CaddeESKi MANKENLERiN iNTiKAM ZAMANI

ESKi MANKENLERiN iNTiKAM ZAMANI

16.12.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Burak Hakkı, erkek oyuncuların popülerliğini, televizyon izleyicisinin çoğunluğunun kadın olmasına bağlıyor. Burcu Kara ile başrolü paylaştığı ‘Maskeli Balo’ dizisinde gazeteci rolünde izlediğimiz oyuncu söylemeden edemiyor: “Podyumda basının bize yaptığı haksızlığın rövanşını alıyoruz”

ESKi MANKENLERiN iNTiKAM ZAMANI

Podyumun en iyi mankenleri arasındayken, dokuz yıl önce çok sevdiği mesleğini ani bir kararla bıraktı. Bırakma nedeni, ‘aşırı dejenerasyon’du. Podyumdan beyaz cama transfer oldu. Mankenlikten gelenlerin ekranda olmalarını yüzde yüz yakışıklılığa bağlayan Burak Hakkı, Star’daki yeni dizisi ‘Maskeli Balo’da gazeteci rolünde. Ama soru sırası yine de bizde.

Haberin Devamı

Sizin döneminizdeki birçok manken podyumu bırakıp TV dünyasına adım attı. Neden böyle bir geçiş yaşandı?
Defilelerde kalite düştü. Eskisi kadar kaliteli işler yapılmıyordu. Bizim dönemimizde yaptığımız işler çok ses getirirdi. Her ay altı, yedi tane büyük defile yapılırdı. Daha sonra bir dönem geldi mankenler birbirlerine laf atarak reklam yapmaya başladılar. Çok ucuzladı işler. Ben o dönem oyunculuk teklifleri almaya başladım ve modelliği bırakıp televizyona geçtim. Yoksa mizaç olarak çok fazla ne ev, ne iş değiştirmeyi severim. Başladığımda mankenliği çok seviyordum ve sonuna kadar yapmak istiyordum ama olmadı.

İlk ‘Zehirli Çiçek’ dizisiyle ekrana geldiniz. Sizi televizyonda çeken ne oldu?
Yeni karakterler yaratmanın, farklı kişiliklere bürünmenin çok keyifli olduğunu düşündüm. İnsanların ‘Bu manken, bundan oyuncu olmaz’ gibi tabuları var. Bence önemli olan kişilikler. Benim dönemimdeki ve sonrasındaki erkek model arkadaşlarımın çoğu başrol oynuyor. Kıvanç Tatlıtuğ, Mehmet Akif Alakurt, Kenan İmirzalıoğlu oyunculukta iyi yere geldiler. Oyunculuk benim önceden planladığım bir şey değildi. Gelen teklifi değerlendirmek istedim. Yapabileceğime inanmıyordum. Defilelerde video çekimleri yapılırdı, kendimi çok yabancı ve garip bulurdum. Eğer modellik yapmasaydım kesinlikle oyuncu olamazdım.

İsimlerini saydığınız oyunculuk yapan ve başarıyı yakalayan modeller ‘Mankenden oyuncu olmaz’ tezini de çürüttü mü sizce?

Okul tabii ki önemli. Oyuncu olacağımı bilseydim ekonomi değil, oyunculuk okurdum. Eğer oyunculuk okusaydım şu an oynadığımın üç dört katı daha iyi oynardım. Benim üniversite yıllarım farklı amaçlar içindi. Okul olmuyorsa kitapla, gözlemle, film izleyerek kendinizi eğitmeniz çok önemli. Bu isimlerin kendilerini eğittiklerini ve başarıyı yakaladıklarını düşünüyorum.

Oyunculuk yapmanızda düzgün fiziğiniz ve yakışıklı olmanızın ne kadar etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?
Yüzde yüz bu yüzden diye düşünüyorum. Televizyonda karizma ve çekicilik arıyorlar. Benim ve bütün arkadaşlarım için öyle. Kimse oyuncu olarak doğmadı. Dünya sinemasında da bu böyle, çoğu oyuncu eğitimsiz başlıyor daha sonra eğitim alıyor. Dolayısıyla ekranda fiziksel güzelliğin ön planda olması gerekiyor.

Model arkadaşlarınızın oyunculuklarını nasıl buluyorsunuz?
Kenan İmirzalıoğlu çok iyi gidiyor. İyi bir oyuncu bence. Mehmet Akif’in oyunculuğunu da beğeniyorum. Arkadaşlarımı böyle güzel yerlerde görmek beni çok mutlu ediyor. Biz erkeklerde kıskançlık yok. Modellikte de yoktu erkekler arasında kıskançlık. Kadınlarda daha çok kıskançlık var. Sürekli arkadan bir şeyler çeviriyorlar.

Podyumda erkek modeller pek prim yapmazdı hep kadın modeller basında yer alırdı. Televizyonda erkek oyuncuların daha şanslı olduğunu düşünüyor musunuz?
Kesinlikle erkek oyuncular daha ön planda. Erkek olarak bu durum hoşumuza gidiyor. Daha dominant olma durumu ortaya çıkıyor . Televizyon izleyicisinin çoğunluğu kadın ve bu bizim şanslı olmamızı sağlıyor. Podyumda basının bize yaptığı haksızlığın rövanşını alıyoruz (Gülüyor).

Haberin Devamı

Setlerde disiplinsizlik var
Modellikten gelen biri olarak bir projede başrol oynamak sizi korkutmadı mı?
‘Zehirli Çiçek’ten sonra başrol teklifleri geldi ama ben korktuğum için kabul etmedim. Kendime güvenemedim ve yetersiz hissettim. Bir süre üçüncü, dördüncü adam olarak oynadım. Kendimi hazır hissettiğim an başrol oynadım. Ama ilk ciddi başrolüm ‘Dudaktan Kalbe’ dizisinde oldu. Ciddi bir hazırlık ve sorumluluk gerektiriyordu.

Modelliği özlüyor musunuz?
O günleri gerçekten özlüyorum. İyi işler yaptık ve iyi dostluklar kurduk. Saygı ve sevgi vardı. İş disiplini çok vardı. Şu an oyunculukta olmayan iş disiplini o zaman modellikte vardı. Dostlukları ve o disiplini özlüyorum.



‘Maskeli Balo’ dizisinde gazeteciyi canlandırıyor-sunuz. Neden bu projede yer almak istediniz?
Son dönemde okuduğum en iyi projelerden biriydi. Bana gelen teklifler ve izlediğim dizilerde bir senaryo sıkıntısı yaşadığımızı görüyorum. Ciddi bir konu problemi yaşıyoruz. Sürekli tutan dizilerin kopyasını yapıyoruz. İki adam bir kadın, iki kadın bir erkek başka konu yok. Bir de silahsız hiçbir dizimiz yok. Hangi insanın hayatında her gün silah var. Diziye heyecan katmaya çalışıyorlar bunu da silahla yapıyorlar. Silah değil başka ne heyecanlandırır diye düşünmek lazım. Bu anlamda ‘Yaprak Dökümü’ dizisini çok beğeniyorum. Silahsız da heyecan olabiliyor onu görüyoruz.

ESKi MANKENLERiN iNTiKAM ZAMANI



Rüzgar’ı biraz şımartıyoruz
Oğlunuz Rüzgar’dan ayrı kalmamak için İstanbul dışı işleri tercih etmiyormuşsunuz öyle mi?
Rüzgar çok küçük onunla zaman geçirmek için öyle bir karar aldım bu yıl. Bu sezon nedense hep İstanbul dışı işler geldi ama ben gitmek istemedim Rüzgar’dan ayrılmamak adına.

Rüzgar’la istediğiniz kadar zaman geçirebiliyor musunuz?
Setler çok yoğun olduğu için zor oluyor ama elimden geldiğince zaman ayırmaya çalışıyorum. Bazen annesiyle birlikte sete geliyorlar.

Eşiniz Sema Hanım da ‘Kurtlar Vadisi’ dizisinde oynuyor. Siz setteyken bakıcı mı bakıyor Rüzgar’a?
Sema’nın çekimleri az oluyor. Haftada bir ya da iki gün gidiyor sete. O sette olduğu zaman yardımcılarımız var. Ben müsaitsem ben ilgileniyorum.

Nasıl bir anne-babasınız, oğlunuzu şımartıyor musunuz?
Çok ilgili anne- baba olduğumuzu düşünüyorum. Biraz şımartıyoruz sanırım bazı konularda. Çocuk sahibi olmak dünyanın en güzel şeyi. Hiçbir şeyle değişilemeyecek bir duygu. Babalık duygusu benim içimde olmayan bir şeyi keşfettirdi, endişe. Ömür boyu onun için endişe duyacağım. Sürekli onu düşünmek aşktan falan çok farklı. Her şeyin üstünde bir duygu. Onu görmek için erken uyanıyorum. Bütün her şeyimizi ona göre planlıyoruz.

Eşinizle çocukla ilgili en çok hangi konuda çatışıyorsunuz?
İlk başlarda çok çatışıyorduk ama birbirimizle konuşarak hallettik çatışmaları. Önemli olan birbirimizle çatışmak, egoları üst üste koymak ve üstünlük sağlamak değil. Doğru olan neyse onu yapmak önemli. Mesela Rüzgar ekmeği çok seviyor. Ekmek çok yemesin, kilo almasın, şu vitamini alsın diye çatışmalarımız oluyor. Doktoru arayıp soruduğumuzda konu kapanıyor. Daha doğal nasıl besleriz, daha iyi nasıl eğitebiliriz düşüncemiz var. Her şey süt liman değil evliliğimizde. Tabii ki tartışarak, konuşarak bir şeyler yapıyoruz.

Mutluluğunuzun sırrı nedir?
Çok fazla çaba harcamıyoruz. Normal hayatımıza devam ediyoruz, göz önünde olmayı sevmiyoruz. Birbirimize saygı duyuyoruz. Gece fazla dışarı çıkmıyoruz. Ev hayatı yaşamayı seviyoruz. Oraya gidelim, bunu yapalım, burada görülelim gibi bir derdimiz yok. Ben televizyon programlarına bile katılırken sıkılıyorum. Davetlere bile gitmiyorum. Bir çekingenliğim var ve bunu üzerimden atamıyorum.
KEŞFETYENİ
Hande Doğandemir'den aşk itirafı! 'Şu an keyfimiz yerinde'
Hande Doğandemir'den aşk itirafı! 'Şu an keyfimiz yerinde'

Cadde | 18.06.2025 - 07:49

Bir etkinlikte görüntülenen Hande Doğandemir, aşk hayatıyla ilgili sorulara yanıt verdi.

Yazarlar