Kahvaltınızı nasıl alırdınız?

20 Nisan 2025

Son yıllarda aralıklı oruç uygulayanların sayısı arttıkça kahvaltı yerini öğle yemeğine bırakıyor. Sabahları katı gıda tüketmeden kahvaltıyı; protein shakeler, smoothieler gibi içeriklerle geçirmek, bazı sabahlar “ara öğün gibi kahvaltı” yapmak yaygın. Peki, bu dönüşüm sağlıklı mı?

Sabah kahvaltısı sizin için ne ifade ediyor? Kimileri kahvaltısız güne başlamazken kimileri içinse yoğun tempoda bazen bir yük gibi gelir. Günümüz yaşam tarzı alışkanlıklarında bir yanda klasik zeytin-peynir-ekmek geleneği diğer yanda kahvaltı yerine tüketilen içecekler, protein barlar… Peki, bu dönüşüm sadece bir trend mi yoksa gerçekten sağlıklı mı? Kahvaltı alışkanlıklarının değişen yüzüne ve kahvaltı tabaklarına gelin bir de sağlık gözünden bakın. 

KAHVALTI EDELİM Mİ ATLAYALIM MI?

Bu sorunun aslında tek bir cevabı yok, kişinin beslenme düzeni ve yaşam tarzı alışkanlıkları göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Son yıllarda aralıklı oruç uygulayanların

Yazının Devamı

Nisan ayının favori üçlüsü

16 Nisan 2025

Nisan ayı doğanın yavaşça uyanmaya başladığı, renklerin tazelenip sofraların hafiflediği bir ay. Bu ayın en gözde sebzelerinden biri şüphesiz enginar, çilek ve semizotu. Birini karaciğer dostu, ötekini antioksidan deposu, diğerini ise bitkisel omega 3 destekçisi olarak tanımlamak mümkün. Gelin bu üçlünün sağlığınıza olan faydalarını detaylı olarak ele alalım.

Sindirimi destekler        

Enginar, özellikle karaciğer sağlığı dendiğinde akla gelen ilk sebzelerden biridir. Bunun temel nedeni, içerdiği sinarin bileşiğinden gelir. Sinarin enginarda doğal olarak bulunan bir fitokimyasaldır. Safra üretimini artırarak karaciğerin toksinleri daha etkili bir şekilde süzmesine yardımcı olur. Aynı zamanda kolesterolün dengelenmesine yardımcıdır. Sindirim sistemini destekler, özellikle yağlı yiyeceklerin sindirimini kolaylaştırır. Enginar, aynı zamanda suda çözünebilen lif (inülin) içeriği ile de bağırsak sağlığınızın destekçilerindendir. Bağırsak–karaciğer aksı üzerinden de dolaylı olarak detoks sistemini

Yazının Devamı

Kalbimiz artık genç yaşta yoruluyor

13 Nisan 2025

Araştırmalar; stres, dengesiz beslenme, hareketsizlik, uyku bozuklukları ve işlenmiş gıda tüketiminin, kalp-damar sistemini genç yaşta yorduğunu gösteriyor. Oysa “Tüm büyük düşünceler kalpten gelir” sözü ne kadar anlamlı.

Geçmişte kalp hastalıkları daha çok “ileri yaş, yaşlılık” ile birlikte anılırdı. Bugün ise durum farklı. 30’lu yaşlarda kalp krizi geçiren bireyler, 20’li yaşlarda hipertansiyon tanısı konulan gençler artık istisna değil, üzücü bir gerçeklik hâline geldi. Peki, bu endişe veren artış nereden kaynaklanıyor?

Araştırmalar; stres, dengesiz beslenme, hareketsizlik, uyku bozuklukları ve giderek yaygınlaşan işlenmiş gıda tüketiminin, kalp-damar sistemini genç yaşta yormaya, bir diğer tabirle zorlamaya başladığını gösteriyor. Burada Kovid-19 sürecinin etkisi ve aşı da bir diğer tartışma konusu. Amerikan Kalp Derneği’nin verilerine göre 20-39 yaş grubunda hipertansiyon görülme oranı yüzde 14’lere kadar çıkmış durumda. Her 34 saniyede 1 kişinin kardiyovasküler

Yazının Devamı

Duyguları doyurmak

9 Nisan 2025

Son zamanlarda gündelik yaşamın yükü ağır, belirsizlikler zaman zaman içimizi yorabiliyor; ve çoğu zaman bu yoğunluk; bir tabak makarnada, bir dilim kekte, bir avuç çerezde çıkış yolu aratıyor. Farkında olmadan, kendinizi yemekle teselli ederken buluyor olabilirsiniz. Hepimiz insanız, duygularımız yemek dahil birçok günlük aktivitemizi etkileyebiliyor. Peki ya bu gerçekten açlık mı? Yoksa duygulara tercüman bulamadığında yaşadığımız o ‘duygusal açlık’ mı? Gelin detaylarıyla inceleyelim.

Fark nedir?

Fiziksel açlık yavaş gelir. Mide guruldar, enerji düşer, beden haber verir.

Ama duygusal açlık anidir. Genellikle belirli bir yiyeceğe (çoğunlukla tatlı ya da karbonhidrat) yoğun bir istekle gelir. Bu, beynin stres altındayken kendini ödüllendirme arzusu olarak da tanımlanabilir. Çünkü o anda aç değilsinizdir; sadece rahatlamak, yatışmak istersiniz. Kendinizi mutsuz veya üzgün hissettiğinizde, yemek yemek daha iyi hissettirecekmiş gibi gelir.

Bu dört adım size yardımcı olabilir

Böyle zamanlarda suçluluk

Yazının Devamı

Kanserle mücadelede mutfak etkisi

6 Nisan 2025

1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası. Biliyoruz ki kanser artık sadece ileri yaşların hastalığı değil. Kanserle mücadele yalnız tedaviyle değil; farkındalıkla, erken teşhisle ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla mümkün. Beslenme bu sürecin en önemli ayaklarından biri. Gelin kansere karşı bu umut veren beslenme adımlarını detaylı olarak ele alalım.

Nisan ayı, sağlık takviminin en anlamlı duraklarından biri. Öyle ki 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası, aynı zamanda 7 Nisan Dünya Sağlık Günü. Bu yılın Sağlık Günü teması ‘Sağlıklı Başlangıçlar, Umut Dolu Gelecekler’ Dünya Sağlık Örgütü; anne ve çocuk sağlığının, sağlıklı ailelerin ve toplumların temeli olduğunu ve bunun da hepimiz için umut dolu bir geleceğin güvence altına alınmasına yardımcı olduğunun altını çiziyor.

Biliyoruz ki kanser artık sadece ileri yaşların hastalığı değil. Dünya genelinde ve Türkiye’de 20’li ve 30’lu yaşlardaki bireylerde görülen kanser vakaları artıyor. Peki kanser neden genç yaşlara geriliyor? Aslında bunun birçok sebebi var. Modern yaşam tarzı,

Yazının Devamı

Bahar yorgunluğu mu karar yorgunluğu mu?

2 Nisan 2025

Nisan ayı ile birlikte bahar geldi, doğa yenileniyor... Bahar deyince çoğumuzun aklına rengarenk çiçekler, tazelenen doğa, yükselen enerji ve içsel bir canlanma gelir. Hatta birçok kişi için bahar, arınmanın, hafiflemenin ve yeniden başlama hissinin mevsimidir. Ancak buna rağmen son günlerde gündemin de etkisiyle kendinizi yorgun, halsiz ya da keyifsiz hissediyorsanız yalnız değilsiniz. Çünkü baharın gelişi her bedende aynı etkiyi yaratmayabilir. Özellikle ilkbahar aylarında yaşanan ani hava değişimleri, artan nem ve ısı, vücudun iç dengesini zorlayabilir. Metabolizma bu yeni mevsime uyum sağlamaya çalışırken; halsizlik, uyku düzeninde bozulmalar, motivasyon düşüklüğü ve iştah değişimleri gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Hatta bazı bireylerde bu geçiş dönemi, mevsimsel depresyon ya da ‘bahar yorgunluğu’ olarak adlandırılan ruhsal ve fiziksel bir durumu tetikleyebilir. Peki ya bu yorgunluk, her gün üst üste binen kararların ağırlığından da geliyor olabilir mi? 

Önceliklerinizi belirleyin 

Günde 35

Yazının Devamı

Şifa, paylaşım ve denge zamanı

30 Mart 2025

Ramazan Bayramı’nda bir sofranın etrafında buluşmak, hem kalbimize hem bedenimize iyi geliyor. Peki, bayram sofralarında nelere dikkat edilmesi gerekiyor?

Bugün Ramazan Bayramı'nın ilk günü. Herkese sevdikleriyle sağlık dolu geçireceği nice bayramlar diliyorum. Bayram sofraları, sadece yemeklerin değil, sevginin, paylaşmanın ve umudun da taşındığı yerler. Sağlık ise sadece bir beden meselesi değil; dayanışma, paylaşım ve umutla da besleniyor. Bu yıl Ramazan Bayramı’na biraz daha düşünceli ama her zamanki gibi birlik ve beraberlik duygusuyla giriyoruz. Bir sofranın etrafında buluşmak, hem kalbimize hem bedenimize iyi geliyor. Peki, sevgi dolu bayram sofralarında nelere dikkat edilmesi gerekiyor?

SOFRANIN GERÇEK KAHRAMANLARI

Bayram, sadece bolluk değil; bereketin kıymetini bilmek, paylaşmak ve sorumluluk almak da demek. Bu bayram sofralarımızda hem yerel üreticilere destek verelim hem de gıda israfını azaltarak doğaya da bir bayram hediyesi sunalım. Yerel ve mevsiminde beslenmenin sağlık yönünden önemini hep anlatıyorum. Mevsiminde ve yakın çevreden gelen gıdalar, dalından koparıldığı anda tabaklarınıza

Yazının Devamı

Görünmeyen kahraman su

26 Mart 2025

Her tabağın bir hikâyesi var. Bu hikâyenin görünmeyen kahramanlarından biri ise su. 22 Mart Dünya Su Günü’ydü. Bu yılın teması ‘Buzulların Korunması’ olarak belirlendi ve aslında hepimize çok önemli bir mesaj veriyor. Dünyadaki tatlı suyun yaklaşık yüzde 70’i buzullarda ve kalıcı kar örtülerinde tutuluyor. Bu durum sadece kutuplarda yaşayan canlıların değil; hepimizin, yani İstanbul’daki bir çocuğun da, Ege’de zeytin yetiştiren bir çiftçinin geleceği için de oldukça kıymetli. “Su yaşamdır” diye hep söylüyorum. Buzulları ise yaşamın en sessiz tanığı olarak tanımlamak mümkün. Gelin bu sefer suyun başka bir yönünü, iklim krizi ve buzul ilişkisini değerlendirelim.

Tüm Dünya’yı etkiliyor

Buzullar kadar önemli olan bir diğer konu deniz buzu. Arktik ve Antarktika’da deniz buzu, şimdiye kadarki en düşük seviyelere indiği biliniyor. Deniz buzu, deniz suyunun donması sonucu ortaya çıkan bir buz türü olarak tanımlanabilir. Güneş ışığını yansıtarak

Yazının Devamı