Sahnede dev bir Minik Serçe

Sahnede dev bir Minik Serçe
İlhan Amca (Şeşen) çapkınlık peşinde, Işın sonunda yırttı, Burak aşık olmak istiyor, Efendy Show Theatre, Sezen Aksu’nun diyet mönüsü, Şaziye, Reina, The Mix, Mirkelam Q Club, Süper Star süper, Sibel Tüzün Jaca’da...
Efendim sonunda Sezen Aksu’nun sahne aldığı Maslak’daki Efendy Show Theatre’a gittim. Bugüne
kadar da hiçbir gazetecinin yapmadığını yaptım; Efendy’nin altını üstüne getirdim, kulise girdim, mutfağı teftiş ettim. Ardından da sırdaşım İsmail Akkaya ile birlikte muhteşem şovu izledim. Şimdi benimle birlikte
o geceyi yaşamaya hazır mısınız? Özellikle İstanbul dışında ve Milliyet İnternet ile Hürriyet Avrupa’dan beni takip eden okuyucularım haydi buyrun, uçuyoooruzzz... Efendim, Efendy Show Theatre’ın dekoru Paris’teki Lido’nun aynısı. Kırmızı halılar, şık koltuklar, prinç korkuluklar. Ses ve ışık Midas’dan. Genel Müdür Erkan Ulutaş, sanat koordinatörü ise İzzet Öz. İşletme Müdürü sevgili Nedim Binler, aynı zamanda Şaziye’nin ortağı. Bu yıl Efendy, mesleklerinde iki uzman ve başarılı isim olan Aykut Kutluel ile Ahmet San’a teslim. Kapıda sizleri, dünya güzeli manken İlgi Gövsa yönetiminde, Birol Göç, Nurettin Deveci, Ali Öztürk, Turan Yaman, Faruk Kep’den oluşan, mesleklerinin zirvesindeki şefler ve personel müdürü Yavuz Coşar karşılıyor. Ben ilk önce mutfağa uzandım, vallahi 20 kişilik garson grubu arı gibi çalışıyor. Henüz saat 21.00 olduğu için servis daha yeni açılmış. Mutfakta Mike Norman yönetiminde, Ihlamur’daki ünlü Chief Restaurant’ın deneyimli ekibi hizmet veriyor. Ali Murat Dikmen, Yusuf Çoşkun ve 10 kişilik ekipleri 400 kişiye servis yetiştirmeye çalışıyor. Sevgili Aykut Kutluel ve Nedim Binler üç mönü oluşturduklarını, her hafta değiştirdiklerini söylüyor. Üç mönüye de şöyle bir göz atıyorum. Yok yok. Başlangıçlarda füme ve marine balık çeşitleri, ıspanaklı rizotto, peynirli krep, zeytinyağlılar, ara sıcaklarda milföy hamuru içinde ızgara sebzeler, tavuk füme, ana yemeklerde ise fırında baharatlı tavuk göğsü, ızgara dana madolyon, ızgara levrek bulunuyor. Bizim ne yediğimize gelince zavallı sırdaşım İsmail bağırsak sorunu nedeniyle patates lapasına talim etti. Ben levrek ızgara ve salata yedim. Bir de Tekirdağ rakısı içtik. Efendy’de Sezen Aksu’yu izlemenin bedeli ön masada, içtiğiniz içkinin cinsine göre 100-125 milyon, arka masalarda ise
75 milyon lira. Maksimum 400 kişi alıyor. Bar bölümü ise 150 kişilik. Buradan da programı zevkle izleyebilirsiniz. Ben bir daha öyle yapacağım, sahne tabir-i caiz ise tabak gibi ortada. Barda yemek yok. Yalnızca içki... Ayakta 35, oturarak 50 milyon lira.

Burak’dan müzikallerden seçmeler, Sezen’in kulis macerası Dedim ya Efendy, Efendy olalı kulise giren ilk gazeteci ben oldum. Ama inanın her şey dünya standartlarında. Tuvaletler, soyunma odaları, salonun ortasında bir monitör, buradan sahneyi ve salonu çok rahat görebiliyorsunuz. Ben gitiğimde Burak Kut bir yandan traş olurken,
9 kişilik orkestrası, menajeri Serdar Palaz, asistanı Haluk Okyalaz ile birlikte
o akşamki repertuvarını konuşuyordu. Burak ile aşk ve müzik üzerine biraz sohbet ettik. İki ayda Burak 21 kilo vermiş. Dünkü Posta’nın birinci sayfasında yazmıştım zaten. Neyse Burak’ın bir sırrını vereyim size, sahneye rahmetli babasından kalan kocaman bir yüzüğü takmadan çıkmıyor. Bir de nazar boncuklu tesbihini elinden bırakmıyor. Burak’a Berna Öztürk ve Doğa Rutkay’ı sordum, güldü, "Tek bir yanıt vereyim, ikisi de gerçekten arkadaşım, güzel bir aşka ihtiyacım var" dedi. Burak sahnede müzikallerden örnekler veriyor ama bundan daha sonra söz edeceğim. Burak gönlünde yatan aslanı da ilk kez bana açıklıyor, "İyi bir tenor olmak hayalim vardı. Hocalarım da beni bu konuda çok yetenekli gördüler, ama babamın vefatı ve maddi sıkıntılar yüzünden bar şarkıcılığına başladım. İşte sağolsun Ahmet San, burada bana yıllardır hayalim olanı verdi" diyor. Gelelim kulisteki Sezen Aksu’ya. Tam gırgır. Saat 21.00 gibi geliyor, 23.30’da ise sahneye çıkıyor. Neler mi yapıyor kuliste? Önce yemeğini yiyor. Mönüde zeytinyağlılar, peynir tabağı, ızgara ya da haşlanmış tavuk ve diet cola var. Bir de bol su içiyor. Ardından makyajına başlıyor, eksikleri makyözü Serpil Hanım tamamlıyor. Nilüfer Hanım onun eli ayağı ve basın danışmanı. Her saniye yanında. Kostümlerini Güzide Hanım dikmiş. Asistanı Hanife Hanım, şovda müthiş bir performans sergileyen Neslihan Yargıcı, vokalisti ve
bana göre Türkiye’nin kadın
Pavarotti’si Işın Karaca, Sezen’i kulis gerisinde motive eden isimler...

Evet buyrunnnn sahneye... Efendim sahneye önce 1 kadın
7 erkekten meydana gelen 8 kişilik bir orkestra çıkıyor yemek müziği yapıyor. Ardından siyah takım elbise, beyaz gömlek, Elvis Presley tipi saçları ile Burak Kut çıkıyor, herkes kilitleniyor. Benim Londra ve New York’da iki kere izlediğim ‘Miss Saigon’dan ‘Last Night Of World’ adlı parça, bir film müziği ‘Love is a Many Splendorad’, Evita müzikali, Türk tangoları, Napolitenler ve Münir Nurettin Selçuk’dan derlenmiş repertuarı ile tam bir
saat sahnede kalıyor Burak Kut. Ardından Sezen Aksu,
40 kişilik orkestrası, Neslihan Yargıcı, Meral Okay ve Yaşar Gaga dahil olmak üzere
10 kişilik ayrı bir parodi ekibiyle yıkıyor ortalığı. Dilerseniz önce repertuarından söz edeyim sizlere. Çıkış şarkısı ‘Sude’, ardından da beni uçuran iki şarkı arka arkaya patlıyor. ‘Sarı Odalar’, ‘Adı Bende Saklı’, ‘Sarışın’, ‘İkinci Bahar’, ‘Sitem’, ‘Onu Alma Beni Al’, ‘Potpori’ ve stand-up bölümü huzurlarınızda. Bu konuda sevgili Sezen bana kızmasın, çaktırmadan masaya koyduğum teybe programı kaydettim. Sevgili Neslihan Yargıcı on parmağında on marifet olanlardan, gündüz kuşağında programa çıkan psikolog taklidi muhteşem. Ha unutmadan yalnız programı değil, minik dev kadının, Sezoş’umun son albümünde söyleyeceği yeni şarkıları da aldım ama, çalınır diye gazeteciliğimi ikinci plana atıp bunların sözlerini yayınlamayacağım. Evet, işte size ardı ardına patlayan esprilerden bir demet:
-Useme Bin Ladin: Sonunda Ladin’in
o ikiz kuleleri niye yerle bir ettiğini, terörist saldırıları niçin yaptığını öğrendim. Bu en sofistike terörist eylemin nedeni Amerikalı bir kadın
ile yaşadığı ilişkideki başarısızlık, zavallı adam (serçe parmağını göstererek) talihsizmiş...
-Aile baskısı: İki sene evde kaldım ya, izlemediğim program yok. Özellikle
o televoleler. Bakıyorum herkes bir yerlerini sergiliyor. Bir ben göstermedim. Allaha bin şükür, taş
gibi bir kadınım ama hiçbir şeyimi sergileyemedim, çünkü öğretmen babam izin vermedi. Dünyada popo, bacak, göğsü olan tek kadının ben olduğumu düşündü, şimdi artık hiçbir yerimi gösteremem.
-Çıt çıtlı silikonlar: Haberleri izliyorum, artık her şey ana haberlere çıkıyor. Bir kızcağız var, ha bire silikonları patlıyor. E yüzüstü yatarsa patlar elbet. Sırtüstü yatması gerekir. Ayrıca senin neyine sanayi tipi
silikon. Aslında şu doktorlar
çıtçıtlısını yapsalar ya! Kadınlar da lazım olduğu zaman takıp, çıkarsınlar.
-Yeni baba klinik: Bayram boyunca diğerlerine oranla hayli dişli çıkan yeni babamızdan hiç güzel mesaj alamadık. Halka hep hortumcuları şikayet ediyor. Haddinden fazla dürüst ve inatçı, bana göre biraz klinik, doktora görünmesi lazım....
Şovda herkes nasibini alıyor. Seda Sayan, özellikle de mankenler. Ardından da ‘Kahpe Kader’, ‘Tutuklu’, ‘Rakkas’, ‘Keskin Bıçak’, ‘Onursuz Olmasın Aşk’, ‘Masum Değiliz’ geliyor. Bir de iki sürpriz şarkı; yeni albümünden ‘Dansöz Dünya’ ve yeni albüme ismini veren, söz ve müziği yine dev bir isme, Şehrazat’a ait ‘Su Gibi’yi okuyor.
O sırada salonda bulunan Şehrazat da ona eşlik ediyor. Bakıyorum Dani Gürenberg, gençliğimin unutulmaz ismi Ferdi Özbeğen yine şarkılara hayat veren Fikret Şenes, Akrep Nalan,
Ömer Sabancı ve karısı, Dilek-Mustafa Toner, Yasemin-Jefi Kamhi, Berna-Galip Gürel ayakta alkışlıyorlar. Ardından Ferdi Özbeğen, unutulmaz şarkısı ‘Dilek Taşı’nı söylüyor. Çok özel bir gece yaşanıyor, Efendy’de. Ya Işın Karaca, dev sesi ile ‘Anadilim Aşk’ ve yine Sezen Aksu bestesi olan ‘Tutunamadım’ ile çoşturuyor. Bir Efendy gecesi böylece, insanların suratlarında mutluluk ifadesi ile bitiyor...
Bu arada Efendy Bar kısmında sevgili Birsen Çekin’in doğum günü vardı. İki dakikalığına oraya da uğradım. Televizyon dünyasının harika çocuğu Can Tanrıyar, 1 Şubat’da Günay’da assolist çıkacak olan sevgilisi Petek Dinçöz, Cem Şaşmaz, Cem Özer, Demet Akalın, Mahsun Kırmızıgül, Nurettin Hasman’ı gördüm. Buradan da sevgili Birsen’e ikinci kez nice yıllar diliyorum. Efendy’nin telefonu (0212) 329 29 29.

Kenan özlem giderdi, Mirkelam’la her cuma Efendy sonrası sevgili Nedim Binler’in ısrarı ile önce Baltalimanı’ndaki Şaziye’ye uğradım, tıklım tıklımdı. Sosyetenin genç jenerasyonu hazır ve nazırdı. Sergen Yalçın, ciddi bir ilişki içinde olduğu kız arkadaşı Aslı Sarı ile çok mutluydu. Keza bir süredir sıkı flört halinde olan Ralf Tezman, Derin Mermerci el eleydi. Askere gidecek olan Mehmet Mutlu, çapkınlardan Gökhan İleri, sabah programlarının başarılı sunucusu Ece Erken ile birlikte olan Vepa Mağazaları’nın veliahtı Tuncer Öztarhan, Kenan’ın müzisyen ve çapkın ağabeyi Ozan, Matraş Deri’nin sahibi Erdal Matraş, Jefi-Yasemin Kamhi’nin güzel kızı Melda, Faruk Miras, Ayyıldız Mağazaları’nın veliahtı Murat Erdoğan oradaydı. Bu arada Şaziye’nin yeni dekorasyonu hoş olmuş, Mustafa Toner’i kutlarım. Şaziye’nin numarası:(0.212) 229 35 06 Kenan’a bir el edip, bu kez Mirkelam’ın her cuma sahne alacağı Çırağan’daki Q Club’a geçtim. Ben gittiğimde Mirkelam şansıma en sevdiğim şarkısı ‘Dudakların Sızlasın’ı okuyordu. Burada giriş 20 milyon. Program
her cuma saat yarımda. Baktım Efendy’deki programını bitiren
Burak Kut, Eda Modoğlu, BMW’nin ithalatçı firmalarından ve en büyük bayilerinden Hasan, Süleyman Kosif kardeşler eşleriyle, F&F Halkla İlişkiler’in sahibi Feyza Fırat oradaydı.

Sibel’li Jaca geceleri, Diva ile meyhane geceleri, People yıkılıyor Hafta gerçekten çok hareketli geçti. Hafta sonu üst üste gittiğim Levent People’da ‘Shake’ adlı son albümü ile fırtınalar estiren İtalyan şarkıcı Zucchero’yu izledim. Eeee sosyete gidiyor ben eksik mi kalacağım! Universal ve Power FM işbirliği ile düzenlenen gecede Zucchero kadar, seksi zenci vokalisti Elaine Jackson bütün çapkınların odak noktasıydı. Sekiz şarkı söyleyen Zucchero’da Monik Benardete, Nursen Gündüz, Sema Cıngıllıoğlu, Leyla-Vedat Mardin, ünlü yönetmen ve mekanın ortağı Abdullah Oğuz, Esra Tokar vardı. Sanırım Leyla Mardin yine tornadan, pardon bir dizi estetikten geçmiş. Geçtiğimi hafta bir de çok sevdiğim sanatçı arkadaşım Hande Yener’in Keops’un bünyesinde Cilveli’de gerçekleşen doğum gününe kapıdan uğradım. Bütün popçular hazırdı. Cenk Eren, Hakan Peker, Didem Taslan, Sedef-Mehmet Ali Erbil, Rober Hatemo, Fatih Ürek, Davud Güloğlu, ‘Elifname’ Elif Güvendik ve genç kızlarla fingirdeşen İlhan Amca (Şeşen), Cilveli’nin balkonundan sobelediklerim oldu. Bu arada Keops’un sahibi sevgili Nida, Jaca’dan ayrılan Utku’nun yerine bu cuma akşamından itibaren Sibel Tüzün’ün başladığını söyledi. Bilginize. Tabii Catwalk’suz olmaz. Cumartesi akşamı Diva Ajda Pekkan’ın sahne aldığı Maçka’daki Catwalk’a da uğradım. Ama bırakın oturacak, ayakta duracak yer bulamadım. Ayağıma basanlar, üzerime içki dökenler, kolumdan sürükleyip masasına davet edenler. Zor kurtuldum. Ama içerisi yine muhteşemdi. Nesrin İlter, Monik İpeker ve Jale Öztarhan’dan oluşan şık bayanlar gençlere taş çıkartırcasına eğlendiler. Bir başka masada Nihat Boyner, Ayşe Sosyal, Yavuz ve Feride Donat oturuyorlardı. Bekarlığa veda partisinde karısı tarafından basılan Ahmet Dedehayır ve eşi eski kötü günleri çoktan unutmuş gibiydi mutlulukları gözlerinden okunuyordu. Vakko’nun veliahtı Rıfat Elhadef
ve grubu, Nepal Fahri Başkonsolosu Behiç Önel ve Mazda’nın sahibi
Yüksel Mermer eşleriyle diğer masalarda çoşkuyla eğleniyorlardı.
Ha bu arada untumadan söyleyeyim bundan böyle Catwalk’da Ajda Pekkan’lı meyhane geceleri başlıyor.

Reina huzarlarınızda, The Mix Benim eğlence yaşamında sevdiğim ve dürüstlüğüne inandığım bir isim Ali Ünal. Perşembe akşamı Ali, Ortaköy’de China White’ın yerine ‘Reina’ adlı muteşem bir bar-restaurant açıyor. Ali’ye destek genç işadamı Mehmet Koçaslan. Açılış öncesi şöyle bir teftiş ettim. Dekorasyon Barbara Pensoy imzalı. Bakır zincirler karamel
ve gri tonlar hakim, camın hemen önünde kocaman bir bar yer alıyor, buradan Boğaz manzarası muhteşem. Mutfakta Tolga Atalay var. Reina’da dünya mutfağı ile bir köşede Ninja Sushi ağırlıkta. Reına sonrası yine aynı şirketin Ortaköy’de bir süredir hizmet veren The Mix’ine geçtim. Sahnede Panik Atak vardı. Site komşum, başarılı müsizyen Murat Yeter, Aykut Gürel, Ozan
Doğulu ve Aydın Karabulut mekanın işletmecileri. En kısa sürede
Reina ve The Mix hakkında size
daha geniş bilgi vereceğim. Evet
en kötü gününüz benimkinden iyi olsun, kalın sağlıcakla efendim...

Yazara e-mail:




MAGAZİN