Cadde Osmanlı’nın projeleri bizimkilerden ‘çılgın’dı

Osmanlı’nın projeleri bizimkilerden ‘çılgın’dı

30.05.2012 - 18:35 | Son Güncellenme:

Tarih araştırmacısı Turan Şahin imzasıyla yayımlanan ‘Osmanlı’nın Çılgın Projeleri’ adlı kitapta...

Osmanlı’nın projeleri bizimkilerden ‘çılgın’dı

Boğaz’da yapılacak tüp geçitten, Haliç ve Boğaz’a inşa edilecek köprülere, Marmara’yı Karadeniz’e bağlayacak kanaldan, çeşitli zaferlerin anısını yaşatacak abidelere kadar pek çok eserin yapımının planlandığı görülüyor...

Haberin Devamı

Tarih araştırmacısı Turan Şahin, bugün hayatı daha yaşanabilir kılan onlarca projenin Osmanlı döneminde planlandığını söylüyor. Şahin’e göre, ‘o dost sesin’ söylediklerine kulan veren bugünün yöneticileri, projeleri bir bir hayata geçiriyor. Kitaptaki bilgilere bakıldığında, bugün gündemde olan birçok projenin Osmanlı kaynaklarında olduğunu görüyorsunuz. Kitapta yer verilen, Osmanlı’nın yüzyıllar sonra olsa da gerçekleşen veya gerçekleşmesi için adım atılan ‘çılgın’ projelerinden bazıları şöyle:

Denizaltı Çelik Tüneli: Sirkeci ve Haydarpaşa’daki garları birleştirmeyi amaçlayan ilk teklif, 3 Ağustos 1860’da geldi. Projenin varlığı, Cahit Kayra’nın ‘İstanbul’un Eski Haritaları’ adlı eserinde, 1990’da duyuruldu. Proje, sanıldığı gibi Sultan Abdülaziz döneminin değil, Sultan Abdülhamid döneminin eseri. Eskizinin bulunmasıyla da bu bilgi netlik kazandı. Hükümet, teknik eksiklikler gördüğü projeyi uygulanabilir olmaktan uzak buldu. 2004’te inşasına başlanan Marmaray’ın açılmasıyla, bu proje de hayat bulacak.

Haberin Devamı


Haliç Köprüsü Projesi: Leonardo da Vinci, 1503’te Haliç üzerinden Pera’yı İstanbul’a bağlayan bir köprü projesi geliştirmişti. Projeyi ısmarlayan II. Beyazıd, olayın boyutlarından telaşa kapıldı ve köprü hayata geçmedi. İBB, Vinci’nin Haliç Köprüsü projesini hayata geçirmek için çalışıyor.

Kabataş-Taksim Füniküler Hattı Projesi: Osman Hamdi Bey, 1895’te Kabataş’tan Taksim’e buharlı makineyle çalışacak, ‘dar hatlı füniküler’ yapılmasını teklif edildi. Kabataş-Taksim Füniküleri, 111 yıl sonra, 2006 yılında açıldı.

Cisr-i Hamidi ve Çevre Yolu Projesi: Boğaz’a köprü inşa edilmesi için ilk ciddi girişim, Ferdinand Arnodin’den geldi. Arnodin, 1900’da, çevre yolu güzergah ve köprülerinin çizimini padişaha sundu. Projenin amacı, Avrupa-Asya arasında demiryolu bağlantısı sağlamaktı. Yaya ve araç trafiğinin de düzenlenmesi öngörülüyordu. Rumeli ve Kandilli arasına yapılması öngörülen Hamidiye Köprüsü’nden geçecek demiryolu, Bakırköy ve Bostancı istasyonlarını birleştirecekti. İstanbul Boğazı’na ilk köprü, bu projeden 73 yıl sonra yapılabildi.

Haberin Devamı

Büyük Osmanlı Parkı Projesi: Münif Paşa’nın bu fikri, bugünkü Miniatürk’e paralel olmakla birlikte, bazı farklılıklar da içeriyor. Münif Paşa, kültürel mirasın bir Osmanlı haritası üzerine yerleştirilmesini önererek, coğrafya ve yapı arasında bağı koparmamayı düşündü. Türkiye ve Osmanlı coğrafyasından seçilmiş eserlerin
1/25 ölçekli maketlerinin yer aldığı Miniatürk ise, 2002’de açıldı.

Haliç-Karadeniz Kanal Projesi: İstanbul Boğazı’na alternatif düşünülen ve yeni bir Boğaz açmayı hedefleyen proje, 850’lerde hazırlandı. Karadeniz’i Kağıthane Deresi aracılığıyla Haliç’e bağlama fikrinden oluşuyordu. Temelinde, Kağıthane’de kurulması planlanan büyük sanayi tesisleri vardı. Boğaz trafiğinin bir bölümü de bu kanala kaydırılacaktı. Karadeniz-Marmara bağlantısının asıl limanı olma özelliği taşıyan Kağıthane, projenin merkez noktasıydı. Yaklaşık 31 kilometreye varan bir kanal yapımını öngörüyordu. Benzer amaçla yaklaşık 350 yıl önce de Kanuni Sultan Süleyman döneminde bir başka proje, Piyale Paşa’nın eliyle hayata geçirilmişti. Hedefi, Haliç’teki yoğunluğun başka merkezlere kaydırılmasıydı. Yazar Turan Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim döneminde ‘çılgın proje’ olarak lanse ettiği ‘Kanalistanbul’un bu projeyle örtüştüğünü belirtiyor.

Haberin Devamı

Galata Köprüsü Projesi: Osmanlı’nın Galata Köprüsü için de bir projesi vardı. Eski köprünün mimari açıdan iddialı olmayan görünümünü, Bouvard’ın projesiyle, ‘modern mimarinin en seçkin örneği’ olarak değiştirmek istiyordu. Yukarıda gördüğünüz çizimde; Haliç, gerçek Haliç’ten daha geniş ve köprüsü de daha uzun. Bouvard, heykeller ve aydınlatma elemanlarıyla süslediği köprüyü, iki büyük kuleyle bitirmiş ve meydan girişlerine abideler yerleştirmiş.


At Meydanı (Hipodrom) Projesi: Bu projeye göre, At Meydanı’nın batısındaki İbrahim Paşa Sarayı yıkılacak, yerine ‘polis müdürlüğü’ yapılacaktı. Dev bina, At Meydanı’nı boydan boya kaplayacak, E harfi biçiminde, yaklaşık 480 metre uzunluğunda; ölçek ve plan itibarıyla, Bonvard’ın Paris’teki şaheseri Sanayi Sarayı’na benzeyecekti.