CaddeİSTANBUL KUŞATMASINDA YÜRÜRKULELER DE VARDI

İSTANBUL KUŞATMASINDA YÜRÜRKULELER DE VARDI

20.02.2012 - 20:18 | Son Güncellenme:

Fatih Sultan Mehmed’in, İstanbul’un fethi sırasında kullandığı savaş araçları arasında...

İSTANBUL KUŞATMASINDA YÜRÜRKULELER DE VARDI

Fatih Sultan Mehmed’in, İstanbul’un fethi sırasında kullandığı savaş araçları arasında en bilinenleri dev toplar ve karadan yürüttüğü gemilerdir. Ancak geçmişi ilk çağlara dayanan bir silahı daha vardı: Yürürkuleler

Haberin Devamı

Her ne kadar ateşli silahların icat edilmesinin sonra etkilerini yitirmiş olsa da, Fatih Sultan Mehmed, surların altına lağım kazma işini kolaylaştırmak, topların açtığı gediklerin kapatılmasını önlemek ve hendeklerin doldurulmasına yardım etmek gibi görevler için yürürkulelerden yararlanmıştı.
İstanbul’un fethi sırasında yürürkulelerin kullanılışıyla ilgili en kapsamlı makaleyi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi’nin Mart-Haziran 1951 tarihli sayısında Dr. Hüseyin Dağtekin kaleme almıştı. Dağtekin, makalesinde yürürkulelerin rolünü vakanüvislerin kayıtlarından aktarmıştı:
“Türk vakanüvislerden kuşatmada bulunmuş olanlar bile, yürürkule ve rolleri hakkında, kısa da olsa, açıklamalarda bulunmuyor. Bu eserler, genel İslam-Osmanlı tarihi çerçevesinde veya olay kayıtları şeklinde yazıldıklarından kısadır.”
İstanbul kuşatmasını yazanlardan Nicolo Barbaro, yürürkuleyi şöyle anlatıyor: “Türkler bu kuleyi bir gecede, surun cephesi yakınında, o derece çabuk ve saklı bir surette yaptılar ki, şehir hiçbir şey sezmedi. Eğer İstanbul’daki bütün Hırıstiyanlar bu işe koyulmuş olsaydı, bunu bir ayda bile yapamazlardı. (Kule) asıl surun 10 adım önündeydi. Surun bu parçası üzerinde birçok muharip bırakmak zorunda kaldık. Yüksekliği dış suru aşıyordu. Birbirine bağlı büyük kalaslardan yapılmıştı ve üzeri iki kat deve derisiyle kaplanmıştı. Bundaki amaç, kalenin kolay ateş almamasını sağlamaktı. Ayrıca güllelerin vuruşlarını da körletmek için kerestelerin aralıklarını balçıkla sıvamışlardı. Birçok ağaç tekerlek üzerine olduğu için hareket edebiliyordu. Bu kaleye her türlü makine, harp aletleri, bir yığın malzeme ve hendeği doldurmak için toprak ve ağaç da yerleştirilmişti. Üzerindeki düzlüğe portatif hücum merdivenleri konulmuştu.”
Tetaldi de vekayinamesinde şu satırlarla kuleyi anlatıyor: “Kule o derece yüksek, büyük ve kuvvetliydi ki, sur boyunca yükseliyor ve onu hakimiyeti altında bulunduruyordu.”
G. Phrantes kuledeki öküz derilerinden bahsederek şöyle diyor: “Bu deri tabakası cihazın üzerindeki burçlarla çatıyı, kapalı merdivenlerini örtüyordu. Kulenin şehre bakan yüzünde üç penceresi vardı. Bu pencerelerden Türk okçuları ve arkebüzcüleri ( bir çeşit namludan doldurulan tüfek) kolaylıkla atış yapabiliyordu. Amaç, yalnız harp etmek ve hendeği doldurmak değil, emniyet içinde surun temeline lağım açmaktı.”
Cattaneo’ya göreyse, “Türkler yanan kuleye benzeyen derilerle kaplı bir diğer ahşap kule yaptılar. Fatih’in bu kulelerinin tekerleklerden itibaren en az 15 metre irtifada, taban karesinin bir dalı 10 metre ve çatı üstünün de yaklaşık altı metre olduğu tahmin edilmektedir. Bunların beş çift tekerlekten ibaret bir hareket tertibatına sahip olduklarını sanıyoruz. Yürürkulelerden birinin ilk önce 18 Mayıs günü Topkapı yakınına yaklaştırılmış olma ihtimali kuvvetlidir. Burası Cenevizliler tarafından tutuluyordu. Yürürkulenin üzerindeki mancınıkların attığı taşlar, Topkapı yakınındaki kulelerden birini yıkmış ve yürürkule açılan gediğin karşısına getirilmişti. Ancak gece Bizanslılar hendeği temizleyip, surdaki gediği de onardılar. Ardından yürürkuleyi yaktılar. Sonra Türkler üçüncü askeri kapı Yaldızlı Kapı çevresinde iki kule daha yaptı. Yeri belli olmayan birkaç kule de yapıldığı sanılıyor ama faaliyetleri hakkında bilgi yok.”
Fatih, bu eski savaş makinesini yardımcı kuvvet olarak düşünmüş ve kullanmış olabilir ancak fetihle ilgili Batılıların yazdıklarından, yürürkulelerin Bizanslılar üzerindeki ürkütücü etkisinin askeri yararlarından daha fazla olduğu anlaşılıyor.

Haberin Devamı

İSTANBUL KUŞATMASINDA YÜRÜRKULELER DE VARDI
İSTANBUL KUŞATMASINDA YÜRÜRKULELER DE VARDI

Koç başlı ve üç katlı bir yürürkule İki katlı basit bir yürürkule

Haberin Devamı

İSTANBUL KUŞATMASINDA YÜRÜRKULELER DE VARDI
İSTANBUL KUŞATMASINDA YÜRÜRKULELER DE VARDI

Beş katlı orta boyda bir kule Fatih Sultan Mehmed’in yaptırdığı yürürkulelerden biri

Haberin Devamı

Ateşli silah öncesinin dev savaş makinesi

İlk ve ortaçağda etrafı surlarla çevrili ve savunması kuvvetli kalelere karşı en etkili makine olan yürürkulelerin kullanılış ve büyüklükleri açısından çok farklı tipleri vardı. Tüm yürürkulelerin tabanı kare şeklindeydi. Ön yüzü arka yüzüne oranla daha dik ve yükseklik, taban genişliğinden fazlaydı. Yürürkuleler surlardaki direnci kıracak şekilde daha yüksek yapılmıştı. Yükseklikleri beş metreden 60 metreye, taban genişlikleriyse birkaç metreden 30 metreye kadar değişiyordu. Yapı malzemesi olarak kullanılan maddeler, kuvvetli kalaslar ve kerestelerden ibaretti. Kulelerin içi birçok katlara ayrılmış olup merdivenlerle birbirlerine bağlanmışlardı. Kulenin ortasında bütün katlara malzeme ve silah göndermeye mahsus geniş delikler bulunurdu. Kulenin dış yüzü, bütün kuleyi yakıcı maddelerin tesirinden korumak için, taze hayvan derileri (manda, öküz, deve) veya madeni levhalarla kaplanır yahut yağlı toprak (balçık) ve gübreyle sıvanmış saz dallarıyla örtülürdü. Geçeceği yol, ‘kaplumbağa’ adı verilen bir çeşit toprak düzleştiriciyle düzeltilir, gerekirse hafif bir rampa hazırlanırdı. Yürürkulenin içinde surlara atılacak rampanın yanı sıra; mancınık, ok ve yay, sapan, cirit ve arkebüz kullanan askerler bulunurdu. Büyük İskender’den Sezar’a kadar pek çok ünlü general bu silahı kullanmıştı.

Haberin Devamı

Atlas Tarih dergisi, İstanbul’un fethinde kullanılan yürürkulelerin izini sürdü. Yazının tamamını derginin şubat sayısında okuyabilirsiniz.

KEŞFETYENİ
Romantik kutlama! Şampiyonluk detayı dikkat çekti
Romantik kutlama! Şampiyonluk detayı dikkat çekti

Cadde | 23.05.2025 - 17:40

Survivor All Star 2025'in iddialı isimlerinden Ayşe Yüksel bugün 25 yaşına girdi.

Yazarlar