Genç kızlar ve beden imajları
Araştırmalar beden imajının 3 yaşından itibaren şekillenmeye başladığını, ailelerin özellikle de annelerin beden imajı gelişiminde çok fazla etkisi olduğunu söylüyor
Kızların beden imajlarının 3 yaşından itibaren şekillenmeye başladığını söylersem birçoğunuz şaşırabilir ama çalışmalar böyle diyor. Bu konuda Mezura ekimizden Dyt. Gamze Şanlı geçen hafta okuduğu bir makaleyi benimle paylaştı, dikkat çekici noktalar var sizlere aktarmak istedim.
Araştırmalar beden imajının 3 yaşından itibaren şekillenmeye başladığını fakat ailelerin özellikle de annelerin beden imajı gelişiminde çok daha fazla etkisi olduğunu söylüyor. Bu nedenle pozitif beden imajı yaratmak için annenin tutum ve sağlıklı alışkanlıkları çok önemli. Diğer önemli etki ise medya imajı - TV showları, filmler, incecik modeller, aktrisler, şarkıcılar maalesef gençleri çok düşük kilolu olmaya teşvik edebiliyor.
Sadece medya etkilemiyor
Yapılan bir çalışmaya göre, kızların yüzde 70’i magazinde gördükleri modelleri mükemmel kadın vücudu olarak algılıyorlar ve yüzde 47’si ise modellerin magazinsel fotoğraflarına bağlı olarak kilo vermek istiyorlar. Tabii genç kızları sadece medya etkilemiyor. ADA ( Amerikan Diyetisyenler Derneği) açıklamalarına göre anneleri diyet yapan genç kızlar veya ailesinde fazla kilolu öyküsü bulunan kızlar diyet yapmaya daha çok yatkın oluyorlar.
Kaç kere kızınızın yanında “acilen diyet yapmam gerekiyor!” cümlesini kurdunuz? Çocuklar TV ya da komşularından önce nasıl yemek yenileceğini dinleyerek ve görerek sizden öğrenirler. Bu nedenle onlara rol model olmanız gerekmektedir. Çocukların çok iyi taklitçi olduğunu aklınızdan çıkarmayın “çocuklar diyet yapmaz” demeniz bile “büyüyünce diyet yap” komutu veriyor. Evde hep dengeli beslenme, doğru yemek yeme biçimi, sağlıklı yaşam, egzersiz gibi pozitif algı yaratacak ve gerçekten ailece uygula-nabilecek davranışları alışkanlık haline getirmek gerekiyor.
Anneler kilit rol oynuyor
Besinler, kilo, vücut ölçüsü ve vücut şekli hakkında negatif cümleler kullanmaktan kaçının. “Eyvah kilo almışım” veya “acilen kilo vermem lazım” veya “çok kötü kilo aldım” cümleleri çocuklarda kilo almanın korkunç ve istenmeyen bir durummuş gibi algılanmasına sebep olabilir. Oysa ergenlik döneminde kilo almak büyümenin bir parçasıdır ve bu çocuğa çok iyi anlatılmalıdır. Hücre büyümesi ve yenilenmesi, kemik gelişimi çocukluktan yetişkinliğe geçiş vücut şeklinin değişime uğraması hormonlarda değişim kilo farklılığı ile beraberdir. Anneler bu konuda kilit rol oynamaktadır.
Son yıllarda, 5 veya 6 yaşlarındaki kızlarda dahi yeme bozukluklarıyla karşılaşılmaktadır. Ve bu yaşlardaki kızlar annelerinin yaptıklarını yapmaya oldukça eğilimli olduğu görülmektedir. Eğer çocuk fazla kilolu ise aileler ister istemez diyet yapmasının gerekliliği konusunda kendisine söylemlerde bulunmakta ve bu durum çocuğu negatif olarak etkilemektedir. Çocuğunuza bunu anlatmanın en iyi yolu dengeli yemek yeme prensiplerini öğretmek ve kendisinde pozitif beden algısı yaratmak olacaktır.
Seçmesine izin verin
Besinlerini kendisinin seçmesine izin verin. Sağlıklı ve besleyici ana ve ara öğünler sunun, önerilerde bulunun. Çocuğunuzu fiziksel aktivite, oyun ve becerileri için yüreklendirin. Beraber TV izleyip, gördüğü modellere özenmesinin doğru olmadığı ve doğru vücut ağırlığı hakkında konuşun. Düzenli egzersiz yapmasını sağlayın. Beraber aile yürüyüşleri düzenleyin. Çocuğunuzla aranızda olan iletişimi kaybetmeyin. Kilo ve beden imajı ile ilgili sorduğu sorulara doğru cevaplar verin ya da yeterli bilginiz yoksa mutlaka bir uzmandan yardım alın.
Kuru baklagiller haftada 1-2 gün yenmeli!
Bir araştırmada, haftada iki veya daha fazla baklagil tüketen kişilerde yüzde 24 daha az göğüs kanseri riski olduğu görüldü. Baklagiller ayrıca kolesterolü düşürüyor, kan şekerini dengede tutmaya yardımcı oluyor ve diyabetle başa çıkma konusunda da yararlılar. Mercimek, nohut, fasulye, börülce, bakla, bezelye ve soya fasulyesi kuru baklagiller grubundaki besinleri oluşturur. Kuru baklagillerin protein miktarı yüksektir. Kuru baklagiller çinko, magnezyum ve demir yönünden de zengindir. İyi pişirme ve C vitamini kaynağı olan sebze ve meyvelerle tüketilmesi, vücutta kullanılmasını (biyo yararlılığını) artırıcı etki gösterir. Kuru baklagillerde B12 vitamini dışında diğer B grubu vitaminlerinden de vardır. Bu gıdaların posa içeriği yüksek, yağ oranı ise düşüktür. Bu nedenle, diyabet (şeker hastalığı) ve kalp-damar rahatsızlığı, kabızlık problemi olan bireylerin diyetinde sıklıkla yer alması tavsiye edilmektedir.