Şöhret beni değil çevremi değiştirdi

DAHA 22 yaşında... Ama üç yıl önce “Stir Me Up” şarkısıyla Belçika ve Avrupa listelerini salladığından beri dünyada ‘Hadise’ yaratıyor. Dansı, fiziği ve sesiyle Latin güzellerini aratmıyor. Hemen her konuda mütevazı... İşi hariç... Muhteşem bir ekibi olduğunu söylüyor ve günün birinde onlarla birlikte Grammy ödülü alacağına inanıyor.
ÇOK arkadaşı ve dostu yok. Hadise, “Bu konuda birkaç olay yaşadım ve bazı kararlar aldım” diyor. Şöyle de devam ediyor: “İnsanlar ünlenen sanatçıya, ne kadar değiştiğini soruyor ve hiç o kişinin etrafındakilerin değişip değişmediğini sormuyorlar. Ben değişmedim ama  ailem dışındaki bütün etrafımdakiler değişti.” 

Bu ekibimle kesin Grammy alırım

“Stir Me Up”tan sonra Sezen Aksu’nun sözlerini yazdığı  “Deli Oğlan”la ortalığı kasıp kavuran Hadise, Türkiye’de... Şarkıcı bir tek işi konusunda mütevazı değil: “Muhteşem bir ekibim var ve bir gün bu ekiple kesin Grammy alırız” diyor

Üç yıl önce “Stir Me Up” şarkısıyla Belçika ve Avrupa listelerini salladığında, “Nihayet dansı, fiziği ve sesiyle Latin güzellerini aratmayan bir Türk kızı çıktı” yorumlarını yaptıran Hadise, sözleri Sezen Aksu imzası taşıyan “Deli Oğlan” şarkısıyla bu yazın en çok dinlenilen şarkıcılarının başında geliyor. Hafta sonu “Sayısal Loto” ve “İbo Şov” programının çekimleri için Belçika’dan İstanbul’a gelen Hadise, Türkiye’ye gelir gelmez soluğu kuaföründe aldı ve koyu kumral olan saçlarını karamel sarısına boyattı. Hadise ile “En çok vakit geçirmeyi sevdiğim yerlerden biri” dediği kuaföründe konuştuk.

 Saç renginizi neden bu kadar açtırdınız?
En son “Beyaz Show”a katılmıştım buraya geldiğimde... Oradaki fotoğraflarıma bakarken yüzüm çok farklı geldi. Kuaförüm Ersan ile biraz rengini açalım istedik. 22 yaşındayım, gencim... Bir de Avrupa’da bu renk saçlar in... Saçlarımı değiştirmeyi çok seviyorum. Saç ve makyajla çok değiştiğim için insanlar sokakta beni kolay kolay tanımıyor. Saçım, makyajım şık olsun falan bayılıyorum. Öyle çok değişiyorum ama tabii kendim gibi kalıyorum. Kendim gibi kalmasam her şey çok sahte durur.

Tarz olarak benzediğiniz Jennifer Lopez ve Beyonce de, makyajla çok değişiyorlar, sizin bu anlamda favoriniz kim?
Bazı kadınlar vardır, güzel kadınları kıskanır. Mesela “Jennifer Lopez çirkin” diyorlar. Bu çok saçma... Bence çok güzel bir kadın... Hatta en güzel kadınların başında geliyor. Bildiğim kadarıyla estetiği de yok. Penelope Cruz’u ve Madonna’yı da beğeniyorum. Madonna öyle süper bir ses değil ama giyimi, şovu ve çalışma disipliniyle süper bir stara dönüşüyor.

Sizde estetik var mı?
Hayır, hayır, düşünmüyorum da... Bilemiyorum, yaptırsam neremi yaptırabilirim ki? Bir de 22 yaşındayım, neden yaptırayım? 50 yaşında botoks falan yaptırabilim. Eskiden göğüslerime silikon istiyorum derdim. Tabii genç kızsın, emin olamıyorsun kendinden... Öff göğüslerim çok küçük diyordum ama şimdi öyle düşünmüyorum. Olgunlaştıkça vücudum oturdu. Şu anda her şeyimden mutluyum.

Siz özel hayatınızla pek gündeme gelmiyorsunuz, bunu nasıl başarıyorsunuz?
O benim için önemli... Baştan beri aşk hayatımı paylaşmayacağımı söyledim. Hakkımda zaten çok dedikodu çıktı. Mesela Beyaz ve Kenan Doğulu ile ilişki yaşadığım haberleri çıktı ama bu söylentiler doğru değildi. Onlar sadece çok sevdiğim insanlar...

Zaten hiç Türk sevgiliniz olmadığını açıkladınız, değil mi?
O yanlış anlaşıldı, elbette ben Türk erkekleri tanıyorum. Galiba onu yanlış söyledim ki, öyle algılandı. Zaten Belçika’da çevremde o kadar Türk erkeği yok. İlk sevgilim Flaman’dı, baletti. 16 yaşındaydım, o zaman... Çok tatlı bir çocuktu, hâlâ hatırlıyorum. Gençtik o zaman, kısacası bir aşktı. Sonra birkaç tane daha ilişkim oldu. Türk de oldu, Flaman da oldu aralarında... Bunlar normal şeyler, insanlar ilişki yaşadıkça kendini tanıyor. Yurtta kaldım, okullarımı okudum. Bir genç kız ne yaşıyorsa, onların hepsini yaşadım. Ünlendim diye okulumu bırakmadım. En önemli başarım bence bu...

‘Türkçesi daha güzel’ diyorlar

“Deli Oğlan” isimli single çalışmanız çok ilgi gördü, albüm ne zaman çıkacak?
Albüm eylül ayında çıkıyor. Belçika’da çıktı. İçinde 17 şarkı var. Değerli isimlerle mesela Ozan Çolakoğlu ile çalıştım, “Deli Oğlan”ın Türkçe sözlerini Sezen Aksu yazdı. Flamanlar şarkının Türkçesini daha çok seviyorlar, çok komik bir durum... Çünkü Türkçe sözler onların kulağına farklı gelir sanıyordum ama herkes “Türkçesi daha güzel” diyor. Bence ikisi de çok özel ama Türkçesini Sezen Aksu yazdığı için benim için o çok daha özel... Türkiye’de insanlar daha çok Türkçe parça yapmamı istiyor. İstekten dolayı bu albümü yapıyorum.

Dans da sahnenizin olmazsa olmazı, provalar ne kadar zamanınızı alıyor?
Çok mükemmeliyetçiyim. Dansçılarımla gecelere, sabahlara kadar dans ediyoruz. Provalarımız çok uzun sürüyor. Yeni bir şovumuz var, şimdi onun için koreografiyi öğrenmemiz gerek. Bazı sanatçılar var, onlar dansçı alıyorlar ama kendileri hiç dans etmiyor. O dansçılar, orada dekor gibi duruyor. Benim için dansçıların anlamı çok büyük. Çünkü onlar benim şovumu tamamlıyorlar. Ben dans etmezsem, onlar ederse bu hiç doğal olmaz.

‘Kolumda kas istemem’
Selülit sorununuz yok gibi gözüküyor, spor mu yapıyorsunuz?
Ama bazı ışıklarda selülitli gözüküyorum. Aslında herkeste selülit var. Bir tek Gisele Bundchen’de yok. Onun bacakları çok güzel... Bende de bazen oluyor, bazen olmuyor. Aynaya bazı günler bakınca çok mutlu oluyorum. Bazen de mutsuz oluyorum. Her genç kız gibi benim de kötü günlerim oluyor ama çok spor yapıyorum. Spor yaparken terlemeyi çok seviyorum. Saçlar falan ıslanıyor.
Bir saat non - stop kardiyo yapıyorum. Bacaklarımı çalıştırıyorum. Madonna gibi kollarımda kas istemem. Bana yakışmaz ama bacaklarda ve göbekte kas olsun isterim. Ona dikkat ediyorum. 

Okullar, hastaneler yaptırmayı istiyorum
İleriye dönük hayalleriniz neler?
İnşallah kazandığım paralarla okullar, hastaneler yaptırırım. Onun dışında Afrika’da kızlar uykudayken sünnet ediliyor mesela... Bu tarz olayları engellemek için hazırlanan projelerin içinde olmayı istiyorum. Dünyada böyle o kadar çok şey var ki... Belçika’da böyle dokümanları izliyorum ve içim sızlıyor. Okul konusu da çok önemli... Türkiye’de özellikle üniversite eğitimi almak zor. ÖSS’ye giriyorsun. Belçika’da devlet okumak isteyenlere ailenin geliri yeterli değilse destek oluyor. Bu sene Belçika’da en çok okulunu bırakanlar Türkler, bu gazetede haber oldu. Oysa Türkiye’de insanlar üniversite okumak için ne kadar uğraşıyor. Yazık, günah, sinir oluyorum. Bu ne kadar acı bir şey... Belçika’da yaptığım röpörtajlarda özellikle okulun öneminin altını çizmeye çalışıyorum. Çok takıyorum böyle konulara...

‘Annem için işimi bırakırım’
Anne babanız ne iş yapıyor?
Annem eskiden sigara fabrikasında çalışıyordu. Hülya Ablam doğunca onu bakıcıya vermiş, çalışmaya devam etmiş. Sonra bana hamile kaldığında da çalışmış. Ondan sonra Derya ve arkasından Murat gelince annem ev hanımı olmaya karar verdi. Bayağı hastalandı sonra annem, astımı var. Babam da emekli, birkaç sene önce baypas ameliyatı geçirdi. Bundan dolayı hiçbir şey yapamıyor.

Aileniz müzikteki başarınıza nasıl bakıyor?
Çok sevindiğim bir şey var, ben ünlendim ama ailem hiç değişmedi. Çünkü bazı anne ve babalar çocukları para kazanıyor diye daha çok onların yanında oluyorlar. Hiçbirisi öyle değil. Annem ve babam ayrılar, babamı pek göremiyorum ama  bu konuda hiç egoist değiller. Annem için her şeyi yaparım, işimi bile sadece onun için bırakırım. Annem ve babam ben 12 yaşındayken ayrıldı. Bize annem baktı. Bir de kızlar annelerine daha yakın olur ya... Annem o nedenle çok kıymetli. 

Çok arkadaşı, dostu olan bir genç kız mısınız?
Hayır, ancak bir elin parmakları kadar dostum ve arkadaşım var. Bu konuda birkaç olay yaşadım ve bazı kararlar aldım. Beni Hadise olduktan sonra tanıyanlar kolay kolay dostum olamaz. İnsanlar ünlenen sanatçıya, ne kadar değiştiğini soruyor ve hiç o kişinin etrafındakilerin değişip değişmediğini sormuyorlar. Ben değişmedim ama ailem dışındaki bütün etrafım-dakiler değişti. 

Müzikte ulaşmak istediğiniz en uç nokta neresi?
Özel yaşamımda çok mütevazı bir insanım, ama işim konusunda hiç mütevazı değilim. Muhteşem bir ekibim var ve bir gün bu ekiple kesin Grammy alırız, buna inanıyorum. Çünkü küçük başarılarla kendimizi tatmin edemiyoruz ama önce kendi ülkemde başarmak istiyorum ki, diğer ülkelerin de dikkatini çekebileyim.