Pazar 5000 yıl sonra büyük para devrimi

5000 yıl sonra büyük para devrimi

10.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Para, antik Mısır döneminden beri devlet idaresinde. Şimdiyse bu büyük döngünün içinde sıra dışı bir yenilik gerçekleşiyor. Bitcoin, Ethereum, Ripple... Bu para birimlerine  kriptopara deniyor

5000 yıl sonra  büyük para devrimi

Para, icat olunduğu günden bu yana “güç” anlamına geliyor. Teorik olarak en fazla paraya sahip olan, en büyük güce sahip olabilir. Ancak kimsenin haddinden fazla güçlenmemesi için para devletlerin iradesiyle yönetiliyor. Maliye kuruluşları ne kadar paranız olduğunu sürekli gözlem altında tutuyor ve gerektiğinde o parayı harcamanıza, değiş tokuş etmenize engel olabiliyor. Merkez bankalarının temelini düzenlediği bu sistem aynı zamanda küresel ekonominin teminatı sayılıyor...

Haberin Devamı

Para, antik Mısır döneminden (MÖ 2750) beri devlet idaresinde. Şimdiyse bu büyük döngünün içinde sıra dışı bir yenilik gerçekleşiyor: Kriptopara. Bitcoin, Ethereum, Ripple gibi ismini sıkça duyduğumuz para birimlerinin tümüne kriptopara deniyor. Kriptoparanın dijital paradan en büyük farkı herhangi bir merkezi sisteme bağlı olmaması. Bugün bir para birimi icat etmek istediğinizde, bir merkez bankanız ve içinde paranın karşılığı kadar altın ve teminat bulunması gerekir. Kripto para hiçbir merkez bankasına bağlı değil. Blockchain adlı güvenli ve matematiksel bir sistem tarafından yönetiliyor. Dolayısıyla hiçbir devletin kontrolünde olmayan, sanal ortamda geçerli ve tüm dünyanın serbestçe kullanabildiği yeni bir para birimini ifade ediyor.

Haberin Devamı

Nasıl çalışıyor?

Dijital para fikri 90’lı yıllardan beri gündemde ancak merkeze bağlı dijital para sistemlerinin hiçbiri sürdürülebilir olmamıştı. Dijital mucit Satoshi Nakamoto, bir alternatif arayışındaydı ve 2008 yılında dosya paylaşım ağlarıyla aynı mantıkta çalışan Blockchain’i (blok zinciri) icat etti... Birisine havale yaptığınızda, banka her iki tarafın da hesap bilgilerini bilir ve birinden azalttığını diğerine ekleyerek işlemi kayıt altında tutar. Blockchain’de kayıtlar tek bir merkez yerine sistemi kullanan tüm bilgisayarlarda tutuluyor. Yapılan her yeni işleme blok deniyor ve blok zincirine ekleniyor. Yeni blok zincire bir kez bağlandı mı bir daha asla kaldırılamıyor. İşlemin geçerli sayılması, yani yeni bir blokun zincire bağlanması için onay gerekiyor. Bunu da “miners” (madenciler) denilen grup yapıyor. Teorik olarak herkes miner olabiliyor. Ancak zincire yeni bir blok bağlamak için sisteme uygun bir şifre yaratmak gerekiyor. Şifre ancak güçlü bilgisayarlarla yaratılabiliyor ve şifreyi ilk yaratan miner işlemi onaylamış oluyor. Bunun karşılığında belli miktarda Bitcoin kazanıyor. Bir miner’ın belirli sürede kazanabileceği bitcoin miktarı sınırlı olduğu için kalpazanlık ihtimali bulunmuyor.

Sıra dışı özellikleri var

Kriptopara ile yapılan işlemleri kimsenin geri döndürmesi mümkün değil. Giden para gidiyor. Bitcoin’ler 30 karakterlik dijital adresler şeklinde gönderiliyor. Bu adresi gerçek dünyadaki bir kimliğe bağlamak gerekmiyor ve böylece anonim oluyor. İşlemler küresel network’e anında yayılıyor ve onaylanması birkaç dakika sürüyor. Para alışverişleri yüksek kripto şifrelemeyle korunuyor ve yalnızca şifre sahipleri para gönderebiliyor. Kriptopara kullanmak için bir banka hesabı veya izin gerekmiyor; yazılımı indirip hemen kullanmaya başlayabiliyorsunuz. Tüm bu özellikleriyle kriptopara, gelecekte sınırların ortadan kalktığı yeni bir dünyanın özgür para birimini tanımlayabilir. Tabii ki madalyonun öteki yüzünü de gözden kaçırmamak gerek. Derin internetteki yasadışı ticaret ve fidye yazılımlarında artık neredeyse yalnızca kripto para kullanılıyor...

Haberin Devamı

Estonya ilk resmi kriptoparayı üretecek

E-devlet ve e-toplum anlamında dünyaya örnek olan Estonya, “estcoin” adlı kriptopara birimiyle bir ilki daha gerçekleştiriyor. Estonya, e-vatandaşlık sistemiyle dünya üzerinde dileyen herkesin Estonya vatandaşlarıyla eşit ticari haklara sahip olabilmesini mümkün kılmıştı. Şimdi, kriptoparayı e-vatandaşlık ekosistemine dahil ederek, yabancı yatırımcı ve girişimcilerin daha kolay hareket edebilmesini, halka arzda bulunarak sermayelerini çoğaltmalarını amaçlıyor. Yabancı yatırımcıların djital ortamda önünü açmak ülke ekonomisine büyük katkıda bulunuyor.