21.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bu bar taburesine otururak 10 dakika boyunca solunan şey yüzde 95 saflığında oksijendi. Geçtiğimiz hafta kuaförde bir manikür-pedikür seansı sonrasında "İsterseniz sizi bara alalım" dediler. "Oh, demek içki servisi de başladı" diye düşünürken renkli tüplerle dolu bir bara geçtim. Yanımdaki yüksek taburede bir kadın oturmuş, burnuna hortuma benzer bir şey takmış, fokurdayan tüplerden gelen havayı soluyordu. "Limonlu mu, çilekli mi, elmalı mı?" diye sordular. Sonunda bir kokteyle karar verdiler. Bu deneyimi gazetedeki toplantıda anlatırken bu barlardan Türkiye'nin birçok yerinde olduğunu öğrendim. Erenköy'de bir kafede elde meyve, burunda oksijen kokteyliyle oturulabiliyordu. Çoğu güzellik salonunda bu barlardan vardı. İnternete girdim, Türkiye'de oksijen satan satana. Ankara'daki bir firma hep çantada taşınması için (hoş 4 litrelik ama) kutu-tüp oksijen de satıyordu. Japonya'da başlayan sonra hızla Amerika ve Avrupa'da yayılan oksijen barların faydalarını saymakla bitiremiyorlardı. Enerjiyi artırıyor, hafızayı geliştiriyor, uyku düzenini sağlıyor, konsantrasyonu güçlendiriyor, baş ağrısına iyi geliyor, kandaki toksinleri temizliyor, saç ve cilt bakımı sağlıyordu. Özetle dinçleşiyor; şehir hayatı, plazada geçirilen saatler nedeniyle eksiğini hissettiğiniz oksijeni alıyordunuz. Biz Oxymate markasıyla sektöre giren Savaş Gizer'le görüştük. Bir ara "Kafa yapmasın sakın" dediğimde aynı ciddiyetle faydalarını tekrar anlatıp "Bu oksijen konsantratörleri ve bitkisel aromaları Sağlık Bakanlığı'ndan onaylı. Japonya'da çoğu holding kendi yöneticilerine zihinlerinin açılması için günde bir seansı zorunlu tutuyor. Amerika'da çoğu rezidansta, sakinleri oksijensiz kalmasın diye bu barlardan var" dedi. At çantaya bir kutu oksijen Öğrendik ki birçok güzellik, solaryum, fitness merkezi, kafe oksijen barlardan faydalanıyordu. Hatta bir-iki holdingin de çalışanları için sipariş verdiğini söylediler. "Sadece İstanbul'dan değil Afyon'dan, Diyarbakır'dan da talepte bulunan var" diyordu Gizer. Buraya kadar her şey güzeldi. Ta ki doktorlardan da bu konuda görüş almaya başlayana kadar. Göğüs hastalıkları uzmanı olan profesörlerimiz fazla oksijen alımının faydasından çok zararı olacağı konusunda hemfikir. Ancak oksijen barlarda burundan solunan yüzde 95'lik oksijenin havayla karışıp yüzde 30-40 seviyelerine düşmesi nedeniyle bir zararı olmayacağı konusunda da birleşiyor ve ekliyorlar: "Bir faydası da yok." Oksijen barların sıklıkla kullanıldığı Amerika'nın Akciğer Birliği de (American Lung Association) bunu onaylıyor: "Oksijen barların fiziksel bir yararının olduğuna dair bir bulgu yok. Ancak bu barların günde bir saate kadar kullanılmasının sağlığa zararlı bir yanı da yoktur."Özetle bir kenarda sigara içmek yerine şehir hayatının, kapalı mekanların getirdiği oksijensizlikten 10 dakikalığına da olsa kurtulmak için bu barlara geçmenin bir sakıncası yok. Tabii astımınız veya kalbinizle ilgili bir rahatsızlığınız yoksa. Ancak üstüne para verip oksijen almanın da şimdilik tıbben kanıtlanmış bir faydası yok. "Diyarbakır'dan da talep var" "Oksijen almak anlamsız. Onun yerine biraz hareket edin, daha faydalı" Çok fazla oksijenin ciğere ters etkisi vardır. Bir insan yüzde 100'e yakın oksijeni uzun süre soluyamaz. Solursa ciğerlerde geriye dönüşü olmayan yıkım olur. Ben hiç oksijen bar görmedim ama anladığım kadarıyla burun maskesiyle alınıyor, yüzde 95'lik oksijen ortalama yüzde 30-40'a iniyor. Yani oksijen yüksekliğine bağlı zararları yaşamazsınız bu barlarda ama bir yararı da yoktur. Tabii o 10 dakika boyunca sigara içileceğine, oksijen alınıyor olması daha iyi ama manasız. Bunu yeni bir geçim yolu olarak kabul edin. Oksijen barların fiziksel bir faydası olduğuna dair bilimsel bir veri yok. Uzun süreli yüksek oksijen alımı da akciğerleri tahrip edebilir. Günde 10 dakika oksijen alımının ise zararı olmasa da tıbben kanıtlanmış bir etkisi, yararı da yok. Zaten oksijenin etkisi çok kısa sürer. Kestiğiniz anda biter. "15 dakika oksijen aldım, bu gece rahat ederim" diye bir şey yok. 10 dakika oksijen alana kadar biraz hareket etseniz akciğerler şişeceği için daha yararlı olur. Vücuda ekstra oksijen vermek zararlıdır. Oksijeni bir ilaç gibi düşünmeniz lazım. Bir kere insanın vücudundaki oksijen yeterli mi değil mi diye anlamak gerek. Bunun için de parmak ucundan bir ölçüm yapılır. Gidip sağlıklı bir insana "Günde 10 dakika oksijen al" demenin hiçbir anlamı yok. Oksijeni belli bir seviyenin üzerinde verirseniz, vücuttaki oksiditif stresi artırırsınız. Ayrıca 10 dakika bile olsa yüzde 50'nin üzerinde verdiğiniz zaman ciğerlerde toksik etki yaratır.