iMAM NiKAHI SiZiN REZALET RUHSATINIZ MI?

İzlediğim son birkaç filmden sonra, Türk filmleriyle ilgili umutlandım ve keyiflendim açıkçası. Bir seyirci olarak, sinema salonlarına korkmadan girebilme umudum arttı diyebilirim.
Bahsettiğim filmlerden biri Ozan Açıktan imzalı ‘Silsile’.
Şu an vizyonda değil ama “Bulun izleyin” diyebileceğim kadar başarılı bir gerilim ve hesaplaşma hikayesi.
Diğeri ise geçenlerde izlediğim, Onur Ünlü imzalı ‘İtirazım Var’ filmi.
Film, Kültür Bakanlığı’nın getirdiği ‘18 yaş sınırı’yla gündeme geldi malum. Ardından filmin yapımcısı U10 Film’in itirazları üzerine sınır 15’e düşürüldü.
Filmi izlemeden önce yaş sınırının nedenlerine dair hiçbir fikrim yoktu, hatta ‘yeni bir işgüzarlık’ olarak yorumlayıp geçmiştim ama geçen hafta filmi izleyince, “Kazın ayağı hiç de öyle değilmiş” dedim.
‘Çocukların ve gençlerin ruh ve beden sağlığını etkileyici unsurlar, genel ahlak, insan onuru ve şiddet içermesi’ şeklinde sıralanan yönetmelikteki ibareler gayet göstermelik kalıyor. Film çok başka ‘tehlikeli’ unsurlar içeriyormuş meğer!
***
Önce filmin konusundan bahsedeyim...
Camide bir cinayet işleniyor, polis de gayet beceriksiz davranınca, suç bir şekilde imam Selman Bulut’un (Serkan Keskin) üzerine kalıyor. Kendini temize çekmek isteyen İmam Selman da kolları sıvıyor, ipuçlarının peşine düşüyor.
* Bir kere Selman Bulut aykırı bir imam. Modern, çağa uyak uydurabilmiş, örümcek kafalı tiplerden değil. Kızının başı açık ve üniversitede heykeltıraş eğitimi alıyor. (Olacak şey mi bütün bunlar!)
* Üstelik bu kız, babasının karşısına dikilip, erkek arkadaşıyla aynı evde kaldığını söyleyebiliyor. Tamam, bu imam o kadar da geniş değil canım; kızıyor, kırılıyor, küsüyor ama kızını da saçından tutup sürüklemiyor ya da öldürmüyor. Kızına derdini anlatmaya, kendi de olayı kabullenmeye çalışıyor. Kız ise babasını rahatlatmak için ‘imam nikahı’ kıydıklarını söylemesin mi! Bu kez hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaşıyoruz. İmam Selman “Siz rezalet ruhsatı mı sanıyorsunuz imam nikahını, ne sanıyorsunuz? İmam nikahı size nefsinize uyma imkanı vermez!” diyerek şahane bir ders veriyor hem kızına, hem izleyiciye.
(Bu lafları eden imamı kabullenmek zor olsa gerek şu günlerde, kolaysa söylesin biri!)
* Bu imam öyle bir imam ki; cinayeti çözmeye çalışırken, kendini rakı masasında buluyor, görev icabı yuvarlıyor kadehleri. Bununla da kalmıyor, kiliseye girip mum yakıyor ve dilek diliyor!
(Böyle imam için “Film bu canııım” deyip geçilemezdi zaten.)
* İmam Selman Bulut, hutbe okuduğu bir sahnede de “İhtiyaçtan fazla mal haramdır, açlar yoksullar dururken villalar alınıyor, ciplere biniliyor...” diyor.
(Vicdanlara seslenen bir imamın sözlerine gel; haddini aşıyor elbette)
* Bir anekdot daha... Ona da Sözcü gazetesinin haberiyle uyandım:
Camide vurulan kişi bir tefeci, adı da Salih Kalyoncu. Bu tefecinin dükkanının ismi de senaryo icabı Kalyoncu Ticaret.
Hatırlayın, 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda Kalyoncu Ailesi’nin adı, Urla’da yaptırılan villalarla gündeme gelmişti. (Alın size tehlikeli bir unsur daha)
* Filmdeki polislere gelirsek... Onların da tefeciyle rüşvet ilişkileri almış başını gitmiş.
***
Şimdi bütün bunları alt alta sıralayınca, ‘yaş sınırlaması’nın nedeni daha net ortaya çıkmıyor mu? Amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmekmiş meğer!
“Sadece suçlular kaçmaz, suçlananlar da kaçar” sloganını kullanan filmin yaş sınırını ve ‘tehlikeli unsurları’nı bir kenara bırakın yine de...
Çorap söküğü gibi ilerleyen senaryosu ve İmam Selman’ı canlandıran Serkan Keskin’in oyunculuğuyla sıkı bir polisiye olmuş ‘İtirazım Var’, izlemenizi öneririm.

FİLMİN DEVAMI GELİYOR

Yukarıdaki bütün bu tesadüfleri arka arkaya sıralayınca, sorulması gereken sorular da birikiyor haliyle...
Sözcü gazetesinden Aytunç Erkin “Tefecinin isminin Kalyoncu olması iktidarı rahatsız etmiş midir?” diye Onur Ünlü’ye sormuş. O da “Tesadüf” yanıtını vermiş ve eklemiş:
“Filmin hikayesi 2010’da başladı. Kalyoncu ismi başından bu yana vardı. Süreci biliyorsunuz, ben de değiştirmek istemedim.”
Peki, 18 yaş sınırı iktidarın refleksinin bir ürünü mü?
Onur Ünlü’nün verdiği yanıt şöyle: “18 yaş sınırı beklemiyordum. Bu belki de işgüzarlık. Bu konuda kararı üç kişi veriyor ve ben de bu üç kişiyi tanımıyorum. Ancak iktidarın tedirgin olduğunu düşünebiliriz.”
Sevindirici haber şu ki; Onur Ünlü filmin devamını yapmayı düşünüyor.

YA TIRNAKLAR?

Teneke kutulu içeceklerde hijyen dönemi başlamış, gözümüz aydın...
Mypac isimli şirket, kurduğu özel hijyen takımlarıyla, restoran ve kafelerdeki teneke kutulu içecekleri temizleyerek kapak takıyormuş.
Ben de diyorum ki; teneke kutuları açan kadınların kırılan tırnaklarına da çözüm bulursanız, o zaman cennetliksiniz işte!
İki aydır sağlıklı yaşama kafayı tıkmış, asitli-şekerli içecekleri hayatından çıkarmış biri olarak kendim için bir şey istiyorsam namerdim, bütün çabam kadınlar için!
* (Türkiye’de, teneke kutuda yılda dört milyar içecek satılıyor ve teneke kutulu
içeceklerin sağlıksız olduğuyla ilgili iddialar sık sık gündeme geliyordu.
Bir araştırmaya göre; sağlıklı şekilde muhafaza edilmeyen kutuların ağza temas etmesi durumunda, idrar yolu enfeksiyonu, sarılık ve tüberküloz gibi hastalıklara ortaya çıkıyor.)