'Kötü karakter gökkuşağı gibi'

‘Kurtlar Vadisi’ dizisinden ‘Behzat Ç.’ye kadar pek çok fenomen projede rol alan Yasemin Öztürk, şimdilerde ‘Arka Sokaklar’la seyirci karşısına çıkıyor. Kısa bir aradan sonra yeniden yapıma dahil olan oyuncuyla, projenin uzun yıllar devam etmesinin sırlarını, sektörü ve aşk hayatını konuştuk.

‘Arka Sokaklar’ maceranız kaldığı yerden devam ediyor. Diziye yeniden dahil olacağınızı duyduğunuzda neler hissettiniz?
İki aylık bir aradan sonra seyirciyle tekrar buluştuk. Yeniden dahil olacağımı söyledikleri an, şaşırma ve sevinme arası bir duygu yaşadım. Çünkü en son Nimet karakteri hapse girmişti ve ben de tüm ekiple vedalaşmıştım. Şimdi tekrar bir arada olmaktan dolayı ayrıca mutluyum.
Nimet, eski polis şimdi ise örgüt üyesi... Kötü karakterler pek sevilmez. Siz seyirciden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Sokakta karakterin kötülüğüyle ilgili yorum yapanlarla değil, ‘Arka Sokaklar’da olmamdan dolayı memnuniyetlerini dile getiren kişilerle karşılaştım.
Bu rol nasıl bir deneyim oldu?
Kötü karakteri oynamak, her zaman daha renkli ve gökkuşağı gibi... İnsanın iç ve dış bedenine farklı atraksiyonlar sağlamasına izin veriyor, belli bir iç ritmi olması gerekiyor. Oyunculuk alanı geniş.
‘Arka Sokaklar’, 13 yıldır ekranda olan bir proje. Bu kadar sevilmesinin sebepleri neler sizce?
Benim naçizane düşüncem, ekip olarak yol almak her zaman başarıyı getirir. Yönetmen Orhan Oğuz, güler yüzlü, iyi, işinde ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan bir ekiple, güzel bir ilişki kurmuş. Keza senaryo, herkesin anlayabileceği basit bir dille anlatılmış... Çekimlerin kendine özgü tavrı ve sevilen oyunculuklarla buralara kadar geldiğini düşünüyorum.
Türkiye’de dizi sektörü her geçen gün daha da küçülüyor, oyuncu olarak bu durum korkutuyor mu?
1990’lı yıllarda dizilerin bir değeri vardı, keza oyuncuların da... Her bir proje kendi içinde fenomendi. Son yıllarda maalesef dizilere verilen değer, eski günleri aratıyor. Bu durum korkudan çok hüzün veriyor. İnsanlar internete ya da tiyatrolara yöneliyor. Bu da mutlu eden bir durum.
Sinema, dizi, tiyatro... Önceliğiniz hangisi?
Tiyatro, her zaman öncelik sırada. Fakat artık daha çok sinema filminde yer almak istiyorum. Tabii diziler de devam ederse, şahane olur.
Genç oyunculara neler tavsiye edersiniz?
Şöhret, para pul değil de, gerçekten kalpten bu mesleği yapmak istiyorlarsa her türlü olumsuz durumları da göze alarak yetenekleri varsa peşinden gitsinler!

‘Aşk yaşamayı özledim’

Hayatınızda biri var mı? Aşk ne ifade ediyor?
Hayır, hayatımda biri yok. Aşk gerçekten anlatılmaz, yaşanır. Aşk, her yerdedir, kalbin enginliğidir, enginliğin derinliğidir... Çiçeğe, böceğe her şeye aşık olabilirsin. Fakat karşı cinse duyulan aşkı yaşamayı özledim diyebilirim.
Sözlüklerde sizin için ‘Seksi kadın’ yorumları yapılmış. Kendinizi seksi buluyor musunuz?
Seksilik, kişiye doğuştan, Allah tarafından verilir. Her ne kadar seksi olmak için çaba harcasan da insana sonradan verilen ya da sahip olunan bir şey değildir. Kendimi seksi buluyorum, umarım kaç yaşında olursam olayım bu hissiyatı hep korurum.