02.09.2021 - 15:26 | Son Güncellenme:
MESUT YILMAZ / MİLLİYET
Ferhan Şensoy, iki gün önce İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ciddi kalp damar hastalıkları ve solunum yetersizliği nedeniyle vefat etmişti. Usta sanatçı, Teşvikiye Camii'nde kılınan ikindi namazına müteakiben Zincirlikuyu Kabristanlığı'na defnedildi.
Ferhan Şensoy'un cenazesini, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morgundan eski eşi Derya Baykal'ın oğlu Mert Baykal teslim aldı. Tabutu cenaze aracına konulan Şensoy'un naaşı Zincirlikuyu Gasilhanesi'ne götürüldü.
Ferhan Şensoy’un cenazesi ilk olarak bir süre öğrenim gördüğü Galatasaray Lisesi’ne getirildi. Burada yapılan kısa anma töreninde Müjgan Ferhan Şensoy ve Derya Şensoy kardeşler, gözyaşlarına boğuldu.
Merhum sanatçının büyük kızı Müjgan Ferhan Şensoy, ‘Babamın burada olmaktan o kadar mutlu olduğunu biliyorum ki. Hastanede hep Galatasaray’ı soruyordu. Babamı kucakladığınız için sizlere teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Galatarasay Lisesi’nden alınan Ferhan Şensoy’un cenazesi daha sonra İstiklal Caddesi üzerinden törenin yapılacağı Beyoğlu Ses Tiyatrosu’na getirildi. Babasının resmini taşıyan Derya Şensoy, yol boyunca gözyaşlarını tutamadı. Ferhan Şensoy’un cenazesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı tören mangası tarafından omuzlara alınarak usta tiyatrocunun kurucusu olduğu Ortaoyuncular Tiyatrosu’na taşındı. Ferhan Şensoy’u uğurlamak için tiyatronun kapısına gelen kalabalık büyük bir yoğunluk oluşturdu. Şensoy’un cenazesi alkışlar eşliğinde salona alındı.
Ses Tiyatrosu’nda yapılan anma töreni Ferhan Şensoy’un ailesi, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sanatçı dostları ve çok sayıda seveni katıldı. Solanda oluşan kalabalık nedeniyle birçok kişi dışarıda kaldı.
Anma törenini açılış konuşmasını Okan Bayülgen yaptı. Şensoy için ‘Ustam’ diye hitap eden Okan Bayülgen, “Türk tiyatrosunu modern dünya tiyatrosunun temelleri üzerine dünya çapında bir ekol yaratmış, büyük ustam Ferhan Şensoy abimizi soğuk kanlı bir şekilde uğurlamaya çalışacağız. Bu bir anma töreni değildir. Bu bir uğurlamadır. Onu sevenlerle, ona hayran olanlarla, benim gibi onun yetiştirdiği öğrencilerle, sanatçı dostlarıyla kısa ve soğukkanlı bir törenle Ferhan abimizi uğurlamaya çalışacağız. Yeni çok yakın tarihte bu tiyatronun çok değerli oyuncularından sevgili kardeşimiz Levent Ünsal’ı sevgili abimiz Rasim Öztekin’i uğurladık. Bugün de büyük ustamızı uğurlamak zorundayız.” diye konuştu.
Güldürü geleneğinin simgesi İsmail Dümbüllü’ye ait olan kavuğun son temsilcisi olan Şevket Çoruh, “Söyleyecek çok şey var. Dün geceden beri bunları düşünüyorum. İlk önce Ortaoyuncular ailesine başsağlığı diliyorum. Yeni mezun olmuştum. Nevizade’den biraz cesaret alıp şu sol tarafta Ortaoyuncular provasının bitmesini bekleyip Ferhan abinin karşısına geçip tiyatroda oynamak istediğimi söylemiştim. O da kedi üslubunca beni tiyatrodan kovmuştu. Şimdi onun emaneti için… Başımız sağ olsun. Çok anlatılacak şey var hakkında. Kitaplar yazılacak, oyunlarını oynayacağız. Bu tiyatroyu biz yaşatacağız. Burası bizim emanetimiz.” İfadelerini kullandı.
Ferhan Şensoy’un sanatçı dostu Ali Poyrazoğlu'nun açıklaması şöyle:
"Ferhan benim eski dostum, oyuncu arkadaşım. 'Bizim Sınıf' oyununu yazmıştı, oynadık hatta doyamadık. Aradan yıllar geçti. Bu sene tekrar oynamak için Ferhan’a ‘Ver şu Bizim Sınıf’i yeniden oynayayım’ dedim. ‘Ama bu sefer daha büyük bir prodüksiyon yap’ dedi. ‘Olur olur’ dedim, anlaştık . ‘Kitaplarını da okumak lazım senin’ dedim. ‘Hangisini okuyayım?’ dedim. ‘Kazancı Yokuşu oku’ dedi. Okan ‘Bir tane de ben okuyayım’ dedi. Ayna Merdiven’i okudu Okan da. Kitapları sesli kitap olarak devam edecek. Oyuncuları başka tiyatrolarda oynanacak. Oyunlarını ve Ferhan Şensoy’un yazarlık yanını tiyatrodaki önemini yeniden keşfetme yoluna çıkacağız. Ferhan toplantıya gelse bu kadar övgü ve ağlamanın ardından çok sinirlenirdi ‘Ağdalı yaptınız ha bu hale de getirmeyin işi’ derdi..."
"Dün gece Ferhan’ı gördüm rüyamda. Hayırdır ‘Ne işin var rüyamda’ dedim. ‘Hadi lan oradan sen benim rüyamdasın’ dedi. Ferhan rüyamıza girerdi bizi kendi rüyalarını içine çekerdi. Her gün değişik yolculuklara çıktık. Türk tiyatro seyircisi meslektaşları ve kendisi hiç yorulmadı. Emek sarf etti ama çok eğlendi, tadını çıkardı. İçeri girerken arkamdan birileri itiyor. Döndüm bir baktım Münir Özkul, Engin Günaydın, Rasim Öztekin. ‘Ne yapıyorsunuz hayrola siz burada?’ dedim. ‘Ferhan’ı almaya geldik götürüyoruz’ dediler. ‘Nereye gidiyorsunuz?’ dedim. ‘Neşeli bir meyhaneye gideceğiz kafayı çekeceğiz’ dediler."
Şensoy’un eski eşi Derya Baykal, konuşmakta güçlük çekti: Ses Tiyatrosu’na hoş geldiniz. Bu tiyatroya her zaman değer verip doldurdunuz. Bu tiyatroya enkaz halinde geldik. Bu sahnenin üzerinde örülmüş bir duvar, bir film perdesi acayip filmler oynatılıyordu. O kadar iyi dostları vardı ki arkadaşları destek oldu. Her şeyini buraya yatırdı Ferhan. Çok güzel oyunlar oynadık. Çok güzel üç çocuğum var, Mert’in de babası, her şeyinde emeği var. Gerçekten çok güzel bağları vardı çocuklarla. Yaşamayı bilmek doğmayı, bilmekle ölmeyi bilmenin arası… Doğmayı bilmiyoruz, bizi doğruyorlar… Ölmeyi nereden bilelim. Birkaç kez ölünmüyor ki! İkisini de bilmezken ikisinin arasındaki yaşamayı nerden bilelim. Ustam sen ikisinin arasındaki yaşamayı bana, bize evlatlarına, ailene, dostlarına, seyircine, öğrencilerine, Türk halkına bütün bunlarla ışık oldun. Sana her şey için çok teşekkür ediyoruz. Bilgeler ölmez. Var sayalım ölmedin!
Ferhan Şensoy’un küçük kızı Derya Şensoy, üniversite yıllarında babasına yazdığı şiire gözyaşları içinde okudu. Söz konusu şiir şöyle:
“Zamanlardan bir zaman çıksa gelse
Ben o gün izlemeye doysam seni
Hadi diyelim dünya tersine dönse
Ve okumaya doysam seni
Hatta haftanın 8. günü
Aklına bile doyarım belki
Ama sana hiçbir zaman doyamam baba.”
O da bana şöyle yazmıştı mektubunda: Bir baba-kız aşkıdır. Aşar okyanusları, çok yunusları... Derya Şensoy, "Baba kız aşkımız şimdi okyanusları, çok bulutları ve yıldızları aştı. Seni çok ama çok seviyorum" dedi.
Müjgan Ferhan Şensoy, “O kadar güç ki burada durmak. Ne söylesem eksik kalacak. Size babamı anlatmaya kalkamam. Onu en az benim kadar tanıyorsunuz. Ne kadar sevdiğimi anlatsam sizler de aynı derecede seviyorsunuz. Şu anda burada dururken bu sevgiyi sizlerle paylaşmak bölüşmek yüreğimi biraz olsun hafifletiyor. Bir insanın tüm benliği ve sahiciliğiyle gerçekleştirmesi ve bundan bir an bile şüphe duymaması. Ölümden hiç korkmadı babam" şeklinde konuştu.
Mert Baykal ise “Anladım ki insanın iki tane babası olabilirmiş, dağ gibi iki tane babası olabilirmiş. Anladım ki benim bu babam Don Kişot’muş ve yel değirmenleriyle savaşıyormuş” ifadelerini kullandı.
Celal Belgil, “Ben Ferhan abiyi 1983’te tanıdım öğrencisi oldum. Bu tiyatronun yaşaması için çok büyük çaba sarf etti. Ortaoyuncular’ın devam etmesini çok istiyordu, inşallah devam edecek. Ustamı kaybettim. Tiyatrodaki babamı kaybettim. Işıklar içinde uyusun, mekanı cennet olsun” açıklamasını yaptı. (Video: Ozan Güzelce)
Sanatçının eşi Elif Durdu Şensoy da gözyaşlarına hakim olamayarak, “İnsan birini kaybedince ona olan sevgisini, aşkını kaybedemiyor. Öyle duruyor bir yerde. İşin en zor tarafı da bu galiba. Hepimiz uzaktan sevmeyi öğrenmek durumundayız. Bizim için çok zor günler ve giderek zorlaşıyor” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türk tiyatrosunun ulu bir çınarını kaybettiğini belirterek, “Sanattan kazandığının tamamını yine sanatı için harcadı. Bu toprakları ve insanımızı çok sade ve yalın şekilde anlatan çok güçlü bir dili vardı. Toplumumuzun her kesimi tarafından seviliyordu. Onun eserlerini izleme şansına nail olduk ama bugün bu sahnede onu uğurlamak için buradayız” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ferhan Şensoy’un sanatçı kişiliğine dikkat çekti: Tiyatromuzun çok önemli bir ismidir Ferhan Şensoy ve aramızdan ayrılıyor. Türkiye’nin ve Türkçe’nin en yaratıcı yazarlarından biriydi. Uluslarası bir sanatçıydı, dünya çapında bir sanatçıydı. Aynı zamanda güldürü geleneğimizin simgesi olan kavuğu tam 30 yıl taşımış, tiyatro tarihimizin çok önemli bir kilometre taşıdır Ferhan Şensoy. Siyasi hicvin de önemli bir ustasıydı. Bugün onun tiyatrosunda hatta evindeyiz. Hiçbir zaman unutmayacağız. Bu hafızada her zaman yaşayacak. Ferhan Şensoy’un değerleri bıraktığı o güzel eserler artık bizlere emanet. Bu manada elbette bütün kurum kuruluşlar özel düşünceler üretecektir. Biz de özellikle isminin yaşatılmasını özenle çalışacağımıza özenle belirtmek isterim. Zira Kadıköy’de güzel bir sahnemiz var. Belki orada ismini yaşatmak isteriz. Bunları ailesi, sevenleriyle konuşur en doğru kararı veririz.
Tören sonunda Mert Baykal’ın hazırladığı bir video göstedildi. Törenin ardından omuzaları alınan Ferhan Şensoy’un cenazesi alkışlar eşliğinde omuzlara alınarak cenaze namazının kılınacağı Teşvikiye Camii’e götürüldü. (Video: Ozan Güzelce)
Ferhan Şensoy'un cenazesi, Teşvikiye Camii'nde kılınan ikindi namazına müteakiben Zincirlikuyu Kabristanlığı'na defnedildi. (Fotoğraf: Ozan Güzelce)
Ses Tiyatrosu’nda düzenlenen törenin ardından Ferhan Şensoy’un Türk bayrağı ve Galatasaray Spor Kulübü bayrağına sarılı tabutu cenaze namazı için Teşvikiye Camii’ne getirildi. Cenaze töreninde sanatçının ailesi hazır bulundu.
Şensoy’un eski eşi Derya Baykal, kızları Müjgan Ferhan Şensoy ve Derya Şensoy, oğlu Mert Baykal, eşi Elif Durdu Şensoy camii avlusunda taziyeleri kabul etti.
Derya Şensoy’u, sevgilisi Celal Can Akgül, cenaze boyunca yalnız bırakmadı. Oyuncunun eski sevgilisi Sarp Levendoğlu da cenazeye katıldı.
Levendoğlu’nun, Derya Şensoy’un yanına gitmemesi dikkat çekti. Dokuz aylık hamile olan Müjgan Ferhan Şensoy’u eşi Cem Öğüt teselli etmeye çalıştı.
Cenazeye; Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Erosy, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, çeşitli belediyelerin başkanları, Galatasaray Spor Kulubü Başkanı Burak Elmas, iş insanı Faruk Süren, oyuncular Sarp Levendoğlu, Berk Oktay, Yıldız Çağrı Atiksoy, Demet Akbağ, Sermiyan Midyat, Murat Akkoyunlu, Celil Nalçakan, Oya Başar, yapımcı Timur Savcı gibi çok sayıda sanat ve iş dünyasından kişi katıldı.
Koronavirüs pandemisi tedbirleri kapsamında camii avlusuna girişler HES kodu ile yapıldı. Cenazede geniş güvenlik önlenlerin alındığı görüldü. (Fotoğraf: Ozan Güzelce)
Ferhan Şensoy’un Galatasaray bayrağına sarılı tabutu Teşvikiye Camii’den çıkartıldığı sırada Beşiktaş taraftarı bir grup, Beşiktaş lehine sloganlar atmaya başladı. Cenazeye katılanlar, bu durumu tepki gösterince kısa süreli bir tartışma yaşandı. Orada bulunan polisin olaya müdahale etmesiyle tartışma büyümeden yatıştırıldı.