme her zaman vardı. Sonra ben Bülent Ersoy’la çalışmaya başladım. Topkapı Sarayı’nı açtırdık, Bülent Ersoy Şah İsmail’in tahtına oturdu, ‘Kaşıkçı Elması’nı eline alıp pozlar verdi.
O günden sonra rahmetli benimle konuşmadı. Benimle görüşmemek için hep bir bahane buldu. Bir gün Aydoğan’a şöyle söylemiş; Ayşe, Bülent’e büyük emek verdi. Çok büyüdü, Allah yolunu açık etsin. Ayşe takdir görüyor mu?

Bülent Ersoy ağlatan, inleten, güldüren stardır
Bülent Ersoy’dan gecelikli baskın
ŞD-Sevgili Ayşe, benim de sanat dünyasında çok değer verdiğim isimler vardır. Bir terbiyesizliğini görürsem işimi yapmaya devam ederim ama gönlümden de silerim. Bülent Ersoy sildiğim isimlerden biridir. Ama sendeki anılarını konuşmamız gerek.

Ama Zeki Mürenci’yim ya, onunla tanışıp çalışana kadar Bülent Ersoy’u dinlemek bile istemiyordum. Şimdi anlatacaklarımı iyi dinle, hepsi gerçek. Abant’ta Muazzez Ersoy’a bir klip, Muazzez Abacı’ya da konser çekmişim. Star’dayım. Kadir gecesi rüyamda Bülent Ersoy’u gördüm. Havaalanında beni çağırtıyor, gidiyorum. Hiç tarzım olmadığı halde, "Beni emretmişsiniz" diyorum. O da bana "Yönetmen olarak kendime sizi seçtim, buna sebep de iki
Muazzez’e çektiğiniz klipler" diyor. Rüya böyle. Ertesi sabah kendime kızdım "Beni emretmişsiniz" dedim diye. O arada da Bülent Ersoy ‘Alaturka 95’ kasetini çıkarmış. Müzik şirketinden gelen kaseti aldım, arabamı yıkayan çocuğa verdim. Aynı sabah Inter Star Eğence Yayınları Şube Müdürü Serpil Akıllıoğlu aradı, "Senin çok sevdiğin Bülent Ersoy’un çekmen gerekiyor. Hem de emir yukardan, yani Cem Uzan’dan geldi" dedi. İnan Şenay, şok yaşadım. Yani insanın inanası gelmiyor. Ardından pat diye Bülent Ersoy aradı, bende ikinci bir şok. Telefonda, "Ben sizi araştırdım. En çok da Muazzez Ersoy’un klibiyle, Muazzez Abacı’nın konserini beğendim. Sizin gibi bir hanımefendiyle çalışmak isterim. İnter Star’a çekeceğim konseri sizin yönetmenizi istedim" dedi. O günden beri zaman zaman çalışıyoruz, hiç bir çekim güllük, gülistanlık olmadı. 3-4 programda bir kavga ederdik. Ben kızdığımda "O rüyayı görmez olaydım" derdim. O da bana "Sen onu Allah’a söyle, ben mi sana gör dedim" deyip gülerdi. Sonra ‘Aziz İstanbul’ şarkısına klip çektik.
O güne kadar kimse Topkapı’da çekim izni alamamış. Ben alınca şaşırdı. Makyajı beğenmedi, saçını değiştirdi. Sabaha kadar bitap düştük. Ardından talk show’u başladı. Benimle dargın ya, iki yönetmenle çalışmış. Biri kalp krizi geçirmiş, diğeri seti terketmiş. Dilinden benim anlayacağımı söyleyip birkaç da güzel söz sarfedince başladık çekime. Zaten gönül almasını iyi bilir. Bendeki de ne cesaret! Bütün şovları kavga dövüş geçiyor, ben onu yönetmeye devam ediyorum. Çok titizdir, herşeye karışır. Montaj sırasında gelir, en arkaya oturur. Onun yüzünden montaj 3 gün sürer. Kaç yerden kovulduk. Pılımızı, pırtımızı toplayıp sabahın köründe yer aradık. Müthiş bir hafızası vardır, herşeyi hatırlar. Beni hep çileden çıkarmıştır. Her seferinde "Bu son programımız" deyip işi bırakırız, ardından Bülent Ersoy araya hatırlı kişileri koyunca barışırız. Tam 36 program çektik. Ben ‘Yıldızlı Semalardaki Haşmet’ adlı şarkıyı çok severim, beni hep o şarkıyla kandırır. Yine bir keresinde beni çileden çıkardı, gerçekten işi bıraktım. Ertesi gün talk show’u var, konuğu da Hülya Avşar. Tabii etekleri tutuştu. Neyse, iş terbiyesidir, gittim. Herkes hazır, Bülent Hanım kulisten çıkmıyor. Hırsla odasına girdim, baktım, ağlıyor. Doktorlar Hepatit B teşhisi koymuşlar, ölüm riski var. Hemen Almanya’ya uçması gerek. Neyse, barıştık. Şarkı söylediği zaman herşey bitiyordu. Ama çoğu kez onu öldürmek, hatta acı çeksin diye karnını deşmek geldi içimden.
ŞD-Boğazına düşkün değil mi? Çekimlerde ne yer, ne içer?
AE-Çekimlere, montaja hep 3-4 kişi gelir. En yakın yerden kebaplar getirilir. Ama öyle böyle değil;
10 porsiyon köfte, döner, karışık kebap, 5 tepsi künefe... Bütün bina bunlarla doyar. Gözü aç bir kere.
ŞD-Sevdiklerini paylaşmama gibi bir huyu da vardır.
AE-Hiç sorma. Bir programda konuk, Muazzez Abacı. İkisinin odasını yanyana yaptırmadım ki olay çıkmasın. Birinin odası üst, diğerininki alt katta. Muazzez Hanım konuk olduğu için ilgi gösteriyorum, ayrıca sevdiğim bir isim. Biz sohbet ederken baktım, Bülent Hanım’ın yardımcısı geldi, kendisinin beni odaya istediğini söyledi. Gittim. Aman Allah, çıldırmış! "Sen teşrifatçılık yapıyorsun. Çok da yakıştı" demez mi? Bitmedi. Abacı hazır, Ersoy ortada yok. Muazzez Hanım sinirlendi, menajeri Kamuran Bey "Muazzez Hanım gidecek" dedi. O anda aklıma dahiyane bir fikir geldi; stüdyonun tabanını boyatmaya başladım. Ama Bülent Ersoy’a haber vermedim, sadece Abacı’ya "Pırıl pırıl çıksın, bir de yeşil murad rengidir" dedim. Kadıncağız itiraz etmedi. Bizimki 2 saat sonra geldi. Tabii yerler kurumamış, bütün fanları açtırıp kuruttum. Okuyacakları şarkıları sordum, ikisi de söylemez. Delirdim. Zaten onların niyeti de beni çıldırtmak. Stüdyodaki karşılaşmalarını göreceksin; bir sevgi, bir iltifat, inanılmaz. Bu programın ardından kesin bitirdim. Telefonlarına çıkmadım. Herkese "Çok merak ediyorum kendisini. Yalnız yaşayan bir insan Ayşe, öldü mü acaba?" diye soruyormuş.
Bütün yakınlarımı aramış. Son olarak rahmetli menajer Anuş Bakış’ın yazıhanesindeydim, telefon açıp beni sordu. ‘Yok’ dedirttim. Onunla çalışmam sırasında 10 kilo vermişim, çıkar mıyım telefonuna? Bülent Ersoy evime gitmiş, kapıyı kırdırtmış. Sonunda Anuş’un bürosuna çağırdı, gittim. Üzerinde gecelik, ayağında terlik ve kürkle geldi. "Bak beni ne hale getirdin" dedi. Tabii yine barıştık, çünkü beni onore etmeyi iyi biliyordu.

Müslüm Baba ve Gencebay’ın destekçileri eşleri
Bülent Ersoy’dan gecelikli baskın
ŞD-Gelelim arabeskin Orhan Baba’sı ve Müslüm Gürses’e.
AE-Ben Türk Sanat Müziği çekmekten keyif alıyorum. Bir gün Müslüm Gürses’in müzik şirketinden aradılar. Bayağı şöhretliyim o ara, Allah var ya, çekmek istemedim. Neyse, ‘Olsaydım’ adlı şarkısı için geçtik kamera karşısına. Muhteşem bir insan. O günden beri bütün kasetlerini dinliyorum. En büyük özelliği, çekim aralarında mutlaka sigara içmesi. Eşi Muhterem Nur Hanım çok karışır, bu nedenle canı biraz sıkılır. Star için Müslüm Gürses’e bayram programı çekeceğim, para istedi. Çek olarak verdik. Muhterem Hanım kabul etmedi, nakit diye tutturdu. Herşey hazır, beynimi yiyeceğim. Sağolsun, müzik şirketinin ortağı Muhteşem Candan çeki bozdurdu, bir saat bekledik ve çekimlere geçtik. Ama Muhterem Nur’un ağırlığı başka. Başka bir klip çekiminde Müslüm Gürses çok üzgündü. Öksüz çocuklar gibi. Üst üste sigara içti. Meğer Muhterem Hanım hastalanmış. Tam ‘motor’ dedim, aaaa, çorabının biri kahverengi, diğeri siyah. Muhterem Hanım’ın ağırlığı ve gerekliliği o anda çıktı ortaya.
Bülent Ersoy’dan gecelikli baskın
ŞD-Sevim Abla da öyle galiba. Orhan Ağabey’in (Gencebay) herşeyine karışıyor sanırım.
AE-Hiç sorma. Bir de acaip titizlenirler ama iş hep ters gider. Son albümünden ‘Ümit’ adlı şarkıya klip çekeceğiz. Günlük, güneşlik bir havada geçmesi gerekiyor öykünün. Mevsim kış olmadığı halde 3 gün durmadan yağmur yağdı. Ama Orhan Gencebay muhteşem bir insan, gerçek bir beyefendi. Fakat Sevim Emre’siz olmaz tabii. Yine ‘Ümit’in çekimlerinin devamı, evdeyiz. Karpuz ikram ettiler, ben aceleyle yerken çekirdeğini halıya döktüm. Sevim Hanım bütün halıyı kaldırttı, temizletti. O kadar titiz. Bu nedenle biz seti tatil etmek zorunda kaldık.

Hülya en güzel ama en küstah sanatçı
Bülent Ersoy’dan gecelikli baskın
ŞD-Hülya Avşar ile klip değil de konser çektin sanırım. Hülya nasıl?
AE-Türkiye’nin en güzel kadınları, en ünlü insanlarıyla çalıştım. Diğer sanatçılar alınmasınlar; Türkiye’de en güzel resim veren, en güzel kadın gerçekten Hülya Avşar. Düz ışıkta bile en güzel resim veren insan yine Hülya Avşar. Hatta ışık bile yakmasan çok güzel. Konser için bizimle anlaşma yaptı. Serpil (Akıllıoğlu) Bey kendisine benim çekeceğimi söylemiş. Hülya "Hayır" demiş. Kadın yönetmenle çalışmak istememiş. Buna rağmen bizimkiler ısrar edince, karşılaştık. Elimi uzattım, "Ben Ayşe Ersayın, sizinle çalışacağız" dedim, elim havada kaldı. Bir kaşını kaldırarak küstahça "Daha belli değil" dedi. Sonunda Serpil Bey ikna etmiş. Çektiğim tüm klip ve konser kasetlerini evine gönderdik. Hepsini beğenmiş, Zuhal Olcay’a yaptığımız çekime de hayran kalmış.
ŞD-Çok zorladı seni yani. Çekimler sırasında tavrı nasıldı peki?
AE-Evet zorladı ama muhteşem ve çok profesyonel bir kadın. Çekime yarım saat önce geleceğini, herşeyin hazır olmasını istediğini ve 5 saat vaktimiz olduğunu söyledi.
Ben de saat 12.00’de başlayıp 16.30’da bitirdim. Tabii şok olma sırası ondaydı. Bu arada naklen yayın arabasında çekimleri gördü, "Ben hayatımda hiç bu kadar güzel çıkmamıştım" dedi ve elini uzatarak beni kutladı. Ben onun elini havada bırakmadım. Benden sonra kadın yönetmenlerle çalışmaya başladı. Evet efendim, dilerim söyleşimi beğendiniz. Kısmetse çarşamba günü İstanbul gecelerinde, magazin haberlerinde ve dedikodularda buluşmak üzere hoş kalın ve hep mutlu yaşayın.

Yazara e-mail:




MAGAZİN

















KEŞFETYENİ
Tanışma hikayesini ilk kez anlattı! İtirafı herkesi şaşırttı
Tanışma hikayesini ilk kez anlattı! İtirafı herkesi şaşırttı

Cadde | 23.05.2025 - 07:13

Son dönemin en popüler oyuncularından biri olan Sıla Türkoğlu, iş insanı sevgilisi Ata Ayyıldız ile tanışma hikâyesini ilk kez anlattı.

Yazarlar