‘ENBE OKULU’NUN YILDIZ ADAYLARI

BEHZAT GERÇEKER

“BENİM İÇİN KARAKTER ÇOK ÖNEMLİ”

Enbe Orkestrası’nın bugüne kadar yaptığı üç pop albümü müzikseverlerin arşivinde olsun istedik. Bunun yanı sıra dört yeni parça da yaptık. Gençler albüm alıp ellerinde tutmayı sevmiyorlar ama bizler arşiv yapmayı seven insanlarız. Yeni gelen nesil daha çok dijitalden indiriyor. Bizi sevenler alsınlar dinlesinler ve saklasınlar istedik.
Yeni isimler bulmayı ve onları daha çok insanın tanımasını istiyorum. Çıkardığım isimlerin müzik sektöründe iyi yerlerde olması beni çok mutlu ediyor. Türkiye’nin her yerinden bana demosunu, sesini dinletmek isteyenler internetten ulaşabiliyor. Bir ekibimiz var. Ön elemeyi onlar yapıyorlar ve bana dinlemeye değer gördüklerini ulaştırıyorlar. Kalabalık bir ekiple çalışıyoruz, hepsinin emeğine saygı duyuyorum. İş konusunda çok ciddiyim, biraz da sinirli. Benim en büyük amacım günü geldiğinde bu genç yeteneklerin kendi kanatlarında uçabilmelerini sağlamak. Eğer onlar hep burada kalırlarsa bu benim başarısızlığım olur. Devamlı beraber çalışma mantığı yanlış. Burası bir okul ve buradan mezun olmak gerekiyor. Sonrasında onlar da başkalarına yardım edecekler. Albüm oldukça ilgi gördü diyebilirim. İlk klibimizi ‘Senden Kıymetli mi?’ parçamıza çektik. MÜYAP’tan ve yapımcımız Samsun Demir’den aldığımız bilgilere göre gidişatımız çok güzel.

BOB ZIMBWE
“TÜRKÇE ŞARKILARDA ZORLANIYORUM”

16 yıldır Enbe Orkestrası’yla çalışıyorum. Türkiye’de evlendim ve bir çocuğum var. Behzat Bey’e çok teşekkür ediyorum. Genelde Reggae tarzında şarkı söylüyorum. Arada sırada Türkçe şarkılar da söylüyorum. Biraz zorlanıyorum ama seviyorum.

ONUR TURAN

“ŞANSLIYIM ÇÜNKÜ EKİPTEYİM”

Enbe Orkestrası’na 2008 yılında Behzat Bey’in beni izlediği bir konserden sonra dahil oldum. Arada bir yıl kopukluğumuz oldu. New York’ta oyunculuk eğitimi aldım, tiyatro yaptım. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzikal Tiyatro Bölümü’nden mezunum. Opera yüksek lisansı yaptım. Orkestrada arya, müzikaller, yabancı ve Türkçe parçalar söylüyorum. Genç şarkıcılar, genç yetenekler, söz yazanlar Behzat Bey’le kendilerini tanıtma şansı yakalıyorlar. Bu açıdan çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Bu ekipte olmak çok keyifli ve eğlenceli. Birbirimizden çok şey öğreniyoruz. Müzisyenler, sanatçılar egoları yüksek insanlardır. Bu aileyi bir arada tutabilmek çok zor bir iş.

BANU KÜÇÜK
“DANSÇIYDIM VOKAL OLDUM”

Enbe’ye beş yıl önce dansçı olarak başladım. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzikal Bölümü’nde okurken Behzat Bey solist olarak da çalışmamı teklif etti. O günden beri solist olarak çalışıyorum, arada dans da ediyorum. Ekipte olmak harika bir duygu. Herkesi çok seviyorum. Bazen bir takım tartışmalarımız olsa bile dostça çözüyoruz. Birbirimizden çok fazla şey öğreniyoruz. İnşallah Behzat Bey zamanı gelince bizi mezun edecek.

BERKAY ÖZİDEŞ

“ÖĞRETİ DOLU BİR EKİP”

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Opera Bölümü mezunuyum. Bir arkadaşım vasıtasıyla Behzat Bey’le tanıştım ve 10 aydır Enbe Orkestrası’ndayım. Tanıştıktan 4-5 saat sonra ‘Senden Kıymetli mi?’yi söyledik. Okulda teorik eğitimimizi alıyoruz. Okul bittikten sonra Enbe’de öğrendiğim olay şu; alaylı zihniyeti teoriyle birleştirip tamamen okulda gördüğümüz eğitimi unutup, burada hislerimizle bir şey yapmaya çalışmak. Enbe bize bir şeyleri öğretirken, teoriyi unutturuyor. Bu müzisyenin olması gereken durum. Öğreti dolu, çok keyifli vakit geçiriyorum bu ekipte.

ÇAĞLAR ÖKTEN
“ENBE BENİM İÇİN OKUL”

İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümü’nde okuyorum. İki yıldır solist olarak ekipteyim. Okulumun dışında birçok şey öğrendiğim ayrı bir okul da diyebiliriz Enbe’ye. Behzat Bey gibi çok disiplinli bir şef ve çok iyi müzisyenler ve solistlerle beraberim. Hepsinden ayrı ayrı şeyler öğrendiğim, kendimi geliştirdiğim bir alan olarak görüyorum Enbe Orkestrası’nı. Ben gruba müzisyen bir arkadaşımın Behzat Bey’e beni önermesiyle katıldım. Bir aile gibiyiz. Her ailede ufak tefek tartışmalar olur. Kalabalık bir aileyiz ve evin yaramaz çocuğu da Berkay. Kendisinden çok şikayetçiyiz.

FULYA DEMİR
“HAYALDİ, GERÇEK OLDU”

Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde Türk müziği eğitimi aldım. Ama Enbe’de ağırlıklı yabancı ve Türkçe pop söylüyorum. Sekiz ay önce ekibe dahil oldum. O yüzden Collection albümünde yokum. Behzat Bey’in asistanını tanıyordum ve bir görüşme ayarlamasını istedim. Kendimi bir anda orkestrada, bir ay sonra Arena’da Sezen Aksu’yla daha sonra da Gloria Gaynor’la Açıkhava’da buldum. Hayaldi, gerçek oldu durumu yaşadım. Burada çok şey öğreniyoruz ve zamanı geldiğinde herkes bireysel bir şeyler yapacak diye umuyorum.

BURCU GÖKTÜRK
“EGOMUZU TÖRPÜLÜYORUZ”

İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümü öğrencisiyim. Enbe Orkestrası’nda Türk müziği ve yer yer Türk pop müziği seslendiriyorum. Ekim ayında gruba dahil olduğum için Collection albümünde yer alamadım. Müzik piyasasında birçok ünlü isimle çalıştım. İlk kez girdiğim bir ortamda insanların yaptıkları iş gereği kendi egolarıyla baş ettiğini görüyorum. Çok genç olmalarına rağmen, çok farklı ve doğru bakış açıları var. Herkes kendi alanında uzmanlaştığı için kimse başkasıyla uğraşmıyor. Grup olmanın en güzel yanı egomuzu törpülüyor olmamız. Behzat Bey gibi bir müzisyenle, azmiyle bir yere gelmiş biriyle çalışmak benim için çok keyifli.