Cadde Evliliği değil ilişkiyi seçtim

Evliliği değil ilişkiyi seçtim

01.01.2011 - 01:00 | Son Güncellenme:

‘Yok Böyle Dans’ yarışmasındaki performansıyla göz dolduran Burcu Esmersoy, “Evlilik zor. Bir ilişkiyi yürütebilmek daha kolay ve ben daha kolay olanı seçiyorum. İlişkimin evliliğe doğru gitmesini istemiyorum“ dedi

Evliliği değil ilişkiyi seçtim

Kanal D, CNN Türk ve şimdilerde NTV ve NTV Spor’da devam eden kariyerinde özellikle hep Rıdvan Dilmen, Güntekin Onay gibi usta iş arkadaşlarıyla çalışmış olmak en büyük kazançlarından biri Esmersoy’un. Spor haberlerinin yanı sıra NTV’de yaz aylarında yayınlanan programları, bayram sohbetlerini de sunarak kendini geliştiriyor. Peki ya hiç mi zorluk yaşamadı erkekler dünyasında tutunmaya çalışırken? Yaşamış ama zorlukların sebebi hiçbir zaman birlikte çalıştığı arkadaşları olmamış. Onlardan tam destek, hep destek almış. Maçları takip etmeye çalışıyor; yorumlarına çok güvendiği Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen’li ‘90 Dakkika’yı kaçırmıyor; amatör sporlara yer verdikleri ‘Spor Aşkı’ programı için ders çalışır gibi araştırma yapıyor.

Haberin Devamı

“Oynamayı severiz”
Ve şimdilerde o ‘cool’ güzelin ‘Yok Böyle Dans’ yarışmasında, profesyonellere taş çıkartacak şekilde dans ettiğini izlemek ayrı bir keyif veriyor herkese. Olaylara, haberlere ciddi yaklaşan kimliğinden sıyrılıp, partneri Jake Davies ile bir hafta mambo, diğer hafta samba yapıyor. Yeri geliyor beline bir şal bağlayıp göbek atarak şaşırtıyor. O ise bunun onu tanıyanlar için pek de şaşırtıcı bir durum olmadığını söylüyor. “Beni yakından tanıyan arkadaşlarım, bu neşeli halimi, göbek atmamı pek yadırgamıyor. Çünkü pek çok iş arkadaşım beni özel gecelerde göbek atarken görmüştür. Ben kapı gıcırtısında oynamaya başlarım. Ayrıca bunun insanın tarzına zarar verdiğini de düşünmüyorum” derken şöyle devam ediyor: “Benim gördüğüm en ‘cool’ kadınlardan biri Ajda Pekkan’dır. Ve sahnede harika göbek atar. Bu, onun tarzına zarar vermez. Ayrıca biz Türk’üz. Oynamayı severiz.”

Haberin Devamı

“Kontrollü bir manyağım“
Haftanın beş günü neredeyse sabahtan akşama kadar dans provası yapıyor olması hayatının ritmini epeyce değiştirmesine rağmen dans etmekten acayip keyif aldığını özellikle vurguluyor. “Keşke daha önce dans tecrübem olsaymış. Şimdi çok daha iyi olabilirdim” derken ister istemez gözler ayağındaki lame, yüksek topuklu dans ayakkabılarına takılıyor. Üzerindeki gri eşofman altı ve siyah büstiyerini göstererek, “Neredeyse üç aydır eşofmanla dolaşıyorum. Ama ayakkabıdan taviz vermek yok” diyor bir kahkaha atarak. Esmersoy’un ayakkabılara düşkünlüğü dillere destan. Hatta o kendini bu konuda, “Kontrollü bir manyak” şeklinde tanımlıyor. Daha şimdiden yaz sezonundan üç ayakkabı almış bile. Alışveriş konusunda birkaç yıl öncesine kadar parasının hesabını hiç bilmezken, birkaç yıldır kendini kontrol altına aldığını anlatıyor Esmersoy. “30’lı yaşlarla birlikte daha az alışveriş yapar oldum. Sanırım paranın ne kadar zor kazanıldığını anlamaya başladım” diyor.

“Kısa sürede yapılan evlilik hataymış“
30’lu yaşların ona getirdiği bir özellik de kadın-erkek ilişkilerinden ne beklediğini artık biliyor olmak. Malum medyanın her gün verdiği haberler sayesinde gün gün takip ettiğimiz bir evlilik yaşadı İtalyan Massimo Cusimano ile. Ve yine aynı derecede ses getiren bir şekilde boşandı üç yıl önce. Şimdi durduğu yerden ilk evliliğine göz attığında. “Zaten, kısa sürede tanışıp evlenmek büyük bir hataymış. Sanırım tanıştığımız dönemde içinde bulunduğum duygusal ruh halinden çok etkilendim” diyerek o günleri anlatıyor.

Haberin Devamı

BiR ERKEKTEN NELER BEKLEDiĞiMi FARK ETTiM
Esmersoy’un Massimo Cusimano ile yaşadığı evlilikte asıl sorunlar eşi İstanbul’a taşınınca başlamış. “O zaman aslında pek de birbirimiz için uygun olmadığımızı anladık. Ben de bir evliliği yürütmenin ne kadar zor olduğunu gördüm. Sanırım bir de bir erkekten neler beklediğimi fark ettim” derken söz, yeni erkek arkadaşı Cem Alper’e geliyor.
“Yeni ilişkime de bunları bilerek başladım. Evet evlilik zor. Bir ilişkiyi yürütebilmek daha kolay ve ben daha kolay olanı seçiyorum. İlişkimin evliliğe doğru gitmesini istemiyorum” diyor. Ardından da ilişkiyi yürütmek için dikkat ettiği birkaç detayı paylaşıyor. “Saygının çok önemli olduğunu biliyordum ama artık çok daha fazla önem vermeye başladım. Karşılıklı her şeyi konuşabilmek de müthiş keyifli. İlişkimizin ilk bir buçuk yılında birlikte yaşadık biz. Şimdi ben kendi evimde yaşıyorum. Kimi zaman hafta sonları onda kalıyorum. Bence böylesi çok daha iyi. Biraz feminist bir söylem olacak ama bence her kadının ara ara yalnız kalabileceği bir evi olmalı. Zaten ben sevgililerim için ideal bir kadınım. Yoğun çalıştığım için bana çok fazla vakit ayırmasını beklemem. Ben çalışırken hobileriyle ilgilenebilir” diyor.

Yazarlar