Dağınık evler ve karışık dolaplar kilo vermenizi geciktirebilir. Organize olma ve düzen konusunda kitaplar yazan ABD'li Peter Welsh, 'Dağınıklık Kalçalarımı Şişman Gösterir mi?' kitabında "Kafanız, kalbiniz, kalçalarınız ve eviniz birbirine bağlıdır" diyor
Kilerinizi ve dolaplarınızı ayıklayın
Organizasyon ve kontrole 'evinizin kalbi' mutfağınızdan başlayın. Eğer mutfağınız düzensiz olduğu kadar, tepesine kadar abur-cuburla doluysa sağlıklı yiyecek seçimi yapmanız çok zor. Kileriniz ya da kavanozlarınızı sakladığınız raflar karışıksa, sağlıklı yiyecekleri hazırlamanız kolay olmayacaktır. Rafları boşaltın, temizleyin ve mümkünse beyaza veya parlak renklere boyayın. Aynı zamanda, buzdolabınızı ve dondurucunuzu da iyice elden geçirin.
Yüksek kalorili atıştırmalıklarla dolu bir mutfak, kilo vermeye veya verilen kiloları korumaya fırsat vermez. Biraz şekerleme, geçen haftaki yemekten ya da maç toplantısından kalan tatlılar, cipsler... Bunlar neden duruyor? Atın onları. “Ziyan olur” diyorsanız, şöyle düşünün: “Çöpte durması, göbeğimde depolanmasından daha iyidir!”
Mutfakta üçgen oluşturun
Tencere, tava ve diğer mutfak aletlerinizin nerede olduklarını bulmaya çalışmak yerine, onları organize edin. Çalışma alanınıza en yakın yerde buzdolabı, evye ve ocaktan oluşan 'sihirli üçgen' oluşturun. Bu alan, pişirme ve temizleme için kullanılmalıdır. Ayrıca, en fazla kullanılan mutfak aletlerini bu üçgene yakın tutmak, mutfağınızda daha etkin çalışmanıza olduğu kadar, mutfağınızın düzenli kalmasına da yardım edecektir. Mutfak tezgahlarınızın üzerine de mümkün olduğu kadar temiz ve boş tutmaya çalışın. Diğer bir deyişle, kullandığınız şeyin işi biter bitmez, yerine kaldırın.
Bir kere mutfağı organize ettikten sonra, dışarıda yemeyi daha az isteyeceksiniz. Dışarıdan daha çok evinizde yediğiniz zaman, yemeğin içinde ne olduğunu bilerek porsiyonları daha iyi kontrol edebileceksiniz. Lokantalarda çok fazla miktarda kullanılan yağ, şeker, tuz ve unu azaltarak, kilo vermeye doğru bir adım atmış olacaksınız.
Evdeki Kalabalık ve Obezite
- İkisi de depresyon halleridir ve stres düzeyini artırabilir. -Evdeki kalabalık kadar, aşırı kiloların da varlığı gereksizdir. -Hem obezite hem de evdeki kalabalık sağlıksızdır. -Her ikisi de çoğu zaman utanma ve suçluluk hissi yaratabilir. l İki durumda da kişinin hayatından keyif alması engellenir. -Bunların her biri, kontrol edilmesi zor durum olarak algılanır.
Peter Welsh şöyle devam ediyor: "Fazla kilolu ve dağınık olduğunu söyleyen danışanlarımdan biri, her iki durumun da 'tembel'liğinden kaynaklandığını itiraf etti. “Yapılması gerekenleri çok iyi biliyorum ama yapmıyorum” diyor. Yapmıyor çünkü yapmamak daha kolay.
İnsanların sağlıkla ilgili davranışlarına 'çekidüzen' vermeye başladıklarında hayatlarının da düzene girdiğini fark ettim. Karışıklık içinde yaşamanın, 'dağınık' hissettirdiğini fark etmeye başlıyorlar. Aslında, insanlar birçok ağırlığı atarak vücut, zihin ve yaşamla iş alanlarını boşaltıyor.