Yaz yaklaşırken sıvı tüketimi daha da önem kazanıyor, özellikle terle kaybedilen elektrolitleri de düşündüğümüzde maden suyu tüketimi daha da önemli hale geliyor. “Doğal Mineralli sular”da (maden suyu) çözünmüş bulunan kalsiyum, magnezyum, sodyum ve klor gibi ana mineraller; flor, iyot gibi eser elementler ve bikarbonat ve sülfat gibi iyonların bir dizi fizyolojik fonksiyonlar üzerine destekleyici etkileri ve bazı hastalıklarda da terapötik yararları söz konusudur.
2 Metabolizma üzerine: Mineralli sular özellikle sülfatlı olanlar, safra kesesi tembelliğinde yararlıdır ve pankreas fonksiyonlarını da desteklerler. Diyabette sodyum bikarbonatlı suların insülinin etkisini güçlendirdiği bildiriliyor. Yine, hem idrar miktarını, hem idrar pH’sını, hem de idrarla ürik asit atılımını artırabiliyor, bu yüzden gut hastalığında krizlerin ve ürat taşlarında da yeni taş oluşumunun önlenmesinde yararlı oldukları düşünülmektedir.
3 Sindirim sistemi üzerine: Günümüz insanının, az su içme alışkanlığı, minerallerden yetersiz beslenme, hareket azlığı ve sedanter yaşam gibi özellikleri, sindirim sistemi rahatsız-lıklarının başlıca nedenleridir. Bunların başında da kabızlık gelir. Burada sülfatlı (600 mg/L- 1200 mg/L) mineralli sular çok yararlıdır.
4 Mineralli su her yer ve koşulda hizmete hazırdır: Birçok kişi, özellikle ileri yaşlılar susama hissine göre su içer. Sonuç, günlük gereksinimden çok daha az miktarlarda su içilmesidir. Bunu önlemek ve yeterli su içilmesini kolaylaştırmak için, evde ve işte mineralli su gözle görünür ve kolay ulaşılır yerlere yerleştirilmelidir. Böylece yeterli su içmenin unutulmaması garantiye alınmış olur.
6 Mineralli su sindirimi kolaylaştırır: Bir şişe mineralli su içerdiği karbondioksit gazıyla, tok karnına içildiğinde sindirimi uyarabilir ve aslında açlığı da bastırabilir. Yemekten önce veya yemek sırasında içilen bir bardak mineralli su doygunluk sağlayacaktır.
7 Mineralli su bir bakıma ucuz bir güzellik iksiridir: İçilen mineralli su ile cilt fizyolojisinin destekleneceği gergin ve pürüzsüz bir cilde katkısı olacağı bildiriliyor. Diğer yandan mineralli su sadece içildiğinde değil, aynı zamanda dıştan sürüldüğünde, serpildiğinde, püskürtüldüğünde de cildi canlandırır ve “gençleştirir”. Çünkü küçük kan damarlarını ve cilt kan dolaşımını uyarır. Bunun için, karbondioksitli mineralli suyu bir parça pamuğa emdirip yüz ve boyna serpiştirerek, birkaç dakika içinde cildin taze ve canlı bir görünüm alması sağlanabilir.
8 Mutfakta da doğal mineralli su: Doğal mineralli sular yalnızca susuzluk giderici değildir, aynı zamanda yeniliklere açık aşçıların yetenekli bir “yardımcısı” olabilirler. Örneğin, krep hamuru karbondioksitli mineralli su ile yoğrulmuş ise tavada kızarınca, çok daha yumuşak olacaktır. Yağ yerine mineralli su kullanarak hafif ve az kalorili et kızartması hazırlanabilir. Ancak, tavaya konan mineralli suyun miktarı iyi ayarlanmalıdır!
9 Spor aktivitelerinden önce mineralli su: Bir spor aktivitesine katılma sırasında ve sonrasında görülen kilo kaybı, aslında tamamen terleme ile su ve mineral kaybına bağlıdır. Bu kayıp, spor sonrası mutlaka yerine konmalıdır. Bunun en iyi yolu da doğal mineralli su içilmesidir. Yapılan spor tipine göre kaybedilen su miktarları yandaki tabloda inceleyebilirsiniz.
Spor aktivitelerinde kaybedilen su miktarları
Spor Tipi Su Kaybı
110 m koşu 0,1-0,3 litre
90 dakika tenis 1,5-2,0 litre
90 dakika futbol 2-3,0 litre
Maraton koşusu 4- 5 litre