Pazar Spagetti yok, kıymalı makarna ve börek var

Spagetti yok, kıymalı makarna ve börek var

16.11.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Spagetti yok, kıymalı makarna ve börek var

Spagetti yok, kıymalı makarna ve börek var





Daha önce farklı kişiler tarafından, farklı isimlerle işletilen Salomanje şu anda Nişantaşı'nın yeni buluşma mekanı olmuş durumda. Salomanje'den içeri girdiğimizde ortaklardan Ayşegül İlsever'i geniş barda oturmuş, mönüye ekleyecekleri tatlıları denerken bulduk. İlsever eski tekstilci ve bu onun ilk işletmecilik deneyimi. Ama semti iyi tanıyor çünkü 32 yıldır Nişantaşılı. "Burayı 15 Eylül'de ortağım Erol Kaynar'la birlikte açtık. Daha önce böyle bir iş yapmadım. Dericiydim ve birden kendimi bu işin içinde buldum. Bu mekanın hiç iş yapmamasına inanamıyordum. Nişantaşı'nın göbeğinde, Teşvikiye ve Abdi İpekçi Caddesi gibi iki büyük caddeyi birleştiren bir sokaktaki dükkanın uğursuz olduğu düşüncesi beni çok üzüyordu. Bu dükkanı çok seviyordum ama doğru işler yapılmadığını düşünüyordum. Biz sanki senelerdir açık bir dükkanmışız gibi müşteri kitlemizi oturttuk."
Salomanje iki bölümden oluşuyor. Ön tarafta bildiğimiz masa-sandalye konsepti var. Arka tarafta da pastel renkli koltuk takımları ve son dönemin trendi, insanları istese de istemese de "kaynaştıran" 12 kişilik yemek masası... Ayna kaplı duvarların önündeki sandalyelerde de oturup içkinizi yudumlamanız mümkün. Ön ve arka bölümleri birbirine bağlayan ise turuncu ışıklı, kartonpiyerli bir bar.
İlsever mekanın dekorasyonunu yaparken bir dizi filmden etkilendiklerini söylüyor: "Her şey 'Ben bir kafe açsam, ne isterim?' sorusuyla başladı. Çünkü ben gece hayatında çok ciddi bir müşteriydim. Hayalimdeki kafe buydu. Tabii çalıştığım mimar Mahmut Anlar'ın da etkisi çok büyük. Onu televizyonun karşısına oturttum ve 'Friends' dizisini seyrettirdim. O dizideki kafeyi istediğimi söyledim. Çünkü herkesin takılabileceği, rahat bir ortamdı. Salomanje, Beyoğlu kafelerinin Teşvikiye-Nişantaşı sentezi." İlsever'in sıkı bir parti kuşu olduğunu mekanın duvarlarına bakarak da anlayabilirsiniz aslında. Çünkü daha önce düzenlediği ya da katıldığı partilerde çektiği fotoğraflar asılı.
Salomanje için büyük bir açılış yapılmadı. Bunun nedenini de İlsever şöyle açıklıyor: "Biz büyük bir gece kulübü ya da çok iddialı bir restoran değil, küçük bir yer açtık. Çok iddiasız bir yer bizimki. Tek yaptığımız şey açıldığımız gün buranın el değiştirdiğini bilmeden gelen müşterilerimize hesap açmamak oldu."

Salomanje'nin müşteri kitlesi için Ayşegül İlsever "çöplük" diyor. Ama bu kelimeyi olumlu anlamda kullanıyor: "Kitlemiz çok geniş. Beyoğlu'ndan gelenler de var, Nişantaşı'nda oturanlar da. Bundan başka öğrenciler, sanatçılar... Bu yüzden buraya 'çöplük' diyorum çünkü her şey var. Bence de bu güzel zaten."
İlsever'in, mekanın mönüsündeki yiyecekler için tanımı da "büyürken yediğimiz yemekler": "Son 10 senedir yabancı mutfaklardan, füzyondan sıkıldık. Her yeni açılan yer aynı şeyleri yapıyor. Mönüde yer alacak yemekler için tek tek düşündük. Bazı arkadaşlarımıza 'Yahu biz küçükken ne yiyorduk?' diye sorduk. Onların anlattıkları, annemin evde hep yaptığı yemekler; ev mantısı, istavrit, hamsi var. Mönüyü en kolay şöyle açıklayabilirim: Burada spagetti bolonez yok, kıymalı çubuk makarna var. Salatalar koyduk çünkü Nişantaşılı kadınlar ve erkekler formlarını korumak için sürekli salata yiyor. Mönüdeki çoğu şeyi deniyoruz ve beğendiklerimizi koyuyoruz. Kişi başı öğle yemeği 15-20 milyon tutuyor. Akşamları insanlar daha uzun kaldıkları için 35 milyon lira civarında hesap ödüyorlar."
60 kişilik oturma kapasitesine sahip mekan hafta içi ve cumartesileri 09.00-02.00 arası, pazarları da 10.00-22.00 arası açık. Salomanje'de müzik de saate göre değişiyor.
Tel: (0212) 327 35 77-78