Geçtiğimiz yıllarda yoga yapanların sayısında büyük bir artış oldu. Bu yüzden yogayla ilgili araştırmalar da yapılmaya başlandı. Bugün böyle bir araştırma sonucundan yola çıkarak yeme bozukluklarının önlenmesi ve tedavisinde yoganın yeri olabilir mi konusunda Psikolog Tracy Kazmirci ile birlikte derlediğimiz bazı görüşleri sizinle paylaşıyorum:
Yapılan araştırmalar bir egzersiz olan yoganın yeme bozukluklarının önlenmesi ve tedavisinde ruhsal ve tıbbi destek açısından da faydalı olabileceğini gösteriyor.
Yeme bozukluklarının tedavisindeki iyileşme sürecindeki en önemli unsurlardan biri zihinle vücut arasındaki bağın bütünleştirilmesi ve tekrar kurulmasıdır.
Zihinle vücut arasındaki kopukluk yeme bozukluklarının temelini oluşturur; ikisinin birbirinden ayrılması duyguları uyuşturan bir ilaca benzer. Yoga korkuya meydan okumayı sağlar. Egzersiz ve dirençle yoga, yeme bozukluğunun iyileşmesine yardımcı olabilir.
Yeme bozukluk-larının risk altındaki kadınlarda (15 ile 29 yaş arasında) görülme oranı yüzde 3 ile yüzde 10 arasında değişir. Kısmi yeme bozuklukları, tanısı konulan yeme bozukluklarının iki katı kadar görülür. Vücut ağırlığıyla bağlantılı davranışlarının ilkokula kadar erken zamanlarda görüldüğü bildirilmiştir.
Vücudundan memnuniyetsizlik ve kişinin fiziksel görünümüne, özellikle vücut ağırlığına ve şekline aşırı psikolojik yatırımda bulunması yeme bozukluğunun habercisidir. Bu nedenle vücut imajının düzeltilmesi yeme bozukluğunun önlenmesinin olduğu kadar tedavisinin de önemli bir parçasıdır.
Zihin-vücut arasındaki bağın güçlendirilmesiGeleneksel yeme bozukluğu tedavi programları, yeme bozukluklarının risk faktörlerini hedefleyen somut bilgiler sağlayan didaktik sunumlara dayanır. Bunların bozuk yeme davranışlarını düzeltmede çok az etkisi olduğu görülmüştür.
Daha yakın zamandaki önleme programları sağlıklı vücut, yeme ve egzersizle ilgili bilgilerin karışımından oluşan bir müfredat izliyor. Geleneksel model yeme bozukluklarının tehlikeleri hakkında eğitim verirken bu model sağlıklı yeme davranışlarını teşvik ediyor. Yoganın müfredata eklenmesi fiziksel anlamda kendine güveni ve sağlıklı zihin-vücut farkındalığını artırıyor.
Bir araştırma zihin-vücut bağının önemini ortaya koydu. Yoganın sağladığı gerilim azalımı, olumsuz duygulardan kurtulmanın ve kendini sevmenin sağlıklı bir yolu.
Yapılan araştırmalar yoga aracılığıyla katılımcıların sezgisel olarak zayıflık ve güzelliğin başarı ve mutluluğa eşdeğer olduğu gibi olumsuz düşüncelerden arındıklarını öne sürdü. Yoga katılımcıları, aerobiğe katılanlara ve kontrol grubuna oranla önemli ölçüde daha fazla vücut farkındalığı, yanıt verme, tatmin ve daha az kendini engelleme yaşadıklarını bildirdiler. Anoreksiya Nervoza olanlar güçlü kendinden nefret duygularına sahiplerdi. Yoga bu popülasyonun vücutlarından daha haberdar olmalarını sağladı ve daha sakin kalmalarına yardımcı oldu.
Meditasyon gibi rahatlatıcı egzersizlere kıyasla yoganın ayrıca vücut kondisyonu da sağladığı biliniyor. Yogaya başlayan yeme bozuklukları olan hastalar, kendilerini aşırı egzersiz yapmaya daha az mecbur hissediyorlar.
Öğünlerde çok önemliYoga özellikle öğünlerde önemli. Anoreksiya Nervoza’sı olan kişi için öğün zamanları, genelde endişe vericidir. Tekrar beslenme safhasında hastalar genelde artmış yemek miktarından fiziksel rahatsızlık duyarlar. Buna genellikle suçluluk duygusu da eklenir. Öğün zamanları civarına yoga koymanın gerginliği azalttığı görülmüştür.
Yoga hastaya bir rahatlamanın yanı sıra zihinsel ve fiziksel bir huzur hissiyle tanıştırır. Yeme bozukluklarının tedavisinde bireylerin uygun yoga derslerine yönlendirilmeleri önemlidir, çünkü bazı yoga dersleri ruhani deneyimden çok fiziksel bir deneyime odaklanır.