‘Riske girdiğimi düşünmüyorum’

Ekranların vazgeçilmez yarışma programı, ‘Çarkıfelek’, artık Emre Karayel’e emanet. Yayına başladığı ilk günden beri olumlu yorumlar alan oyuncu, “İzleyici ‘Çarkıfelek’i benim sunmamdan memnun görünüyor. Reytinglere de böyle yansıdı ve mutlu etti” dedi. Türkiye’de dizi sektörünü eleştiren Karayel, gençlerin oyunculuk konusunda eğitim almaları gerektiğini belirtti. Oyuncuyla, programını, ‘Oksimoron-Erkek Aklı’ tiyatro oyununu ve sektörü konuştuk.

- Fenomen bir yarışmadan teklif gelince neler hissettiniz?

Hem Türkiye’de hem de dünyada fenomen olan bir yarışmanın sunuculuğu teklif edildiğinde, heyecan duydum.

- İzleyiciden nasıl tepkiler aldınız?

Şu ana kadar sosyal medyada yazılanlardan anladığım kadarıyla izleyici, ‘Çarkıfelek’i sunmamdan memnun görünüyor. Reytinglere böyle yansıdı ve bu da çok mutlu etti.

- Programı daha önce fenomen isimler sundu. Riske girdiğinizi düşünüyor musunuz?

Açıkçası hiç riske girdiğimi düşünmüyorum çünkü ilk kez yarışma sunmuyorum... Bu işten keyif alıyorum. Ve insanların da beğeneceğini düşündüğüm için, buradayım. Her sunucunun bu programa büyük şeyler kattığını biliyorum. Umarım ben de iyi şeyler katarım.

- ‘Oksimoron-Erkek Aklı’ oyununuz tek kişilik. Sahnede tek başına yer almak zor mu?

Aslında zor ama bir o kadar da keyifli. İnsan sevdiği bir oyunu, keyifle oynuyorsa, zorluğu geri planda kalıyor. Herkesin izlemesini isterim.

- Oyunu Erdal Beşikçioğlu yönetiyor. Nasıl bir uyumunuz var?

Çok iyi bir oyuncu... Aynı zaman da iyi bir yönetmen ve dostum. Bu oyunu çalışırken de zevk aldık.

- Kadın-erkek ilişkisini anlatıyor. Sizin bu konuda görüşleriniz neler?

Kadın-erkek ilişkilerini bir erkek aklıyla sorguluyor. ‘Bir Kadın Bir Erkek’ dizisinden sonra bana çok uydu. Benim değil, seyircinin görüşü önemli. İzleseler ve sonra tartışabilsek ne güzel olur...

- Türkiye’de dizi sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Televizyondaki dizilerin sürelerine bakarsak, çok istenilen düzeyde değil. Kaliteli ama süre sorununu çözmüş değiliz. Minimum 120 dakika dizi çekiyoruz. Bu hem oyuncu, hem yapımcı hem de setteki çalışanlar açısından zor bir süreç. Projelerin bir an önce makul sürelere inmesi gerekiyor çünkü reklam dilimleri dizilerin masraflarını karşılamıyor. Dolayısıyla RTÜK burada bir esneklik yapmalı ve insanlar dizilere sponsor olabilmeli diye düşünüyorum. Sinema filmi çeker gibi haftada bir bölüm yetiştirmeye çalışıyoruz. İnternet ortamındaki dizilere baktığımızda, süreleri daha uygun ve ortaya çıkan işler de kaliteli.

-Dönüm noktam dediğiniz projeniz var mı?

Aslında her projeyi dönüm noktası gibi düşünmek lazım. Ama tabii ki, ‘Bir Kadın Bir Erkek’ dizisinin hayatımda çok özel bir yeri var.

‘Popüler olmak istiyorlar’

- Neredeyse her genç ismin oyuncu olmak istemesini nasıl karşılıyorsunuz?

Oyuncu değil de daha çok televizyonda görünüp, popüler olmak istiyor gençler. İkisi farklı şeyler. Oyunculuk için eğitim almak gerekir. Buradan çok kolay para kazanabileceğini düşünüyorlar ama doğru bir yaklaşım değil. Şunu söylemeliyim ki, oyuncu olmayı herkes isteyebilir. Buna karşı çıkmıyorum ama eğitimini veren bir sürü okul ve kurs var. Gençlerimize eğitim almalarını tavsiye ederim.

- Oyuncular genelde ticarete atılır. Sizin böyle bir düşünceniz var mı?

Öğrenciliğimden beri ticaretle uğraşmayı sevdim ve çalıştım. Aile şirketlerimiz var. Kardeşimle birlikte Nevo Gayrimenkul Yatırım Danışmanlığı’nı kurduk. Aynı zamanda Digibees adında yeni bir dijital medya ajansımız faaliyete geçti.

Emre Karayel, ‘Bir Kadın Bir Erkek’ dizisinde başrolü Demet Evgar’la paylaşmıştı.