Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hak ettiği kadar ilgi görmedi ‘Bel Ami’. Robert Pattinson vampir Edward’ın gölgesinden kurtulamadığı için mi, yoksa filmdeki konular istemesek de hâlâ geçerli olduğu için mi?

UMA’NIN FENDi ROBERT’I YENDi

Hem kadınların, hem de erkeklerin birlikte keyifle izleyebileceği film sayısı giderek azalıyor. Erkekler aksiyon filmleriyle, kadınlar romantik komedilerle kafa dağıtıyor. ‘Bel Ami’, son zamanlarda izlediğim en herkese hitap edebilecek film.
‘Pan Am’ dizisinin setinde ilk Christina Ricci’den dinlemiştim ‘Bel Ami’yi. Ricci, dönem filmlerinin,dizilerinin her zaman çok ilgi çektiğini anlatmıştı.”Hepimiz zaman zaman ben bu devrin insanı değilim, keşke şu zamanda yaşasaydım demiyor muyuz?” demişti. Nedense o zaman ben ‘Alacakaranlık’ın heyecanıyla Robert Pattinson hakkında sorular sormuştum, Ricci de rol arkadaşını öve öve bitirememişti. Oysa filmin yıldızı vampir Edward olarak tanıdığımız Robert Pattinson değilmiş.
Filmi en başından Uma Thurman alıp götürüyor. Daha önce onu hiç görmediğimiz kadar güzel ve seksi. Christina Ricci ve Kristin Scott Thomas da çok başarılı. Filmdeki kadınlar da kostümler de müthiş. Bu 3 güçlü kadın oyuncunun yanında Robert Pattinson zayıf kalıyor. Bazı film eleştirmenleri bu filmle Pattinson’ı yerden yere vurmuş. “O kadar da değil” demek istiyorum.
Guy de Maupassant’ın yazdığı hikaye 19’uncu yüzyılın sonunda Paris’te geçiyor. Filmde yoksulluktan gelen bir adamın yükselmek için nasıl her şeyi yapabildiğini, yükseldikçe de gözünün doymadığını ve daha da çok şey istediğini görüyoruz. Yükselmek için doğru bağlantılar gerektiği, bir erkeği ikna etmek için önce karısını tavlamak gerektiği, kadınların kocalarını daha kolay ikna edebildikleri, seksin gücü ve gazetecilerle politikacıların ilişkileri anlatılıyor. Sonuç, zaman geçiyor, ama aslında değişen bir şey yok.

Haberin Devamı

BEYMEN’DEN POP-UP İNDİRİMİ
‘Bel Ami’yi City’s’de izledim. Film çıkışı alt katta hıncahınç bir kalabalık vardı. Kalabalık görünce adettir, koşarız, ne oluyor diye bakmaya. Meğer Beymen’in pop-up mağazası kurulmuş. İndirimli ürünler dizilmiş. ‘Yüzde 50 artı yüzde 40’ indirim tabelaları asılmış. ‘Yüzde 50 artı yüzde 40’ denince daha cazip geliyor, ama indirim yüzde 70’e denk geliyor. Aynı indirim Beymen mağazalarında da vardı kısa süre önceye kadar ama nedense buraya gelince daha da çok indirim yapılmış hissi yaratıyor. O hisse aldanmayın! Ama farklı şubelerden toplanan ürün çeşitliliğini görünce ve aralarda uygun fiyatlı bir şeyler yakalayınca işte o zaman tutmayın kendinizi! 28 Mart’a kadar devam edecek.

Haberin Devamı

UMA’NIN FENDi ROBERT’I YENDi

PARA KAZANAN DiZi YAYINDAN KALDIRILIR MI?
ABD’de büyük hazırlıklarla başlamıştı ‘Luck-Şans’ dizisi. Başrolde Dustin Hoffman ve Nick Nolte vardı. Konusu at yarışlarıydı. Çekimlerde tam 3 tane at öldü. Bunun üzerine büyük yatırım yapılan ve hatta ikinci sezonunun çekimlerine bile başlanan dizi daha ilk sezonun yarısında yayından kaldırıldı. HBO kanalı, PETA’yı ve hayvanseverleri daha fazla üzmemek için böyle bir karar aldığını açıkladı. Ne kadar para kaybedildiğini önemsemediler, çünkü kaybedilen canlar daha önemliydi. Bizdeyse TV dizilerinde çalışma şartları çok daha zor. Dizi ekiplerinden görevliler hayatını kaybetti. Ne oldu? Hiç. ‘Yerli dizi yersiz uzun’ hareketi başladı. O da bir işe yaramadı. Diziler aynen devam etti, tabii TV kanalları da. İşte bizim anlayışımız bu, bir şey olmaz!

Haberin Devamı

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ KORKUTUYOR
Geçen hafta ‘Yılın en iyi organizas-yonu: Akbank Caz Festivali’ diyen Galatasaray Üniversitesi öğrenci-leri ‘Yılın moda tasarımcısı’ olarak İvana Sert’i seçmişler. İşte, sözün bittiği yer. Öğrenciler dalga geçmek amacıyla mı böyle bir karar vermiş-ler, yoksa ‘Bugün Ne Giysem?’ izleye izleye İvana Sert’i gerçekten en başarılı Türk moda tasarımcısı mı zannediyorlar, yoksa gerçek moda tasarımcılarımızı mı tanı-mıyorlar emin değilim. Ama bütün ihtimaller beni korkutuyor. Üniver-siteliler, özellikle de Galatasaray Üniversitesi gibi bir okulun öğrencileri bu kafadaysa diğerlerini düşünmek bile istemiyorum.