03.06.2025 - 22:48 | Son Güncellenme:
İSTANBUL (AA)
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İBB'ye yönelik yolsuzluk, Aziz İhsan Aktaş'ın elebaşı olduğu öne sürülen suç örgütü, Büyükçekmece Belediyesi ile Beşiktaş Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüyle ilgili soruşturmalar kapsamında gözaltına alınmalarının ardından adliyeye sevk edilen 36 şüphelinin işlemleri devam ediyor.
Gözaltına alınan şüphelilerden Avcılar Belediye Başkan Yardımcısı Erhan Daka'nın Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde verdiği 13 sayfalık ifadesine ulaşıldı.
Daka, Avcılar Belediye Başkanı olan şüpheli Utku Caner Çaykara'yı uzun yıllardır tanıdığını, birlikte partinin gençlik kollarında siyaset yaptıklarını belirterek, Avcılar Belediyesindeki görevine de 6-8 ay önce getirildiğini söyledi.
"Seçim çalışmaları kapsamında herhangi bir kurum, kuruluş, şahıstan maddi talepte bulundunuz mu? Farklı belediye yöneticileri, yardımcıları tarafından görevli olduğunuz ilçe belediyesi için buna benzer bir talepte bulunuldu mu?" şeklindeki soruyu Daka, "Hayır. Seçim sürecinde mevcut CHP İl Başkan Yardımcısıydım. Bu süreçler benim yetki alanımda bile değildi, aynı zamanda seçim çalışmalarında herhangi bir belediyede görevli değildim. Seçim sonrasında belediyedeki görevim başlamıştır." diye yanıtladı.
Daka'ya, şüpheli Aziz İhsan Aktaş'ın, "Beşiktaş Belediyesi Başkan Yardımcısı Alican Abacı, kardeşlerim ve akrabalarımdan Beşiktaş Belediyesindeki birikmiş hak ediş ödemelerini alabilmeleri karşılığında, CHP Avcılar Belediyesi Başkan adayı Utku Caner Çaykara'nın seçim çalışmalarında kullanması için 5 milyon 500 bin lira ve araç talep etmiştir. Paranın 1 milyon 500 bin lirası Yusuf Akın tarafından nakit çekilerek Akın Kumanlı'ya verilmiş, geri kalan 4 milyon lirası ise farklı tarihlerde Akın tarafından Kumanlı'nın hesabına gönderilmiştir. Çekilen paraların dekontları ve paralar Kumanlı tarafından Erhan Daka'ya elden teslim edilmiştir. Araçlar seçim bölgesinde çalıştırılmak üzere Daka'nın kontrolüne verilmiştir." şeklindeki beyanında geçen iddialar soruldu.
Daka, şüpheli Aktaş'ı ve ifadede geçen Akın ve Kumanlı'yı tanımadığını söyledi. İfadede kendisiyle ilgili kısımların asılsız olduğunu, bahsi geçen araçlar ve para transferleriyle alakası bulunmadığını öne süren Daka, Alican Abacı'yı, seçim döneminde CHP İl Başkanlığındaki görevinden dolayı tanıdığını söyledi.
Sırrı Küçük'ün emniyet ifadesi
Şüphelilerden, CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat'ın şoförü olan Sırrı Küçük'ün de Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde 11 sayfalık ifade verdiği öğrenildi.
Küçük, şüpheliler Baki Aydöner'i CHP meclisi üyesi olarak, Erhan Daka'yı CHP'deki görevinden, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'yi ise Gaziosmanpaşa ilçe başkanı olmasından dolayı tanıdığını söyledi.
Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara ile partinin gençlik kolları yöneticisiyken tanıştığını, Alican Abacı'yı da CHP'nin gençlik kolları yöneticisi olduğu dönemden tanıdığını anlatan Küçük, tutuklanmasının ardından Beşiktaş Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Rıza Akpolat'ı CHP'nin il başkan yardımcısı olduğu dönemden tanıdığını, bu kişilerin çoğunu partili olmaları ve partide görev almaları sebebiyle bildiğini kaydetti.
Küçük, soru üzerine daha önce Esenyurt'teki Sheraton Oteli'ne gitmiş olabileceğini belirterek, "CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat'ın halen aktif şoförlüğünü yapmaktayım. Görevi sebebiyle birçok yere gidiyoruz. Hatırladığım kadarıyla da belirtilen otele gitmiş olabiliriz. Ancak gitme sebebimizi hatırlamıyorum." dedi.
Küçük'e, şüpheli Aziz İhsan Aktaş'ın, "...2024 yerel seçimlerinden önce Özgür Karabat beni arayıp 'Ekrem başkanın talimatı var. İstanbul'da CHP'li belediyelerden ihale alan firmaların seçim için para vermesi gerektiğini, para vermeyenlerin sonraki dönemde olmayacağını, ödemelerinin yapılmayacağını belirtir', talimatını iletti ve bu kapsamda benden para istedi. Bu sırada yanımda Mustafa Selanik mahlaslı Mesut Aykın vardı. Görüşme Esenyurt Sheraton Oteli'nde gerçekleşti. Parayı Ömer Güngör aracılığıyla Özgür Karabat'ın, İkitelli'de bulunan ofisine 6 Mart 2024'te gönderip teslim ettirdim. Paranın miktarını banka kayıtlarından temin edip bildireceğim..." şeklindeki beyanı okundu.
Yine, Küçük'e, tanık olarak ifadesi alınan Mesut Aykın'ın, "......tam tarihini hatırlamıyorum ancak seçimden yaklaşık 15-20 gün önce Esenyurt Sheraton Oteli'nde CHP adaylarının toplantısı vardı. Ben, İhsan ve Özgür Karabat burada buluştuk. Özel görüşecekleri için yanlarından kalktım. Ne konuştuklarını duymadım. Özgür'ün para isteyip istemediğini bilmiyorum ancak seçim dönemlerinde belediyeler müteahhitlerden seçim çalışmaları için para isterler. İhsan da para vermiş olabilir...." şeklindeki iddiaları da okunup baz kayıtları aktarıldı.
Bu iddialarla ilgili bilgisi ve alakası olmadığını söyleyen Küçük, "Ömer Güngör'ü tanımıyorum. Güngör'den para almadım. İBB'den ihale alan firmalardan seçim sebebiyle para talep edilmesiyle ilgili bir konuyu duymadım ve bilgim yoktur." beyanında bulundu.
Şüpheli Aziz İhsan Aktaş'ın, "...5 milyon ödeme, Ömer Güngör tarafından Özgür Karabat'ın danışmanı Sırrı Küçük'e İkitelli'deki petrol istasyonunda bizzat teslim edilmiştir..." şeklindeki beyanına ilişkin de Küçük, şunları söyledi:
"Aziz İhsan Aktaş'ın ifadesinde, kime verildiği ve paranın miktarıyla ilgili olarak herhangi bir ibare bulunmuyor. Soruda bana benzin istasyonunda para teslim edildiği söyleniyor. Söz konusu iddia gerçek olamaz çünkü itirafçı iş yerine götürüldüğünü belirtiyor. Bana yöneltilen sorunun itirafçının beyanları ile bir ilgisi yoktur. İddia edilen konular ile alakalı da bir bilgim ve alakam yoktur."
İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında gözaltına alınan Aykut Erdoğdu'nun ifadesi
Eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'ya emniyetteki ifadesinde İBB'deki ihalelere katılıp katılmadığı soruldu.
Erdoğdu, İBB'yle ilgili herhangi bir ihaleye katılmadığını ve ihale süreçlerinde bulunmadığını söyledi.
Aykut Erdoğdu'ya, etkin pişmanlık kapsamında ifade veren Ertan Yıldız'ın şu ifadesi okundu:
''...2019 seçimlerinden sonra İSTAÇ'a bir talep geldi. Şile'deki biyometalizasyon tesisini yapan V**** H*** firmasının sözleşmesinde bir tadilat talebi vardı. Bu taleple ilgili Mustafa Canlı'yı (eski İSTAÇ Genel Müdürü) aramışlar. Mustafa Canlı beni aradı. Tam olarak hatırlamamakla beraber sözleşmede teknoloji değişikliği, kapasite artışı veya süre uzatma gibi bir konuda baskı yapıldığını söyledi. Olayın hukuken uygun olup olmadığını, şirketinin zararı olup olmayacağını sordum. 'Şirketin lehine olabilir, hukuken de bir sorun olmayabilir.' demesi üzerine 'Madem böyle sen niye karar vermiyorsun, konuyu bana getiriyorsun?' dedim. Birçok siyasinin kendisini aradığını, bu konunun siyasetten geldiğini, bunun Başkan Ekrem İmamoğlu'nun onayına sunulması gerektiğini söyledi."
Yıldız'ın ifadesinin devamında, "Bu konuşmadan birkaç gün sonra Aykut Erdoğdu beni arayarak bu konuyla ilgili yanıma gelmek istediğini söyledi, kabul ettim. Birkaç gün sonra yanıma geldi, söz konusu firmanın çok büyük bir firma olduğunu, uluslararası ticaret yaptıklarını, CHP'ye de çok katkıları olduğunu, yardımcı olunması gerektiğini ve 1 milyon dolar kadar bağış da alacağını bana iletti. Bu konuya karar veremeyeceğini, Başkanla konuşulması gerektiğini söyledim." dediği kaydedildi.
Bu görüşmeden bir hafta sonra İmamoğlu ile yüz yüze görüşme yaptıklarını kaydeden Yıldız'ın, "(İmamoğlu) Söz konusu firmanın talebinde bir sıkıntı görmediğini, şirket ve iştirak açısından da bir sıkıntı olmayacaksa bunun onaylanabileceğini söyledi. Ben de Mustafa Canlı'ya 'Başkan siyaseten bir sıkıntı görmüyor, karar sizin ama onaylayabilirsiniz.' dedim. Aykut Erdoğdu beni arayarak, nerede olduğumu yanıma geleceğini söyledi." ifadelerini kullandığı aktarıldı.
Yıldız'ın, Erdoğdu'nun Saraçhane'ye yanındaki çantayla geldiğini, ikisi oturdukları sırada Fatih Keleş'in de aralarına katıldığını anlatarak, "Her ikisi de çok konuşmamakla beraber 1 milyon 200 bin dolar gibi bir rakam telaffuz ettiler. Fatih Keleş, Aykut'a 'Tamam mı?' diye sordu Aykut'un 'Tamam.' demesi üzerine çantayı alarak gitti. Fatih Keleş çantanın fermuarını açtığında içerisinde dolarlar olduğunu gördüm. Bu olaylar 2019 veya 2020'nin sonlarına doğru gerçekleşmiştir." dediği belirtildi.
Erdoğdu'ya Ertan Yıldız'ın hakkındaki ifadeleri soruldu
Erdoğdu'ya, söz konusu ifadelerde geçen firma ile herhangi bir sözleşmenin imzalanıp imzalanmadığı sorularak, bağış konusuyla ilgili Fatih Keleş'e çantayla para verdiği iddiasına ilişkin açıklama yapması istendi.
Erdoğdu Yıldız'ın hakkında verdiği beyanlara ilişkin, "Beyanın içinde geçen hususlar asılsızdır. Firmayı, yetkilisinin kim olduğunu hatırlamıyorum. Bu firma ile herhangi bir sözleşme imzalanıp imzalandığını bilmiyorum. Ben Ertan Yıldız'dan veya başka birinden bu firma ile ilgili herhangi bir talepte bulunmadım. Para hususlarını ve iddiaların hiçbirini kabul etmiyorum Ertan Yıldız’ın yanına para ile gittiğim ve parayı Fatih Keleş'e teslim ettiğim iddiaları yalandır. Ertan Yıldız ile genel sekreter atamaları dolayısıyla tartışmalarımız oldu. Bu nedenle hakkımda bu şekilde beyanda bulunmuş olabilir.'' dedi.
Şüpheli Erdoğdu, söz konusu soruya verdiği cevaba ek olarak, CHP'de Ekonomi ve İş Dünyasından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde yenilenebilir enerji konusunda Sivaslı bir aileden, kamu yararı olacağı ve İBB'ye katkı sağlayacağı değerlendirmesiyle bir şikayet aldığını söyledi.
Söz konusu aileyi hatırladığı kadarıyla şüpheli Ziya Gökmen Togay'a yönlendirdiğini ve dinlemesini istediğini aktaran Erdoğdu, "Bu aile bana Türkiye'de yenilenebilir enerji ile ilgili bir sunum göndermişti. Bu sunumu, İBB yetkililerinden hatırladığım kadarıyla Ertan Yıldız'a ilettim. Yaklaşık iki yıl sonra bu aileden ismini hatırlamadığım birileri, CHP Genel Merkezi'ndeki ofisime gelerek, zarar ettiklerini, haksızlığa uğradıklarını söylediler. Çok yatırım yaptıklarını ilettiler. Ben de güvenilir insanlar olduğunu düşünerek bunları tekrar İBB'ye yönlendirdim. Haksızlığa uğradıklarını iddia ettiklerini söyledim. Hatta bu şahıslar bana tesisi gezdirdiler. Ben de bu şahısların haksızlığa uğramamaları, hukuk içinde gereğinin yapılması için konuyu o dönemki İBB Genel Müdürü'ne yüz yüze söyledim." ifadelerini kullandı.
Erdoğdu bu konuyla ilgili ifadesini, "Sonrasında bu şirketin engellemeler dolayısıyla zarar ettiğini söylediler. İBB tarafından nasıl bir işlem yapıldığıyla ilgili bilgim yoktur. Bu iş bana şikayet olarak gelmişti. Herhangi bir talep söz konusu değildir. Herhangi bir para alma veya kimseye para verme söz konusu değildir. Bu hususlar iftiradan ibarettir." sözleriyle tamamladı.
Cep telefonu incelemesi soruldu
Şüpheli Erdoğdu'ya, cep telefonu incelemesinde tespit edilen Özkan Gönül'ün kendisine attığı mesajlar soruldu.
Gönül'ün Erdoğdu'ya gönderdiği mesajlarda şu ifadeleri kullandığı görüldü:
"Taner Çukadar minibüs şoförüdür. Belediye Başkanımın şirketinin müdürü. Dün müşteri kapmaya çalışan adam bugün makam arabasıyla geziyor. Siyaset yapıyorsun anladık ama sahip çıkılacak bir konu değil. Alican Abacı'yı hiç konuşmuyorum bile Avcılar'dan şaibeli olay Rıza için ben yapmadım o yaptı durumudur. Kim imzaladı fen işleri müdürü, kim sattı Taner şirketin müdürü, kim getirdi Alican Abacı, vs.. Arınma şart. Dün iki artı bir evde ekmek parası, 2 yıl sonra Boğaz'da yalı, gelen tepkiler sonucu Beykoz Konakları. Dahası var Avcılar Utku 1 gün adına SGK yatmamış belediye başkanı olunca 22 milyara babasına villa nasıl aldın? Düğünde takı, yersen. Onlardan değilsen yağmurlu havada su yok. Alan açma yok. Dövmedikleri kimse kalmadı. İncir çekirdeği mi? Beni ilgilendiren bütün bunlar değil tabi. Parti bizim, emek bizim, siyasi olduğumuz için mücadele bizim. Gözaltı listesinde 10 tanesi dışında partili yok aynı zamanda Can Akın Çağlar da var, savunsak mı bilemedim. Bu konuda fikrin nedir?"
Erdoğdu, Gönül'ün kendisine gönderdiği mesajlara ilişkin şöyle konuştu:
"Özkan Gönül, CHP'den bir arkadaşımızdır. Kemal Kılıçdaroğlu'na gönülden bağlıdır. Benim de Kemal Bey'i sevdiğimi bilir. İBB soruşturmasına dair yaptığımız açıklamalara dair ara sıra serzenişte bulunmuştur. Yazışmalarda geçen hususlar basında yer alan haberlere ilişkindir. Değerlendirmeler kendisine aittir. Benim herhangi bir açıklamam yoktur. Kendisini de zaten engelledim. Bunun dışında bir durum söz konusu değildir."