Pazar Masmavi bir körfez: Hisarönü

Masmavi bir körfez: Hisarönü

23.08.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye’nin en güzel körfezlerinden Hisarönü, pırıl pırıl sularda yüzme hayali kuranları koynuna çağırıyor. Bu eşsiz körfez 4-6 Eylül tarihleri arasında da II. Ege Yat Festivali’ne ev sahipliği yapacak

Masmavi bir körfez: Hisarönü

Marmaris’ten Datça’ya doğru yola çıkınca 20 kilometre sonra yolun sağ tarafında Gökova, sol tarafında Hisarönü Körfezi görülüyor. Bu körfez Marmaris’in diğer bölgelerine göre daha az neme sahip ve ziyaretçileri yaz aylarının bunaltıcı sıcaklarından daha az etkileniyor. Körfezi çevreleyen çam ormanları, korunaklı sığ koyları ve berrak suyuyla Hisarönü, dünyanın en güzel yerlerinden biri.

Haberin Devamı

Orhaniye köyünden çıkıp karayoluyla Hisarönü Körfezi’nin etrafında dolaşmaya başlayınca Datça yolu üzerinde pek çok kamp alanı, pansiyon ve günübirlikçilerin mola yerinin olduğu görülüyor. Yollar birkaç koyun dışında hemen hemen her tarafa ulaşıyor. Bu rotada ilerlerken gözünüzü koylardan ve masmavi denizden alamıyorsunuz.

Ender rastlanır manzara

Yol boyunca küçük restoranlarda taze deniz mahsullerinin tadına bakmak mümkün. Güzergah üzerinde sola sapınca Selimiye Koyu’na ulaşılıyor. Selimiye Koyu’nu tepeden seyretmeye kalkarsanız, dünyada eşine ender rastlanan bir manzarayı ayağınızın altında hissedersiniz. Bozburun yolu üzerindeki Kekik ise konumu itibariyle Türkiye’nin sayılı butik otellerinden. Sahipleri Misket ve Bülend Er çiftinin işlettiği 12 odalı bu butik otelin manzarası dışında diğer bir özelliği de sadece kendi arazilerinde yetiştirdikleri doğal ürünlerle yaptıkları özel ev pizzaları.

Haberin Devamı

Biz denizin insanı bu kadar içine çektiği bir yerde ve bu sıcak yaz günlerinde Orhaniye’ye dönüp bu sefer Hisarönü Körfezi’ni denizden keşfetmeye karar verdik. Denize tekneyle açılır açılmaz kıyıdan denizin ortasına doğru 600 metrelik bir kum şeridinde yürüyenleri gördük. Ortalama 3 metre eninde kızıl kumların oluşturduğu Orhaniye’deki bu sığlığa, bir efsaneden esinlenerek Kızkumu adı verilmiş.

Küçük yelkenciler

Tekneyle körfezde dolaştıkça denizin sakinliği dikkatinizi hemen çekiyor. Günlük tur tekneleriyle özel yatlar kıyı boyunca demir atmış. Birçok kişi berrak sularda yüzüyor.

Körfezin tam ortasında rastladığımız onlarca optimist yelkenlisine yaklaştıkça kullananların 10-15 yaşlarında, eğitim alan çocuklar olduğunu fark ettik. Daha sonra da başka bir yelkenli ordusuyla karşılaştık. Bu dingin körfezde renkli bir hareketlilik yaşanıyordu.

Rotamızı bu yörenin en büyük tesisi olan Martı Marina’ya çevirdik. Dünyanın dört bir yanından gelen tekneleri barındıran mavi bayraklı bir marina burası. Martı Yat Kulübü’nde ise her yaştaki öğrencilere yelken eğitimi veriliyor. Kulüpte bugünlerde farklı bir heyecan daha yaşanıyor çünkü 4-6 Eylül tarihlerinde II. Ege Yat Festivali’ne ev sahipliği yapacaklar. Festival kapsamında, denizde öğrenciler arasında yarışlar düzenlenecek ve Turmepa Deniz Temiz Derneği ile sualtı temizleme çalışmaları yapılacak. Halka açık olan festivalde körfezin güzelliklerini keşfetmeye yönelik özel turlar da düzenlenecek.

Haberin Devamı

Organizasyonun başındaki Suna Güç ve Orhan Gorbon, “Yerli ve yabancı katılımcıları beklediğimiz festival, son yıllarda Türkiye’de gelişmekte olan yatçılığı ve deniz aşkını daha da yaygınlaştırmaya yardımcı olacak, teşvik edecek” diyor.

Körfeze karşı özel tatlar

Festivale ev sahipliği yapacak marinanın içinde yer alan Martı Hemithea körfeze ve marinaya hakim konumuyla dikkat çekiyor. Otelde Mistrall by June 8 adını taşıyan bir restoran var. Deniz mahsullü rizotto, kuzu incik, makarna çeşitleri ve Akdeniz yöresel yeşillikleriyle yapılan salatalarını tavsiye ederiz.

Marinanın yanındaki Doğan otelinin Fanaria adlı restoranı ise Yunan ve Türk sentezi mezeler, balık çeşitleri ve yöresel Ege mutfağından örnekler sunuyor. İşletmecisi Mehmet Kurt “Bizim Türkler yakındaki Simi Adası’na Yunan yemeği yemek için gidiyor ama oradan da bize özel gelenler var” diyor.