Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Paris Moda Haftası’nın ‘front row’u gelecek sezon neler giyeceğimizi incelerken ben de Londra’da bir ‘front row’dayım.

Medyada gelecek sezonda neler göreceğimizi dinlemek üzere.

Ön sıranın ya da nerede oturduğunuzun aslında önemi yok.

Sağımdaki sandalyede Jonathan Newhouse oturuyor. Vogue, GQ, Vanity Fair gibi dergileri yayımlayan Conde Nast International’ın 1979’dan beri başkanı.

Solumda ise henüz Oxford Üniversitesi’nden geçen yıl mezun olmuş, 22 yaşında bir gazeteci var; James Waddell, The Economist’in sosyal medya editörü.

Haberin Devamı

“‘Sosyal medya, arkadaşınız değil!’ konu başlığını görünce bu paneli kaçırmamalıyım dedim” diyor.

“Neden bu kadar sosyal medyaya karşılar ki?” diye soruyor.

Sadece gülümsüyorum.

Peki ama neredeyiz?

Londra’da Hyatt Regency Churchill’de The Monocle Media Summit’te.

Derginin 10. yılı şerefine böyle bir medya paneli yapmaya karar vermişler, “İlk kez yapıyoruz, nasıl bulduğunu söyle mutlaka çıkışta” diyor Tyler Brule.

Konuşmacılar arasında Financial Times’ın hafta sonu ekler yayın yönetmeni Alec Russell’dan Paris Match editörü Olivier Royant’a, La Repubblica editörü Francesco Franchi’den fotomuhabir Lynsey Addario’ya birçok isim var.

İlk panelin başlığı: “Para hâlâ kâğıttan mı yapılıyor?” Konu: Kâğıt, basılı medya ölmedi.

Moderatörler: Monocle’ın yöneticileri Tyler Brule ve Andrew Tuck.

Sonunda, Paris Match’in editörü Olivier Royant, son noktayı koyuyor:

“Kâğıt ölmedi tabii ama biz her gün ölüyoruz, hem baskıya hem sosyal medyaya yetişmeye çalışırken” diye.

Haksız mı?

Özlediğimiz hareketler

Programın en can alıcı kısmı Tyler Brule ile Zeitmagazin dergisinin yayın yönetmeni Christoph Amend’in karşılıklı konuşması.

Zeitmagazin’in yayın yönetmeni Monocle’dan ne kadar çekindiklerini anlatıyor, Tyler Brule ise Zeitmagazin’i her hafta ofiste kapışmalarını anlatıyor.

Ardından ekliyor, “Daha iyi olmaya çalışmamız için bir neden, hem de bizim gibi aylık değil, haftalık” diyor rakip dergi için.

Körler sağırlar birbirini ağırlar diyebilirsiniz tabii.

Ama bana daha çok, özlediğimiz hareketler gibi geliyor.

Haberin Devamı

İki rakip yayıncı birbirlerinin işini övüyor, destekliyor, çünkü biliyor ki kendi yayınının ayakta kalabilmesi için başka yayınların da yaşaması önemli.

Onları izlemek umut veriyor, medyanın geleceğine dair.

Dev mi, bağımsız ve küçük olmak mı?

Medyanın ‘front row’undan gelecek sezon

Çıkışta Tyler Brule yanıma gelip soruyor: “Nasıl buldun?”

“Çok etkilendim” diyorum, “Sadece ben değil, 22 yaşındaki The Economist sosyal medya editörü de etkilenmiş -ki onu sosyal medyaya karşı bir panelde etkilemek daha zor olmalı” diye ekliyorum.

“Jonathan Newhouse’u gördün mü?” diye soruyorum Tyler’a.

“Evet, öğlen birlikte yemek yedik, paneli izlemesine sevindim” diyor.

Monocle gibi bağımsız, 10 yıllık bir dergi grubu (sadece yüzde 5’ini, Financial Times’ı satın alan Japon Nikkei Group’a sattı) ile yılların Conde Nast dergi devinin patronları birlikte yemek yiyor, dergiciliğin geleceğini konuşuyor, markalarını nasıl daha da güçlendirebilecekleri konusunda birbirlerinden destek alıyor.

Ne Conde Nast Monocle’ı küçümsüyor, ne Monocle Conde Nast’ı fazla ana akım olduğu için eleştiriyor.

Haberin Devamı

İkisi de güçlü ve zayıf noktalarının farkında, devlerin de küçük bağımsız firmalardan öğrenecekleri olduğunun da...