Mankenler uzaylı gibi

Berna Laçin: Güzel güzel kızlar estetik yaptırıp, yaratık gibi oluyor. Demet Şener, kendini mahvetti. Silikondan konuşamıyor


Henüz çocuk denecek yaşta ekranla tanıştı. Kimi zaman eğlence programları sundu, kimi zaman Osman Seden dizilerinde kör kız olarak bizi ağlattı. Oynadığı dizi, sunduğu program sayısını kendisi bile hatırlamıyor. Ama izleyiciler onu en çok “Çocukların Berna Ablası" olarak sevdi. Geçtiğimiz hafta Çocuktan Al Haberi programından ayrıldığını öğrendik. “Programımdan ayrılırım ama çocuklarımdan asla" diyen Laçin’le yeni taşındığı Dragos’taki evinde görüştük. İlk tanıdığımızda 18 yaşında idi. Artık 30 yaşını doldurdu. Laçin’le sanat dünyasını ve yeni projelerini konuştuk.

30 yaşındayım demekte zorlanıyor musun?
Valla ben bunun zor olacağını bildiğim için bir yıl önce başladım söylemeye. Ama şimdi her şey çok güzel. Çocukluğuma asla dönmek istemem çünkü çocuk olmak çok meşakkatli bir iş. Ergenlik zaten bir bela. 20’li yaşlar ise hıyarlık. Resmen böyle. Üstünde acemilik var ama 50 yaşındaki insan gibi sen de erişkinsin. 50 yaşında gibi davranmaya çalışıyorsun, o zaman da hıyar portresi ortaya çıkıyor. Oysa 30 yaşında kendin gibi davranıyorsun.

Göğüslerim küçük

Fiziksel açıdan da böyle mi?
Evet kesinlikle. Mehmet Ali Erbil ile Okan Bayülgen bana çok takılırlar, “Bir silikon yaptırmadın, yaptırsan bomba gibi olacaksın" diye. Evet, küçük göğüslüyüm ama böyle çok güzelim diyorum. Zamanı gelince sarkan bir yerlerim olursa düzelttiririm. Burnumu ameliyat ettirdim, çünkü üç yaşındayken kafama kocaman bir bariyer düştü. Üç gün başımda beklemişler ölmeyeyim diye. Kırılan burnumda deviasyon oluştu. 17 yaşımda ameliyat oldum. Ama ameliyat sırasında beş yerden daha kırdılar. Sonra bunları düzeltmek için bir yıl önce operasyon yapıldı. Oyunculuk yaptığım yıllarda hep o altı yerinden kırık burnumla yaşadım. Ama burnumun neden olduğu o nazal ses bana uğurlu geldi.

Kimi sanatçılar sıkılınca estetik yaptırıyor sen ne yaparsın?
Ben saçımla çok oynarım. Ama her tür saçın yakıştığı tek kadın bence Hülya Avşar. Saçı yansa bile kadının güzelliği değişmiyor. Yüzünü çok beğenirim. Onun yüzü, tam bir insan yüzü.

Yapma bebekler

Yüzü insan yüzü gibi olmayanlar da var mı?
Olmaz mı? Mesela Demet Şener. Ebru Şallı da, Seren (Serengil) de öyle. Böyle güzel kızlar, gidip kendilerini androit (bilim kurgu filmlerindeki robot insan) yapıyor. Demet, kendini mahvetti. Güzel fiziği olan kız, geçen akşam gördüm dudaklarındaki silikondan resmen konuşamıyor, gülemiyor, dudağını hareket ettiremiyor. Gülmeyen bir kadın güzel olur mu? Kaşlarını çektirdi, uzaylı gibiler yani. Oyuncak, yapma bebek, heykel gibi. Çirkin anlamında değil insanca değil. Öyle insan yüzü olmaz.

Doğru estetik yaptıranlar yok mu?
Nükhet Duru böyle mesela. Estetik yaptırıyor ama genelini bozmadan küçük küçük. Göğsünü de yaptırdı ama küçük bir değişimle. Mesela Hande’yi (Ataizi) ben o yüzden eleştiririm. Göğüssüz bir kızken, büyük göğüslü bir kız oldu. Daha ufak yaptır n’olur? Onunki feci oldu.

Organları işlevini yitirdi

Ya Ajda Pekkan?
Ajda Pekkan heykeltraş elinden çıkma gibi. Ama O tasnif dışı ve çok özel bir kadın. Nev-i şahsına münhasır. O kendini öyle kabul ettirmiş ama Demet Şener, Ebru Şallı gibi kızlar at kuyruğu yapıp, “Biz aslında genç kızız" diyorlar. Sonra o suratlar. Organlar işlevini yitiriyor.

Sanatçılar arasında böyle özel kişiler var mı başka?
Bütün çocukluğum Emel Sayın’ın taklidini yaparak geçti. Kadın her şeyiyle güzel. Yapmacık gelir insanlara ama onun üzerinde bence yapışmış gibi durmaz. Mesala İbrahim Tatlıses de öyledir. Karizması var adamın. O artık Ajda Pekkan gibi Türkan Şoray gibi tartışılmaz, klasman dışı. Adam alıyor Versace’yi Anadolulu yapıyor.

İmajını taşıyamayanlar da var mı?
Var tabii. Delikanlıyım diyor adam ama İtalyan jön delikanlıları gibi poz veriyor. Anadoluluyum ama Avrupaiyim. Avrupai olmak gerekmiyor ki. İbrahim Tatlıses bunu yapmadığı için oldu.
Kim bu, Mahsun Kırmızıgül mü?
(Mahsun’u kastederek gülüyor)

Tezini çocuklar üzerine yapıyor

BİLGİ Üniversitesi’nde master yapıyorum. Tezimi Çocuktan Al Haberi programı üzerine yapacağım. Onlar bizim toplumumuzun küçük bir prototipi. 800 çocuk var elimde.

2001 yılında anne olacağım. Hamilelik, doğum ve doğum sonrasında devam eden bir program yapacağım. Bir de yarışma programı olacak. Yeni dönemde Okan Bayülgen’le birlikte sunacağız.

Sinema filmim olsun istiyorum. Ama son yıllarda içimin çektiği bir proje olmadı. Mesela Fosforlu Cevriye’de oynamazdım. Bir Neriman Köksal aslanlar gibi oynamış. Onun üzerine hiçbir şey çıkamaz.

Hülya Avşar, ‘bu camiadan arkadaş olmaz’ dediğinde şaşırmıştım. Ancak doğru söylediğini anladım. Bütün arkadaşlarımdan kazık yedim. Şimdi arkadaşlarımın çoğu liseden. Arkadaşlarımın hepsiyle görüşüyorum.

Dört dolap dolusu ayakkabım var. Her sezon en az 20 çift alırım. Ama uzun yıllar giyerim. Eskimesin diye topuğuna bile fazla basmam. Bir de çanta çok alıyorum.

Erkek arıyorum erkek

YENİ bir diziye başlıyorum, yine çocuklarla içiçe. Bir pedagogu oynayacağım. Ancak, erkek bulamıyoruz. Cem Davran’ı istedim. Faruk Abi (Bayhan) vermedi. Biz Hande ile onu bir güzel bölüşürdük. Ortada erkek oyuncu kıtlığı var. Jön yok. Memoli’nin üstüne atladıklarında şaşırmıştım. Ama şimdi hak veriyorum yok ki ortada öyle biri. Benim en etkilendiğim erkek tabii ki, Tarık Akan. Ben erkeğin güzel gülenini severim. O da çok güzel güler. Güldüğü zaman gözlerinden bir şey çıkar sizi ısırır, sizden çimdik alır. Kenan İmirzalioğlu ne kadar yakışıklı allah özenmiş de yaratmış ama Tarık Akan’ın sıcaklığı yoktur onda.

Cem Yılmaz çok özel biri

YENİLER içinde bence stand - up konusunda usta olan Cem Yılmaz çok özel biri. Giydiği deri ceket onun oluyor. Ne giyerse giysin kalıbına uydurmasını biliyor. Yılmaz Erdoğan’da, Elif Dağdeviren’le birlikteyken bir dönem Avrupai havalar vardı. Şimdi daha kendi oldu. Kadınlar, erkekleri çok etkiliyor. Erkekler, kadınların nasıl olmasını istiyorlarsa öyle bir tipe bürünüyor. Emrah, bir zamanlar bu konuda hata yaptı. Kendi tarzına yakışmayan ve kendine uygun olmayan danslar yaptı. Ama bundan geri döndü. Şimdi dans etmiyor. Tarz değişikliğini en iyi yapan yine Hülya Avşar’dır. Eski fotoğraflarına bak tam bir köylü güzelidir, başında mandalı falan. Kendini modernize etti, çağa uydurdu.