Pazar Meydanlarda konuşmak sınıfta konuşmaktan kolay

Meydanlarda konuşmak sınıfta konuşmaktan kolay

25.03.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Öğrencilerden dışişleri bakanı olduğum döneme dair eleştiri gelmedi. Zaten son 8 ay, bizim çok da eleştirilecek bir yanımız olmadığını gösterdi"

Meydanlarda konuşmak sınıfta konuşmaktan kolay

Bilgi Üniversitesinde ders vermeye başlayan İsmail Cem "Derse girmeden önce ders çalışıyorum" diyor Yeni Türkiye Partisi Genel Başkanı İsmail Cem uzun yıllar dışişleri bakanlığı yaptı. Şimdi bilgisini ve tecrübesini Bilgi Üniversitesi öğrencileriyle paylaşıyor. Cem uluslararası ilişkiler bölümü son sınıfı öğrencilerine Diplomasi, yüksek lisans öğrencilerine ise Siyaset Bilimi dersi veriyor. Sınıfta konuşmanın, meydanlarda konuşmaktan zor olduğunu söyleyen Cem "Mükemmeliyetçiyim ama iyi niyetle emek gösteren herkes dersimde başarılı olur" diyor. Öğretmenlik sizin için ilk mi? Daha önce de ders vermiş miydiniz? Daha önce ders vermedim. Tabii birçok kez konferans verdim, üniversitelerdeki panellere konuşmacı olarak katıldım ama ilk kez bu anlamda hocalık yapıyorum. Şimdi iki sınıfım var. Haftada bir gün, üçer saatten altı saat derse giriyorum. Ders verme teklifini nasıl karşıladınız? Evet demeden önce çok düşündünüz mü? Hiç düşünmeden, memnuniyetle kabul ettim. Türkiyede akademik çevreler son yıllarda ciddi bir gelişme gösterdi. Bilim dünyasının içinde olmak benim için de büyük kazanç. Burada, hocalarla bir araya geliyorum. Çoğu önceden de tanıdığım insanlar tabii ama pek sık görüşemiyorduk. Bu teklif onlarla bir araya gelme fırsatı sağladı bana. Ve öğrencilerle de... Tabii, tabii. Onlar bambaşka. Müthiş bir hadise. Gerçi benim hep gençlikle ilişkim olmuştur. Ama hoca olarak onlarla birliktelik daha farklı. Öyle bir klişe vardır ya hani, gençleşme, vesaire. Hakikaten öyle oluyor. Çocuklarla birbirimizi daha yeni yeni tanımaya başladık. Buna rağmen onlardan hep yeni şeyler geliyor. İnanılmaz yeni fikirler geliyor. Bu fikirleri duymak bana da büyük bir katkı sağlıyor. "Dersten önce kendi yazdığım kitabı bile yeniden okuyup notlar çıkarıyorum" Dersten önce hazırlanıyor musunuz? Yakın dönem Türk dış politikası üzerine ders veriyorum. Yani aktif olarak içinde bulunduğum bir dönemi anlatıyorum. Dolayısıyla da teorik bilginin yanı sıra işin uygulama boyutunu da bilen biri olarak ayrıcalıklı bir konumdayım. Yine de dersten önce oturup ders çalışıyorum. Kendi kitabımı bile yeniden okuyup notlar çıkarıyorum. Sınıfta öğrencilerin karşısında olmak mı zor, yoksa meydanlarda konuşmak mı? Ders vermek daha zor. Açıkçası meydanlarda konuşmak kolay geliyor bana. Belki de alışık olduğum için. Meydanda konuşmakta tecrübeliyim. Sınıf ise bambaşka. Çok zor. Kesinlikle daha zor. Gençler Türkiyenin halini pek beğenmiyor. Siz uzun yıllar siyasette söz sahibi konumlarda bulundunuz. Öğrencilerden size, hükümetin içinde olduğunuz döneme yönelik eleştiriler geliyor mu? Türkiyenin halini ben de beğenmiyorum. Ama şu ana kadar öğrencilerden bana yönelik hiçbir eleştiri gelmedi. Belki ileride söylerler. Belki beni de eleştirirler. Ama son sekiz ay, bizim çok da fazla eleştirilecek bir yanımız olmadığını gösterdi. Zira AKP iktidarının dış politikası ciddi hatalarla dolu. Meclis dışında olmak, vakit bulamadığınız şeylere zaman ayırmanızı sağladı mı? Parti çalışmaları tüm vaktimi alıyor. Partiyi yerli yerine oturtuyoruz. İl il dolaşıp, toplantı yapıyoruz. Yani parti genel başkanlığı, bakanlığı aratmıyor. Gece geç saatlere kadar çalışıyorum. Partinizle aynı gün torununuz doğdu. Onu sık görüyor musunuz? Çok büyüdü mü? Büyüyor. Çocuklar büyüyor. Zaman zaman Ankaraya geliyorlar, öyle görüşüyoruz. Herkes gibi, her dede gibiyim ben de. Sık görüşmeye çalışıyoruz ama dediğim gibi, vakit yok. Kızınız İpek Cem de politikaya atılacağını söylemişti. Ona özel ders veriyor musunuz? Gazetede böyle bir haber çıktı, evet. Bilemiyorum. Düşünür ama... Şimdiki gençler böyle şeyleri pek paylaşmıyor. Gençler, kızım da dahil, siyaset konusunda bizden ders almaya pek ihtiyaç duymuyorlar galiba. Ondan böyle bir ders teklifi gelmedi. "Kopya çekmek gibi bir alışkanlığım da yoktu, ihtiyacım da..." Öğrencileriniz arasında size "Sayın bakanım" diyen oluyor mu? Hayır, hiç olmadı. Hocam diyorlar. Peki notunuz kıt mı hocam? (Gülüyor) Bu sırrımı da size vermeyeyim müsaadenizle ki öğrencilerim bilmesin, çalışmaya devam etsinler. Kopya çeken olursa ne yapacaksınız? Kopya çekmezler canım. Üniversitede okuyan, mastır yapan öğrenciler buna ihtiyaç duymazlar. Kopya, ortaokulda falan, şan olsun diye çekilir. Üniversitede olmaz. Tecrübeyle sabit; her yaşta, her dönemde öğrenciler fırsat bulduklarında kopya çekerler. Siz çekmediniz mi? Yani lisede... (Gülüyor) Bilmiyorum. Ama öyle bir itidalim de, ihtiyacım da yoktu; onu söyleyeyim. Alışkanlığım yoktu yani. Yurtdışında hukuk okudunuz ama sanırım mastırı hemen değil, yıllar sonra yaptınız. Neden böyle bir ara verdiniz? Çünkü okumaya vakit yoktu, acelemiz vardı, dünyayı kurtaracaktık. Çok idealisttik. "Türkiyenin bize ihtiyacı var" diyorduk. Ben gazeteciliğe başladım. Ama istiyordum mastır yapmayı. İçimde kalmıştı. 40lı yaşlarımda Pariste siyaset bilimi mastırı yaptım nihayet. Tuhaf değil miydi, 20li yaşlarda öğrencilerle birlikte mastır yapmak? Tuhaftı tabii, yarı yaşımdaki çocuklarla derslere giriyordum. Onların yanında çok yaşlı kalıyordum. Ama gayet ciddi, disiplinli bir şekilde çalıştım, tüm derslere katıldım. Çok disiplinlisiniz galiba. Çocukların işi zor, kolay geçemeyecekler dersinizden. Yaptığım her işi iyi yapmaya çalışırım, doğru. Mükemmeliyetçi bir tarafım yok değil. Benimle birlikte çalışanlardan da istediğim ellerinden geleni yapmalarıdır. Çocuklara gelince... Merak etmeyin canım, iyi niyetle emek gösteren herkes benim dersimde başarılı olur. "İsmail Cem bilgisinin yanı sıra öğrenci-hoca ilişkisinde de başarılı" Nevra Gürçay İsmail Cem bir dönem Türk dış politikasına yön veren bir isim. O dönemi ondan dinlemek, ondan öğrenmek büyük bir ayrıcalık. Açıkçası ben İsmail Cem'i siyasetçi olarak da çok beğeniyordum. Diğer politikacılardan çok farklı bence. Şimdi hoca olarak da çok başarılı buluyorum. İsmail Cemin konuşması, sınıf hakimiyeti de çok iyi. Evren Mutlu Ben İsmail Cemin geleceğini duyar duymaz kaydoldum derse. Çünkü hem teorik olarak hem de pratik olarak Türk dış politikasını çok iyi bilen biri. Bu konuyu, olayları canlı canlı yaşamış birinden dinlemek bizim için büyük şans. Tek sorun İngilizce anlatmakta ısrar etmesi. Biz hiçbir şey kaçırmak istemiyoruz, bu yüzden Türkçe anlatsın istiyoruz ama kabul etmiyor. Savaş Saçlı Bizim okulda birçok ünlü isim ders veriyor. Ancak ünlülerden ders almak o kadar da iyi bir his değil. Onların çok güçlü bir otoritesi oluyor. Bu yüzden ister istemez bir mesafe giriyor araya, rahat soru soramıyoruz, iletişim kuramıyoruz. İsmail Cemin bence en iyi yanı öğrenciyle arasına böyle bir set çekmemesi. Öğrenci-hoca ilişkisinde çok rahat ve çok başarılı.