NEFES ALMAYA HAKKI YOK!

Hayatının başında pırıl pırıl bir genç kadın, karnı acıkmış, anneciğinin ona yaptığı çorbayı içmek için evine yürüyor. Nereden bilebilir ki dakikalar sonra ‘Kimi öldürsem?’ diye ortada gezen cani bir psikopatın kurbanı olacak, hayalleri, geleceği, hayatı sönecek, ardında acılar içinde feryat eden bir anne bırakacak... Ceren Özdemir’in katilinin ifadesine baktıkça insanın kanı daha da donuyor. Hasta ruhlu yaratık pişman olmadığı gibi, “Hapisten çıkınca, yine öldüreceğim” diyor.

Polisin üstün çabasıyla kısa zamanda yakalanmasa daha ne canlar sönüp gidecekti! Belki ben, belki siz, belki bir yakınınız yürüyor olacaktı orada... Yani sokakta yürümek bile başlı başına bir risk maalesef! “Aman kızım taksiye yalnız binme, kalabalık olmayan yerlerde yürüme, ıssız otoparklara park etme” dediğinde “Ben çocuk değilim” diye anneme hep kızarım. Halbuki onlar her zaman o kadar haklı ki... Ceren Özdemir’in katilini ‘cezai ehliyeti var mı yok mu?’ya bile bakmadan direkt idam edeceksin, bu canavarların nefes almaya hakkı yok! Ah keşke...

CAN YAMAN BİR SÜRE SUSSUN

Tam da ‘Can Yaman’ın üzerine fazla gidiyorlar, paçasından tutup aşağı çekiyorlar’ diye yazdığım gün; bir hayranına verdiği “Arka odaya geçelim” cevabı patlayıverdi! Gerçi ben yurt dışında binlerce kişi tarafından karşılanmasıyla dalga geçilmesine ve ‘oyuncuların libidosu’ derken, asıl anlatmaya çalıştığı mevzuya dair yazmıştım. Ama şimdi görüyorum ki; karşımızda şöhretten başı dönen ve bazı anlarda şuur kapanması yaşayan biri var.

Onun kadar iyi eğitimler almış bir insanın daha hazımlı, ayakları yere basan davranışlar sergilemesini bekliyor insan. Hani kendi “Arka oda” derken espri yapmaya çalışmış ama gaf ötesi bir hataya imza atmış. Allah’tan askere gidiyor, bir süre her şeyden uzak ve suskun kalması kariyerinin geleceği açısından iyi olacak. Bu arada Semercioğlu röportajında, “Kıvanç Tatlıtuğ’u müthiş örnek alırım” demiş, örnek alırken Tatlıtuğ’un her zamanki saygın ve seviyeli duruşunu
es geçiyor herhalde!

SAYGIYLA VEDA…

Derin Mermerci ve Cem Aydın kadeh tokuşturarak ve sosyal medyada birbirlerinden sevgiyle bahsederek boşandı. Kadeh tokuşturmak biraz fazla belki ama birbirinin gözünü oyarak boşananlara alışan bünyelerimize; onların sevgi ve saygı çerçevesindeki bu medeni hali iyi geldi. Demek ki, birbirlerine bir hata yapmamışlar, güzel bir evlilik yaşamışlar ve sadece aşkları tükendiği için nokta koymuşlar diye düşündüm. Keşke her ilişkinin tarafları, hayatını paylaştığı insana saygı, sadakat, güven gibi olmazsa olmaz şartları sunabilse de, bütün ayrılıklar dostça olabilse... Kaç kişi “Yolun açık olsun” diyerek ayrılmayı başarabiliyor ki?