Dünyanın çatısında motor sürdü

Kimya mühendisi Serpil Kalaycı (44), dünyanın çatısı olarak bilinen Himalaya Dağları’nın karayoluyla ulaşılabilen en yüksek rotasını motosikletiyle geçen ilk Türk kadını oldu. Dünyanın en yüksek ve en zorlu karayollarından birinde tek başına 3 bin 300 kilometre kat eden Kalaycı, başladığı yer olan Hindistan’ın Yeni Delhi kentinden döndü.

Himalayalar’da 5 bin 600 metre yükseklikteki riskli Khardung La Geçidi’ni de geçen Kalaycı, “Yükseklik hastalığına yakalandım, ıssız yollarda ve yüksek uçurumlarda sayısız tehlike atlattım. Türk kadınının tek başına bu geçidi aşabileceğini göstermek gurur verici” dedi..

Uçurumları tek tek aştı

Kalaycı zorlu parkuru aşmak için 30 Mayıs’ta Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’den harekete geçti. Burada bir motosiklet kiralayan Kalaycı, yolu üzerindeki kentleri geçtikten sonra Yeni Delhi’ye dönmek üzere gaza bastı. Himalayalar üzerinde kurulu Shimla, Manali, Leh, Kargil şehirlerini çeşitli tehlikeler atlatarak tamamladı. Motosiklet sürücülerinin yol almasını zorlaştıran kamyon sürücüleri, yüksek uçurumlar, topraklı ve tozlu yollar, dar dağ geçitleri ve 50 dereceyi bulan sıcaklıkla mücadele ederek Srinagar’a kadar ulaştı.

Kalaycı Khardung La Geçidi’ndeyken oksijen yetersizliği nedeniyle irtifa hastalığına yakalandı. Tek başına olduğu için tüm zorlukları kendi başına yenen Kalaycı yuvarlanan kayalarla, toprak kaymasıyla ve kamyon sürücüleriyle mücadele etti. Hindistan, Çin ve Pakistan sınırındaki geçidi aştıktan sonra tekrar kent içindeki rotasına döndü.

Himalaya Dağları rotasını başarıyla tamamlayan Serpil Kalaycı, “Bazen ‘Her şey burada bitti’ dediğim anlar oldu” diye anlatıyor o günleri: “Bozuk ve uçurumlu yollardan, kar sularının oluşturduğu göllerden ve hızlı akan derelerden geçtim. En çok kamyon sürücüleri zorladı. Motosikletim iki kez arıza yaptı. Toz fırtınasına ve şiddetli yağmura yakalandım. Bir tehlikeyi atlatınca kenara çekip sinirden ağladığım oldu. Ama gördüğüm manzaralar ve tanıştığım insanlar hepsine değdi. Büyük bir hayalimi gerçekleştirdim.”

Egzotik şehir turu

Himalaya Dağları’nın zorlu coğrafyasında motosiklet sürdükten sonra istikametini Hindistan’ın egzotik kentlerine çeviren Serpil Kalaycı, birbirinden ilginç insan hikayelerine de tanık olmuş. Geçirdiği bir kazada bacağı yaralandığı için Yeni Delhi’de dinlenen Kalaycı, başka bir motosiklet kiralayarak Amritsar’a gitmiş. Burayı şöyle anlatıyor: “Amritsar’da görmek istediğim yer Sihlerin kutsal mekanı Altın Tapınak’tı. Gittiğim ilk otele tek kadın olduğum için almadılar. Ama tapınağın mistik atmosferi tüm olumsuzlukları unutturdu. Hatta tek başına seyahat eden kadın motosikletli olmak beni kısmen ünlü bile yapmıştı.”

Başka bir gizemli kent olan Jaipur’a öğle saatlerinde 46 derece sıcaklıkta ulaştığını söyleyen Kalaycı, Yeni Delhi’de tanıştığı

iki kadın motosikletlinin tavsiyesiyle bir kafeteryaya gitmiş. Burada ona sabah kahvaltısı ikram etmişler. Seyahati sırasında yerel kıyafetlere de bürünen Kalaycı, Agra’da ki Tac Mahal’den çok etkilenmiş: “Gerçekten muhteşem. Büyük bir aşk hikayesini barındırırken, İran Türk, İslam ve Hint mimari etkilerini içeriyor.”

Aileden motorcu

Uzun süre yurt dışında yaşayan Serpil Kalaycı’nın motosiklet tutkusu ailesinden geliyor. 1981 yılında Türkiye ralli ve motokros şampiyonu olan Hasan Kalaycı ile Türkiye’nin ilk kadın otomobil yarışçılarından Tuna Kalaycı’nın kızı. Ablası Seden Güzel de ilk lisanslı kadın motokros yarışçılarımızdan. 30 yıldır motosiklet kullanan Kalaycı, 14 yıldır yurt dışı seyahatlerine motosikletiyle gidiyor. Gürcistan’ı, tüm Balkan ülkelerini ve Ermenistan’ı motosikletle gezen Kalaycı, ablasının geçen yıl eşiyle başardığı Himalaya Dağları geçişini tek başına yaptı. “Bir motosiklet kiraladım ve yola koyuldum. İç sesimi dinledim” diye anlatıyor: “Her şeyi gözden geçirdim. Yani bu rota terapi oldu bana. Sonuçta bu gezi benim için büyük hayaldi. Başarmanın verdiği haz, zor anlardaki direnç ve korkularım beni olgunlaştırdı.”