'Selcen Hatun'u özlemişim'

Enerjisi ve oyunculuğuyla dikkat çeken Didem Balçın, TRT 1’de ekrana gelen ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisiyle yeniden izleyici karşısında... “Bendeki hissi ve özlemi hiç değişmemiş” diyen Balçın’la, karakterin değişimini, kurucusu olduğu DasDas’ı ve yüzüne yapılan yanlış uygulama sonucunda yaşadığı sıkıntılı süreci konuştuk.

İki sezon sonra yeniden ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisine katıldınız. Set ortamını özlemiş misiniz?
Beşinci sezonda geri döndüm. İlk set gününden itibaren, hiç gitmemiş gibiydim. Zaten hepsi eski ekip arkadaşlarım... Sete dahil olan yeni karakterler de vardı ama enerjisi, hissi ve özlemi hiç değişmemiş. Selcan Hatun’u canlandırmayı çok özlemişim.
Hikayede 17-18 yıl atlandı. Selcan Hatun’un değişim sürecini canlandırmak nasıl?
İlk sezonda çocuğu olmadığı için hırslı ve öfkeliydi. İkinci dönemde, tamamen değişti ve iyiliğin tarafını görebilen biri oldu. Şimdi ise iki çocuğu var ve obasının derdine düşmüş... Çabasını tamamen soyunun devamı için harcıyor. Karakter olarak aslında üçüncü değişim sürecinde. Senaristlerimizin Selcan’ı başka bir lezzetle yazması hoşuma gidiyor. Bu sezon onun laf göndermeleri ve sivri dilli hali var, oynamak keyif veriyor.
Siz gerçek hayatta sivri dilli misinizdir?
Yanlışı ya da iyi niyete suistimali kaldıramıyorum. Ama ben Selcan gibi sürekli laf sokmam, beni negatif etkileyen insanları görmezden gelirim.
Kurucusu olduğunuz DasDas da artık yeni yerinde seyirciyle buluşuyor...
Ataşehir’de yeni yerimize geçtik. Oynadığım ‘Josefh K.’ devam ediyor. Bu sezon Şener Şen’in bizimle olması, büyük onur. ‘Zengin Mutfağı’nın biletleri satışa çıktığı anda bitiyor. Eee kaç tane Şener Şen var? Bu ilgi çok normal... Biletix yetkilileri, “Sistem açıldığı anda 40 bin kişi aynı anda giriş yapıyor ve ayda sekiz oyunun biletleri üç dakikada bitiyor” dedi. Bir oyuncu olarak kendisine inanılmaz saygı duyuyorum. Yüzünü, işini ve markasını eskitmemiş. Doğru zamanda, doğru işler yapmış.
Dizi sektöründe bütçeler azaldı, reklam gelirleri düştü. Sektörün gidişatı sizi endişelendiriyor mu?
Prensip olarak diziye bağlı yaşamıyorum. Kazancımı farklı işlere yatırıyorum, kendi şirketim, ortak işlerim var. Evet, sektör olarak kötüye gidiş var ama bu da aslında bir bitiş değil, televizyon kanalları yerine birtakım dijital platformların öne geçiş dönemi. Artık dijital çağda halka erişim maliyetleri düşüyor. Tek üzüntüm, bir dizi daha kendini anlatamadan, onlarca hazırlıklardan sonra bittiğinde, herkesin emeği bir anda rüzgar gibi uçup gidiyor.
DasDas ve ‘Diriliş Ertuğrul’ dışında neler yapıyorsunuz?
Sezona yeni oyunlar bakıyoruz. Konserler planlıyoruz. Bu arada Ramazan ayı klasik müzik konserleri ,atölyeler, oyunlarla dopdolu geçecek. Ve İnogarart... Yeni göz bebeğimiz. Bir sanat girişim merkezi. Her fikre kapısı açık olan inovatif bir alan yaratıldı. Üretim durmuyor DasDas’ta...

‘Yüz nakli olmuşum gibi bir imaj sergilendi’

Geçtiğimiz günlerde ‘Estetik yaptırdı, yüzü tanınmaz hale geldi’ haberleri çıktı. İşin aslı nedir?

Sanki yüz nakli olmuşum gibi bir imaj sergilendi. Geçtiğimiz sene şubat ayında bir arkadaşımın sahibi olduğu güzellik merkezine gittim. Sonradan doktor olmadığını öğrendiğim biri, bana altın iğne uygulaması yaptı. Sivilcemin üzerine de müdahale uyguladığı için, yüzümde delik ve yanık oluştu. Hücre kaybı olmuş ve vücut orayı yenilemiyor. Bir sene geçmesine rağmen iz kaldı. Zaten estetik operasyonu değildi. Dava açtıktan sonra internet sitelerini kapatıp, o kişiyi gönderdiler. Ve bu davayı başkalarının da başına gelmesin diye açtım.
Yüzünüzdeki iz için daha sonra tedavi gördünüz mü?
Başka doktorlara gittim. Rapor aldım ve ürünler kullandım. Çok zaman harcadım. Derdim, küçük bir iz suratımda kaldı değil ama oyuncu olduğum için problem yaşadığım zamanlar oldu ve ne yazık ki olmaya da devam ediyor. Başka insanlar da bu zararı görmesin diye bu işin peşini bırakmayacağım, takipçisi olacağım.