Öykü Çelik-İsmail Berhan yolda kaldı!

Oyuncu Öykü Çelik ile evlilik hazırlığı yapan iş insanı İsmail Berhan'ın kullandığı 1962 model Triumph marka klasik otomobil, Nişantaşı'nda bir ara yolda kaldı.

"ARABA DURUNCA ÇALIŞMIYOR"

Öykü Çelik, "Araba durunca bir daha kalkmıyor" açıklamasını yaptı. O esnada yoldan geçen at arabası da ortaya ilginç görüntülerin çıkmasına neden oldu.

Sevgililer, iki defa yolda kalan otomobillerini City's vale'ye teslim etmek zorunda kaldı. Valeye bırakılan otomobili buradan oto tamircisi aldı.

Üstü açık klasik otomobilleriyle güzel havanın keyfini çıkaramayan Öykü Çelik ile İsmail Berhan, başka bir araca bindi.

EVLENİYORLAR

Öykü Çelik, iş insanı sevgilisi İsmail Berhan ile nikah masasına oturuyor. 33 yaşındaki oyuncu, 6 Nisan'da yaptığı sosyal medya paylaşımı ile evlilik teklifi aldığını duyurmuştu.

Instagram hesabından parmağındaki alyansı paylaşan Çelik, sevgilisinin teklifine 'Evet' yanıtını verdi. Oyuncuya, kısa sürede yüzlerce tebrik mesajı yağdı. Çiftin, önümüzde aylarda nikah masasına oturmayı planladığı öğrenildi.

TEKTAŞI DİKKAT ÇEKTİ

Sevgilisi İsmail Berhan’ın evlenme teklif ettiği hatırlatılıp, "Yarışma sonrası böyle bir şey bekliyor muydunuz?" sorusuna Çelik, "Bekliyordum. Ben gitmeden önce konuşmuştuk" dedi. Bu sırada gazetecilerin tektaşından görüntü aldığını fark eden oyuncu, ”Böyle yapmayın utanıyorum” yanıtını vermişti.

Bir muhabirin, "Tektaş değil gök taşı” sözlerine kahkahayı patlatan Çelik, "Böyle ayıp oluyor gibi geliyor bana açıkçası. Bizim gitmeden önce konuştuğumuz bir şeydi. Hemen gelir gelmez olacağını düşünmüyordum. Biraz daha yaza doğru düşünüyordum ama böyle oldu” demişti.

"İNSAN MESLEĞİNİ ÖZLÜYOR"

Yeni projesi olduğunu söyleyen Çelik, "Bir dizi var ama kesinleşsin öyle söyleyeyim. Ben setlerle yaşadım hep hayatım boyunca. İnsan mesleğini özlüyor tabii ki" açıklamasını yapmıştı.

Elendiği 'Survivor 2021' hakkında da konuşan Çelik, "İyiydi ama çok zordu. Zaten zoru başarmaya gittik. Orada üç küsür ay kalabilmek bile benim için çok büyük bir başarı, oradakiler için de öyle. Aç, susuz ve özlem içerisinde kaldık. Arada bir açlıktan kelimeleri toparlayamıyorduk, konuştuğumuzu duyamıyorduk. Gelir gelmez kokoreç yedim” demişti.