25.10.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Umut Eroğlu - umeroglu@gmail.com
Teorileri ve formülleri kadar düşünceleriyle de ünlü fizikçi Albert Einstein’ın hemen hemen herkesin bildiği bir sözü var: “Bir önyargıyı kırmak, atomu parçalamaktan daha zor.” Einstein’ın kuvvetli bir içgörüyle sarf ettiği bu söz, yalnızca önyargılar için değil, tüm kalıplaşmış düşünceler için geçerli sayılabilir.
Bir toplumda çağlardan beri süregelen bir davranış biçimini veya düşünce yapısını yenisiyle değiştirmek hiçbir insan evladı için kolay olmadı. Fakat bunu başaranlar, her seferinde insanlığı bir adım öteye taşıyarak tarihe geçtiler. Tüm dünyanın alıştığını, doğru bildiğini değiştirmekse bazen tek bir insanın değil, bütün bir toplumun harcıdır. Tıpkı Anadolu insanının yaklaşık 100 yıl önce tek yürek olup bütün dünyaya gösterdiği gibi.
Nakit parayı tedavülden kaldıran ilk ülke olacak
Bugün teknoloji ve bilimdeki yenilikler, bizi alıştığımız düşünce kalıplarını sorgulamaya her zamankinden daha fazla teşvik ediyor. Eskiden entelektüeller bilimin ispat etmediği bir şeye “hayatta” inanmazken, bugün büyük bilim insanları hayal gücünü zorlayan, dünya üzerinde ispatı imkansız teorilere seve seve hayatını adıyor.
Ünlü astrofizikçi Neil deGrasse Tyson, “Kainatın size anlamlı gelme zorunluluğu yoktur” der. Bu söz artık anlamlandıramadığımız şeyleri de kabul etmemiz gerekebileceğini anlatıyor. Bir fikri veya inancı dile getirdiğinizde, “ama bilimsel olarak ispat edilmemiş” diyorsa karşınızdaki, emin olun bilimin bugün vardığı noktadan bihaberdir. Bilim dünyasını bugün en çok heyecanlandıran yeni şeyler ispat etmek değil; yepyeni olasılıklar keşfetmek.
İnternetin bilgiyi her yere taşıdığı, bilinç düzeyinin arttığı ve tüm sistemlerin sorgulanmaya başlandığı bir döneme geldik. Tam da bu noktada dünyaya işlerin farklı yürüyebileceğini gösteren ülkelerden biri İsveç. Kuzey ışıklarının dans ettiği buzulların sıcakkanlı ülkesi İsveç, köklü değişiklikleri sisteme karşı durmadan, onu dönüştürerek yapıyor...
Çalışma saatleri 6’ya düştü
İsveç nakit parayı tedavülden kaldıran ilk ülke olacak. Her 5 alışverişten 4’ünün ödemesi elektronik ortamda yapılıyor. Nakit kullanımının giderek azalması üzerine büyük İsveç bankaları ve birkaç Danimarka bankası birleşerek Swish adlı bir sistemi hayata geçirdi. Halkın büyük rağbet gösterdiği sistem, kredi kartı ve mobil uygulamalar üzerinden çalışıyor. İş anlaşmalarından süpermarket alışverişine, taksiden manava kadar her yerde Swish kullanılabiliyor.
İsveç Kraliyet Teknoloji Enstitüsü’nden Niklas Arvidsson, “İsveçliler güven dolu insanlardır ve biz teknolojiyi çok çabuk kucaklarız. Dolayısıyla bu mükemmel bir çözümdü” diyor. İsveçliler teknolojiyi öyle sevmiş ki kimi bankalar artık tamamen nakitsiz çalışmaya başlamış. Nakitsiz ortamın önemli bir getirisi de gasp, kapkaç gibi suç olaylarının azalması.
İsveçlilerin dünyaya “Bakın nasıl da oluyormuş” dediği bir diğer yenilik, 6 saate düşürdükleri çalışma saatleri. Norma şartlarda işe 8 saat odaklanma çözümlerimiz malum; sık molalar vermek, işleri birbirine katmak, sosyal medyaya sarmak, vesaire. Yapılan bir araştırma, haftada 55 saat çalışanların kalp krizi riskinin 35-40 saate oranla yüzde 33 arttığını gösteriyor. Kalp ve akıl sağlığına önem veren İsveçliler bunun yerine toplantı sürelerini minimuma indirmiş, sosyal medyayı devre dışı bırakmış ve dikkat dağıtan her şeyi engellemişler. Bu sayede işe 10’da gidip 4’te çıkabiliyorlar. Sonuç mu? İşe tam odaklanma, artan üretkenlik, mutlu çalışanlar, mutlu aileler ve daha kârlı işletmeler...
İsveçlilerin çalışmayı pek sevmediğini sakın düşünmeyin. Skype, Spotify, Minecraft gibi milyar dolarlık girişimlere ev sahipliği yapan İsveç’te bilişim sektörü son derece ileri. Başkent Stockholm’ün gelecekte dünyanın Silikon Vadisi olacağına inanılıyor. İsveçliler tembel oldukları için değil, iyi yaşamaya ve verimli çalışmaya önem verdikleri için
6 saat çalışıyorlar.
İsveç’in bir başka ütopik hedefiyse 2050 yılına kadar dünyanın petrolsüz yaşayabilen ilk ülkesi olmak. 2016 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarına 546 milyon dolar ek yatırım yapacaklar. Başbakan Stefan Löfven “İsveç dünyanın fosil yakıtı kullanmayan ilk ülkelerinden biri olacak. Avrupa regülasyonları yetersiz kaldığında, İsveç bu yolda öncülük edecek” sözleriyle kararlılıklarını vurguluyor. Yeşil enerji yatırımlarına yüksek motorin vergileriyle kaynak sağlayacaklar. Gelişmiş ülkelerle sürekli diyalogda kalarak tüm dünyayı bu dönüşüme dahil etmeyi arzuluyorlar.
Yeniliği seviyoruz
İsveç dünyaya değişim için ilham veriyor. Geleceğin nasıl iyi bir yer olabileceğini şimdiden resmediyor. Fakat bunun için gelişmiş teknoloji şart değil. Kültür ve yaşantıyla da göstermek mümkün... Türkiye, Doğu ve Batı’nın tam ortasında, geleneklerini koruyarak modernleşen bir ülke. Doğudaki ve güneydeki komşularımız kadar eskiye asla saplanmıyoruz. Yeniliği, açıklığı seviyoruz. Yenilik uğruna aslımızdan, insani değerlerimizden de kopmuyoruz.
İnançlarımızı hem koruyup hem de bu topraklara has biçimde yorumluyoruz. Doğuyu ve batıyı eşi görülmemiş biçimde harmanlıyor, isteyince zıtlıklarla ahenk içinde, çok da iyi yaşayabiliyoruz... Üzerimizdeki kara bulutları dağıtmaya başlayıp Anadolu insanına has eşsiz gücümüzü ortaya çıkarınca, biz de dünyaya yepyeni bir yaşam düzenini gösterebiliriz.