Pazar ‘Bizde hiç mutlu aşk şarkısı yok’

‘Bizde hiç mutlu aşk şarkısı yok’

04.03.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

70’lerde geçen bir söz yazarının aşkını konu alan “Bizim Şarkımız” müzikalinin yazarı Kürşat Başar: “Müzik olarak o dönemin şarkılarında daha fazla renk vardı. Bir de insanlar daha naifti”

‘Bizde hiç mutlu aşk şarkısı yok’


Bu müzikalde Yeşim Salkım’ın olmasını çok istedim. O da kırmayıp kabul etti.” Bundan yaklaşık altı ay önce Kürşat Başar’la gündemdeki projeleri üzerine bir röportaj yapmak için buluşmuştuk. O gün ne yaptıysam üzerinde çalıştığı müzikalin başrolü için düşündüğü ismi söyletememiştim ama röportajımız bitip de ben gazeteye doğru yol alırken kararını değiştirip bu mesajı göndermişti. Bu geçen sürede “Bizim Şarkımız”ın hazırlıkları tamamlandı. Müzikalde şarkıcı ve söz yazarı olan Zeynep’i Yeşim Salkım, onun genç sevgilisi Mehmet’i Aras Berkay Özideş canlandırıyor. 70’li yılların İstanbul’unda geçen bir aşk hikayesini konu alan “Bizim Şarkımız” pazar ve pazartesi akşamları İSOV Meslek Eğitim Kompleksi’nde sahneleniyor. Müzikalin ayrıntılarını konuşmak üzere Salkım ve Başar’la buluşuyoruz. Bir süre sonra, röportajımızın daha ilk dakikalarından itibaren kulaklarını çokça çınlattığımız Zeynep Talu çıkageliyor. Bir araya geldikleri andan itibaren hemen yeni projelerin havada uçuştuğu bu neşeli ekipten “Bizim Şarkımız”ın hikayesini dinliyorum.

Haberin Devamı

‘Bizde hiç mutlu aşk şarkısı yok’


* Nasıl oluştu bu müzikal fikri?

Kürşat Başar: Zeynep Talu ve Mehmet Ergen bu projeden bahsedip “Yazar mısın?” dediklerinde “Çok işim var, kitap yazıyorum” dedim. Aradan biraz zaman geçti. Hikayenin 70’lerde geçmesini istiyorlardı. O dönemin müziklerini dinlerken aklıma bir şeyler gelmeye başladı, notlar aldım. Sonra bir gece telefon ettim Zeynep’e “Ben yazdım” diye.

* Neden özellikle Yeşim Salkım’ın oynamasını istediniz?

Kürşat B.: Eski şarkıları herkes söyleyemez. Çok değişik tarzları bir arada söylemek zor bir şeydir. Yeşim hanım çok iyi bir şarkıcı. O yüzden en baştan beri başka isim düşünmedim.

* Siz hemen kabul ettiniz mi?

Yeşim Salkım: Beni ikna etmeye çalışmadılar bile. Kürşat beyin yazmış olduğu bir işte acaba olsam mı diye düşünmezsiniz zaten. İşin içinde Zeynep Talu da var. Bir de Mehmet Ergen’le tanıştık ki o benim için bonus oldu. Çok değerli bir yönetmen. Büyük bir sabırla bu kadar deliyi bir arada tutuyor.

* Hem müzikale hem bebeğe zaman ayırmak zor olur diye düşünmediniz mi?

Yeşim S.: Ön müzik provalarında çok yorulmayacaktım. Grubun içerisinde şarkıcı olarak en kıdemli olan benim ve bunlar bildiğim şarkılar. İş sahne üzerine geldiğinde yoğunlaşacaktı, o zaman da Ada biraz büyümüş olacaktı.

* Şarkıları nasıl belirlediniz?

Kürşat B.: Binlerce şarkı dinledim. Bu arada şunu fark ettim: Bizdeki aşk şarkılarının neredeyse tamamı terk edilmiş birisinin ağzından yazılmış. Hiç mutlu aşk şarkısı yok.

“Göksel Kortay’ın ‘Aramıza hoşgeldin’ demesi bir onur”

* Hangi şarkıyı daha çok severek söylüyorsunuz?

Yeşim S.: “Son Arzum”. Göksel Kortay hanımefendi geldi geçen hafta. “Son Arzum” finalde geçiyor. Göksel hanım oyun bitip de kulise geldiğinde hüngür hüngür ağlıyordu. Ben de çok duygulandım. O kadar önemli bir kadının bana sarılıp “Aramıza hoşgeldin” demesi benim için çok büyük bir onur.

* Öpüşme sahnesinin eşinizle aranızda sorun yarattığına dair haberler çıktı...

Yeşim S.: Yönetmenimiz ne istediyse onu yaptım çünkü ben bir oyuncuyum ve kendimi şarkıcılıkla oyunculuğu birlikte yürütmeye adadım. Bir oyuncuyla evli olduğum için bunu eşimle konuşmayız bile.

“Bulun şu şuursuz kadını, röportaj yapın”

* Nasıl tanıştınız?

Kürşat B.: Bir gün işe gidiyorum. Radyoda şöyle bir şarkı çalıyor: “Ben yoldan gönüllü çıktım”. Geldim, dedim ki çocuklara “Şuursuz bir kadın var, böyle bir şarkı söylüyor. Onu bulun, röportaj yapın” dedim. Sonra da ben bir röportaj yaptım. Görüşmeye başladık.
Yeşim S.: Kürşat bey hangi dergideyse mutlaka onunla bir röportajım olurdu. Çok dışarı çıkmaz ama beni seyretmeye gelir. Ben onun televizyon programlarına üç-dört kere konuk olurum. Şimdi bu müzikal var. Onun dışında birlikte sahne de alıyoruz.

Haberin Devamı

“Daha fazla ağlamayayım diye izlemeyip kuliste oturuyorum”

Haberin Devamı

* Bu proje neden sizin için bu kadar özel?

Zeynep Talu: Çünkü ana hatlarıyla annem Çiğdem Talu’nun hikayesi. Çıkış noktası tam bu değildi aslında ama böyle oldu, çok da güzel oldu. İşin içinde şarkılar olunca, sene 70’ler olunca zamanla bu hale geldi. Yeşim’le de yıllardır konuştuğumuz bir şeydi. Onu gerçekleştirmek çok önemli benim için. Koltukta sabahlık giyip oturduğu sahnede arkadaşlarım “Anneni görür gibi olduk” deyip ağlıyorlar. Ben de çok duygulanıyorum. Her akşam ağlamayayım
diye çok fazla izlemiyorum artık, kuliste oturuyorum.

Haberin Devamı

“Birçok kişi ‘Bu hikaye Çiğdem Talu-Melih Kibar aşkı mı?’ diyor”

* Hikaye 70’lerde geçiyor. Nasıldı o dönemler sizin için?

Yeşim S.: 70 doğumluyum ben. Kadının ve erkeğin çok güzel gösterildiği dönem 60’larda başlıyor. 70’ler de öyle. 80’lerde biraz bozuldu her şey. 90’lar müzik adına çok güzeldi. 2000’leri pek sevmiyorum. Bu dönemde sanat adına çok fazla bir şeyin yapılmadığına inanıyorum.
Kürşat B.: Biz bir aşk hikayesi anlattığımız için koymadık müzikale ama 70’ler Türkiye’nin çok çalkantılı bir dönemidir. Bizim çocukluğumuza denk düştü bu.
O yüzden özlenecek bir tarafı yok benim için. Üniversiteyi de 80’li yıllarda okudum o da çok sevimli değildi. Ama müzik olarak o dönemin şarkılarında daha fazla renk vardı. Bir de insanlar daha naifti.

* Hikayede Çiğdem Talu’nun etkisi var mı ya da ne kadar etkisi var?

Kürşat B.: Ben Çiğdem hanım’ı tanımadım. Melih Kibar’ı tanıdım.
Onların nasıl bir ilişkisi vardı bilmiyordum. Aslında çok klişe bir hikaye bu. Herkese bir çağrışım yapıyor. Tabii işin içinde Zeynep olduğu için bu çağrışım daha kuvvetli oluyor. Birçok kişi “Bu hikaye Çiğdem Talu-Melih Kibar aşkı mı?” diyor. Halbuki onların şarkıları yer almıyor bile.
Yeşim S.: Dünyanın her yerinde her zaman böyle aşk hikayeleri olmuştur. Kürşat bey de birçok karakterin birleşmesinden o karakteri çıkarmıştır ama ben Çiğdem Talu’ya çok yakın hissediyorum bu karakteri. Bu oyunuma da yansıyor. Bir mektup sahnesi var. Orada çok ağlıyorum. Hemen aklıma Çiğdem geliyor.

Haberin Devamı

Müzikaldeki şarkılardan bazıları:

* “Gerçek ve Düş”
* “Bizim Şarkımız”
* “İki Yabancı”
* “Boşvermişim Dünyaya”
* “Çaresizim”
* “Büklüm Büklüm”
* “Bir Günah Gibi”
* “Göz Göz Değdi”
* “Üç Kalp”
* “Son Bir Sigara”
* “Nerdeysen”
* “Son Arzum”