"Bundan sonra TRTyle çalışmam!"

"Sevdalinka" adlı kitabı Boşnakçaya çevrilen Ayşe Kulin: Kulin bunca ilgiyi ve yakaladığı başarıyı farklı yorumlayıp, kendisini sadece çok sattığı için edebi değeri olmayan yazılar yazmakla suçlayanlara kızgın. Yazar, yalnız eleştirmenlere değil TRTye, kendisine dava açan Nuri Çelike de kızgın. Ayşe Kulin yıllarca kitaplarını yayıncılara okutturmayı başaramadı, yıllar sonra ise aldığı ödüllerle ve okurların ilgisiyle iyi bir yazar olduğunu kanıtladı. Yazarın "Sevdalinka" adlı kitabı şu günlerde Boşnakçaya çevrildi. Geliri sığınma evine... "Sevdalinka" Boşnakçaya çevrildi ve büyük ilgi gördü. Kitap, Saraybosnada Boşnakların yaşadığı dramı yansıtıyor. Yazdıklarım İngilizceye çevrilse tanınırım, okunurum. Ama inanın, Boşnakçaya çevrilmesini özellikle istedim. Kitap çıktıktan sonra Boşnak asıllılardan çok güzel tepkiler almıştı. Çok kişi çevirmek istedi. Savaş nedeniyle Türkiyeye yerleşmiş gazeteci Enver İbrahim Kadiç çevirdi. Kitap henüz çıktı. Ama büyük ilgi görmüş. Kitabın tüm gelirlerini Tuzladaki sığınma evine bırakıyorum. Burada savaşta zarar gören Boşnak kadınlar ve çocuklar kalıyor. Sevdalinka TRT tarafından filme de çekilecekti, ne oldu? Bundan sonra TRTye hiçbir proje vermem, onlarla çalışmam. Sadece gider programlarına çıkarım. Kitabın haklarını TRTye sattım. Ve bunu yoğun istekleri üzerine kabul ettim. Yönetmen Ziya Öztan, Bosnaya gitti. Anlaşmalar yaptı. Boşnaklar çok yardımcı oldular, mekanlarını bedava verdiler, oyuncu buldular. Tarık Akan, Burhan rolünü üstlenecekti. Birden ne olduysa, film yapılmadı. Aldığım duyumlara göre kurumdan bazı kişiler kitabın içindeki kimi sahnelerden hoşlanmamışlar. Müslüman bir kadının Hıristiyan bir sevgilisi olmasından bir rahatsızlık oluştu, diye duydum. Bu devirde hâlâ bu kadar bağnaz insanlar olabileceğine inanmak istemiyorum. TRT ise hâlâ sırası gelince çekilecek diyor. Bir fırsat kaçırdılar. Diğer kitaplarınız, "Adı Aylin"in gölgesinde kaldı mı? Adı Aylin sonradan gelen kitaplarımın çok daha gerisinde bir kitap. Ama beni okurla buluşturduğu için önemli. Yanlış da olsa çok satması nedeniyle böyle bir şey olduğu söylenebilir. Çok satan kitapların yazarlarına bir tepki oluşuyor mu? Evet, böyle bir şey var. Bir kitabın çok satması iyi olduğunu göstermez. Ama çok sattığı için kötü olduğu da söylenemez. Murathan Mungan, Orhan Pamuk, Ahmet Altan çok satan çok iyi yazarlar örneğin. Medya sizin elinizden tutarsa çok satıyorsunuz. Siz medyadan destek gördüğünüzü düşünüyor musunuz? Evet. Medya, Adı Aylinle beni gündeme taşıdı ve bana okurumu kazandırdı. Şimdi eleştirmenler beğense de beğenmese de, bir okur kitlem var. Medya ön plana çıkarmasaydı bu kadar tanınmazdım. Daha önce de dört kitabım ve ödüllerim vardı ama tanımıyordum. "Adı Aylin"de Kız Nuri olarak tanınan Nuri Çelik özel yaşamının anlatıldığı gerekçesiyle açtığı davadan 2 milyar tazminat kazanmıştı... O dava bitmedi. Kazandı. Biz temyize gittik. Karar bozuldu. Şimdi o da tekrar itiraz etti. O zannetti ki ben kitabı yazınca köşeyi döndüm. Benden para istedi. Yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyip para isteseydi yardımda bulunurdum. Bu tehditle gelmesi beni rencide etti. Çünkü kendisi istedi bunları yazmamı. Adımı kullan, dedi. Hayatımı ben yazmam, çocuklarım yazsın" Köşe yazarlığı, reklam filmi yapımcılığı, halkla ilişkiler gibi mesleklerle uğraştınız. Şimdi yazarlık dışında bir iş yapıyor musunuz? Hayır, sadece yazıyorum. Çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yaptım. Bu çok istediğim bir şeydi. Ülkemizde konu tükenmiyor. İnsan her gün yazacak konu bulur. Ama şimdi o gazeteler kapandı... Halkla ilişkileri çok sevmedim. Betül Mardinin ocağında yetiştim. Hizmet satmak çok zor bir iş. Reklam filmlerinde yapımcılık yaptım. O dönem iyi para kazandım. Ama asıl istediğim yazarlık. Yazarlıktan para kazandınız mı? Yazarlıktan değil ama diğer işlerimden kazandım. Ailem eski İstanbullu. Onlardan gayrimenkuller kaldı. Evim, mobilyalarım da onlardan. Biyografik romanlar yazdınız. Yaşamınız ayrıntılarıyla anlatılsın, biyografiniz yazılsın ister misiniz? İstemem. Ama ben öldükten sonra çocuklarım uygun görürlerse yazılabilir tabii. Kendim de yaşamımı yazmıyorum. Çünkü kendimi önemsemedim. "Son kitabım Köprü de film olacak, senaryosu üzerinde çalışıyorum" Şimdi son kitabınız "Köprü"nün çekilmesi de gündemde... Bence "Köprü" geçen yılın en iyi kitaplarından biriydi. Çok gündemde, bize ait bir konusu var. Şu an senaryo üzerinde çalışıyorum. Kafamızda kimi oyuncular var ama şu an adlarını açıklamak istemiyorum. Yönetmen, "12 Dev Adam"ı da çeken Charles Richards. Böyle bir konuyu neden yabancı bir yönetmen çekiyor, diye düşünebilir insanlar ama o çok bizden biri. Uzun yıllardır Türkiyede yaşıyor. Oğlumun da arkadaşı. Oğlum ve Tunç Okan şu an sponsor arayışındalar. Son kitabınızda da devlet, terör, vatandaş ilişkisini görüyoruz. Film çekildiğinde yine bazı kişiler, çeşitli nedenlerle rahatsız olur mu sizce? "Salkım Hanımın Taneleri"nin başına gelenleri biliyorum. Elbette böyle bir endişem var. Ama gerçekleri göstermeden bazı şeyleri aşamayız.