22.06.2014 - 19:19 | Son Güncellenme:
SENEM AYDIN
Daha önce ‘Aşk Yakar’ ve ‘Türkan’ dizileriyle izleyici karşısına çıkan Ozan Osmanpaşaoğlu, ‘Güneşi Beklerken’i ilk projesi olarak gördüğünü söylüyor. Okullu değil, alaylı olan Osmanpaşaoğlu, “İlk defa bir karaktere kendimden bir şeyler kattım” diyor.
Geçen bölümlerde ayna karşısında oynadığınız bir sahne vardı. Akıllara De Niro’nun ‘Taksi Şoförü’ filmi geldi...
Bilmiyorum, o sahneyi düşünüp yazmış olabilirler. Çünkü Aksel’in hafif benzer bir oyun tarzı var. Ben biraz daha gösterişli bir karakter yapmak istedim.
De Niro’nun oyun tarzını örnek alıyor musunuz?
Özellikle birinin oyun tarzını izleyip, örnek alan bir adam değilim. İçimden geldiği gibi oynuyorum. Ama o sahne, De Niro’nun yakınından geçsin istedim. Yapmazsam, “Becerememiş” diye düşünebilirlerdi. Öyle bir aktöre benzetilmek benim için gurur kaynağı.
‘Güneşi Beklerken’le birlikte hayatınız nasıl değişti?
Ben bu diziyi ilk işim gibi görüyorum. İlk defa bir karaktere kendimden bir şeyler kattım. Tabii ki diziyle birlikte hayatım da değişti. Bu kadar popüler bir fan kitlem yoktu. Büyük bir aile olduk. Hakkımızda her şeyi biliyorlar.
Şöhret size ne hissettiriyor?
Çok göz önünde olmak isteyen bir adam değilim. Ama güzel yorumlar geliyor, o da enerjime yansıyor. Rolüme de yansıyor, daha istekli oynuyorum.
Elektrik elektronik mühendisliği bölümünü bitirmişsiniz. Oyunculuğa tesadüfen mi başladınız?
Üzerime oturmayan takımlarla mühendis olarak iş arıyordum, ne istediğimi de açıkçası bilmiyordum. Çok zor büyüdüm ben, kafam sonradan açıldı. Annem-babam mühendis, ben de mühendis olayım gibi bir durum oldu. Bir arkadaşım “Ajans, majans” dedi, ben de yazıldım. Sonra reklam filmi, dizi görüşmeleri derken kendimi setlerde buldum.
EĞİTİM ŞART DEĞİL
Oyunculuk eğitimi aldınız mı?
Hiç almadım. Eğitim mutlaka bir şeyler katıyordur ama ben şart olduğunu düşünmüyorum. Oyunculuk bence zeka ve özgüven işi. Bir de ben sevdiğim bir bölümü okuduğum zaman o işten soğuyorum. Baskı geldiği zaman kaçıyorum.
Ben keyif aldığım zaman varım. Sevmediğim bir işi yapmaktansa giderim bir yerde garsonluk yaparım.
Oyunculuk için aç kalmayı göze alabilirim. Şu an bulunduğum işten keyif alıyorum, benden mutlusu yok.
Hayatta hiçbir şey için hırs yapmadınız mı?
Kendimi tatmin etmek için hırslarım var. Müzikal açıdan mesela. Oyunculuk açısından da var, sürekli kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ama başrol olacağım, ödül alacağım gibi hırslarım yok.
Dizinin sezon finalinden sonraki planlarınız neler?
Spontane davranan biriyim. Daha önce zaman olsa, para olmazdı; para olsa, zaman olmazdı... Şimdi hem zamanım var, hem de biriktirdiğim bir miktar olduğu için planlarımı daha rahat yapabilirim.
Bir albüm hazırlığında olduğunuzu duydum...
Evet, yakında single çalışması için kayda gireceğiz. Şu an sözlerini yazdığım
15 şarkım var.
YOKTAN AŞK VAR ETMEM
Canlandırdığınız Aksel’e benzeyen yanlarınız var mı?
Aşk konusunda hiçbir benzerliğimiz yok, ben tam sinyal almadan hiçbir zaman hareket etmem. Aksel gibi yoktan aşk var eden bir adam değilim. Ama yetenek açısından benziyoruz... O dövüşüyor, basketbol oynuyor, müzik yapıyor; bunların hepsini ben de yapıyorum.
SAMİMİ İNSANLARI SEVİYORUM
“Samimi ve yapay olmayan, gerçek insanları seviyorum. Bir kadının da esmer ya da sarışın olması beni etkiler diyemem, frekans meselesi.”