"Patates gibi laflar konusunda hiç kimse hassas değil"

Almanya'da yayınlanan "Yeni Başlayanlar İçin Türkçe" dizisinin senaristi Bora Dağtekin: Almanya'nın en popüler dizisi haline gelen ve Alman 1'inci Devlet Televizyonu'nda yayınlanan "Yeni Başlayanlar İçin Türkçe" (Türkisch für Anfaenger) Türk ve Alman fertleri olan karma bir ailenin hikayesini anlatıyor. Dizide, psikoterapist Doris ile polis memuru Metin birlikte yaşamaya başlıyorlar. Tabii çocuklarını da yanlarına alarak. Cem, Yağmur, Nils ve Lena arasında büyük bir kültür çatışması var. Dizide Metin'in oğlu Cem'in üvey kardeşine "Sizi gidi patatesler!" demesi Bild gazetesine haber oldu. Dizide Metin'i canlandıran Adnan Maral, Bild'e "Böyle bir benzetme var çünkü Almanlar çok patates yiyor" açıklamasını yaptı. Hem Türkler hem Almanlar tarafından çok izlenen dizinin gergin siyasi ortamı yumuşattığı belirtiliyor. Dizinin 27 yaşındaki senaristi Bora Dağtekin, "Doris ve Metin, Türkiye ile Almanya'nın evliliğinin küçük bir sembolü" diyor. Hem evet hem hayır. Babam Türk, annem Alman. Dizideki kadar komik bir aile değiliz. Babam Metin kadar "Alman" değil, annem de o kadar deli değil. Siz nasıl bir aileden geliyorsunuz? Dizide konu edilen aileyi andırıyor mu? Çünkü Alman televizyonunda Türklerin hayalleri ve sırları olan karakterler olarak anlatıldığı ilk dizi. Birbirinden çok farklı gibi görünen iki kültürün düşündüğümüzden çok daha fazla ortak yanı olduğunu gösteriyor. Ergenlik, ebeveynle ilişkiler, aile kurmak, iyi bir anne olmak gibi sorunlar her kültürde olan şeyler. Dizi yaşadığımız ülke, dinimiz ya da tenimizin renginden bağımsız olarak hepimizin aynı, ev hayatının herkes için karmaşayla dolu olduğunu ve birbirimizi sevip saymamız gerektiğini anlatıyor. Dizi prime time'da yayınlanıyor. Sizce neden bu kadar çok izleniyor? Hayır. Senaryo harika. Almanlara ve Türklere gösterdik, herkes bayıldı. Senaryo önceden tasarladığınız gibi mi gidiyor, yoksa tepkilerden yola çıkarak üzerinde değişiklikler yapıyor musunuz? Bild'i yanlış anlamışsınız. Onların çok hoşuna gitti çünkü dizide Alman kız ve Türk çocuk birbirlerine aşık oluyorlar (tıpkı anne ve babaları gibi). Ancak ilk başta birbirlerinden nefret ediyor ve birbirlerine aptalca isimler takıyorlar. Kız Cem'e "Maço" diyor ve onun pantolonlarından nefret ediyor. Cem ona "patates" diyor ve giyim tarzını çok çirkin buluyor. "Patates" gibi laflar sokaklarda çok yaygın kullanılıyor ve kimse de bu konuda hassas değil. Her iki milletin de birbirine taktığı isimleri dizide geçirmekten de korkmuyoruz. Bu, yıkmak istediğimiz klişelerden biri. Çünkü Cem, Alman kızların çok tatlı ve nazik olabileceklerini öğreniyor. Lena ise Türk erkeklerin ne kadar romantik olabileceklerini... Ancak dediğim gibi, hangi şakaların komik ve hangilerinin aşağılayıcı olduğunu biliyoruz. Ben yarı Türküm. Hangi çelişkilerin komik bir şekilde anlatılabileceğini, hangilerinin ise bir dizi için ciddi olacağını biliyorum. Bild gazetesi, dizide Türk çocuğun Alman kıza "patates" demesini manşetine taşıdı. Bunlar hassas konular değil mi; bugün o kadar kızmadılar, yarın senaryodaki bir sözden dolayı daha büyük tepki gösterebilirler. Yazarken tartıyor musunuz? "Evrensel hissediyoruz" Evrensel hissediyoruz. Almanlar ve Türkler hakkında bir şeyler öğreniyoruz. Sizce neden hem Türkler hem de Almanlar bu diziye bayılıyor? Evet, bu doğru. Bu dünyada savaş var. Ancak daha çok özgürlük var. Türkler ve Almanlar dostluklarından gurur duyabilir. Bu arkadaşlığı onurlandırmak ve milletler arasındaki çelişkilerin tartışılıp barış yoluyla çözülebileceğini gösteren bir dizi hazırladık. Bu dizinin politik açıdan iki millet arasında gerginliğin olduğu bir dönemde, Türk ve Almanların genelinin birlikte mutlu ve normal yaşadığını göstererek havayı yumuşattığı söyleniyor. Türkler en büyük ve en etkileyici topluluk Çünkü Yağmur inanç sahibi bir kadın olan annesinin anısını kalbinde taşıyor. Ölmüş annesini onurlandırmak istiyor. Ayrıca Allah'a olan inancı Yağmur'a Almanya'da yaşarken güç ve kendine güven veriyor. "Fazlasıyla" Türk gibi davranarak babasına, yeni Alman annesinden hiç memnun olmadığını anlatmış oluyor. Dizide Türk kızı neden türbanlı? Almanya'da bu tür aileler daha yaygın. Baba Türk, anne Alman. Dizi de inandırıcı olsun diye böyle yazdım. Neden baba Türk, anne ise Alman? Başka bir ülkeden gelen bir kadın ya da erkeğe aşık olan kişi sayısı çok. Taraflardan birinin Türk olması zorunlu değil ancak Almanya'da 2 milyondan fazla Türk yaşıyor. Türk topluluğu da Almanya'nın bir parçası. Yabancı grupların en büyük ve en etkileyici olanı. Doris ve Metin, Türkiye ve Almanya'nın evliliğinin küçük bir sembolü. Peki bu yeni bir aile tipi mi? "Politik dizi yapmıyoruz" Politik bir dizi yapmamaya çalışıyoruz. Dizi sevgi dolu bir aileyle ilgili. Bazen Almanlar, Türk yemeklerine ya da Türk takımının neden Dünya Kupası'na katılamadığına dair şakalar yapar. Tabii Türkler de Almanların düşünce sistemi ya da hislerini belli edemeyişleriyle dalga geçer. Ancak biz kimseyi aşağılamamaya çalışıyoruz. Dizi gerçekleri unutmanın bir yolu. Dizide gerçekte olduğundan daha nazik bir hava yaratıyoruz. Şöyle de diyebiliriz: Bu, tüm kavgalara ve hoşnutsuzluklara rağmen farklı kültürlerin her gece buluştuğu mükemmel bir dünya. Her bölümün sonunda birbirlerini yeniden seviyor ve barışın ne kadar harika bir şey olacağını gösteriyorlar. Dizide hiç politik konulara, örneğin Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine değiniyor musunuz? "Çok iyi tepkiler aldık" Dizi hakkında basından, diğer yayıncı ve prodüktörlerden çok iyi tepkiler aldık. Dizi, farklı kültürlerden iki insanın evliliğini anlatıyor. İki ayrı kültürden insanlar bir aile kuruyor ve buradan bir kaçış mümkün değil. Farklı bakış açılarından dolayı tartışıp birbirleriyle uğraşıyorlar. Ancak sonuçta bir aileler ve birbirlerine aitler. Bence bu dizi, farklı yaklaşımlara ve geçmişe sahip bireylerden oluşan bir ulusun mecazi anlatımı.