Aksal Yavuz

Aksal Yavuz

aksalyavuz@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Futbolda sıkça verdiğimiz örnektir; denizler kanununda köpek balıklarının yaşantısı:
Bilim adamlarının köpek balıkları üzerinde yaptığı araştırmaya göre; sürü halinde avlanan savaşçı balıklar, avlarına saldırırken yaralanmamaya özen gösterirlermiş. Eğer avlanma sırasında yara alırlarsa işleri bitikmiş. Çünkü yaralanan bölgeye beraber avlandıkları diğer balıklar saldırmaya, o bölgeden bir parça kopartmaya çalışırlarmış. Aynı yerden bitmez tükenmez diş yarası almaya başlayan balık dayanamaz ve kan kaybından yavaş ölürmüş.
Denizlerin kanununa göre, köpek balıkları kan kokusunu hiç unutmazlarmış. Hele tanıdık bir koku aldılar mı, o kokunun kaynağı olan yaraya bu defa gözü kara ve acımasız bir şekilde saldırılarmış ve bundan da kurtuluş olmazmış. Ayrıca denizler kanununa göre, yaralı bir köpek balığına kendi sürüsü saldırdığı zaman meydana gelen arbedede çok sayıda balık ölümcül darbe alırmış ve sürünün yeni yetmeleri o balıkların yaralarını didikleye didikleye işlerini bitirip kan-can sahibi olurlarmış.
Denizler kanunu, tasını daldırmasını bilenler için ibret ve hikmet kaynağıdır; çok şey anlatır!
***
Trabzonspor kısa bir dönemde zirveyi de, dibi de gördü…
Birkaç ay içerisinde gece-gündüz farkına alışık değildir Trabzonspor ve de Trabzonsporlular…
Sezona, teknik adamlık tecrübesi olmayan biriyle başlanırsa, tabi ki dibe vurursunuz!
Sezona, iskelet kadroyu oluşturan oyuncular ile yolları ayırarak başlanırsa, iki mevsimi (yaz-kış) aynı anda yaşar; bazen yanar, bazen donarsınız!
Lige kötü kadro planlamasıyla girilirse, koca sezon avucunuzdan kuş misali uçup gider!
***
Oysa aynı Trabzonspor gençleri de işin içine katılarak-harmanlama yapılarak 3-4 yıldır yapılanıyordu.
Gerçi Trabzonspor’u yönetenler, oturmuş kadroyu yıllardır ( 1996, 2005, 2011) dağıtarak benzer hataları yapmışlardır hep, sadece bu sezon değil.
***
Yeniden yapılanmada benzer süreci yaşayan kulüpler, Trabzonspor gibi davranmayıp, farklı yollara sapmayıp, macera aramayıp, aksine kadrolarını daha da güçlendirerek bildikleri yoldan devam ediyorlar. Başakşehir ve Alanyaspor mesela.
***
Gelinen noktada Newton ile yollar ayrılmış, Abdullah Avcı ile anlaşılmış. Bize de Trabzonspor’a hayırlı olsun, Avcı ve ekibine başarı dilemek, Trabzonspor’u yönetenlere de ders almak düşer!
İnsan ister-istemez merak edip, sorar:
Abdullah Avcı veya başka bir teknik adamla sezon başı anlaşılmış olsaydı, Sosa ve Novak başta olmak üzere bazı oyuncuların ayrılmalarına müsaade ederler miydi?
Ya da alınan oyuncuların transferlerine onay verirler miydi?
Etmezlerdi, ‘evet’ demezlerdi!
Trabzonspor’un böyle bir sonuçla karşılaşacağını işi bilen her teknik adam tahmin ederdi çünkü!
***
Trabzonspor’un şu an bulunduğu konumdan daha aşağısı yok! Bir an evvel toparlanıp, yukarılara tırmanması, kendine gelmesi için çiçeği burnunda Avcı’ya, yardımcı olunmalı, destek verilmeli. O sahiplenme Avcı’nın işini kolaylaştırmakla kalmaz, oyuncuların da performansını artırır!
Ligin devre arasına ne kadar az hasarla gidilirse, Trabzonspor için o kadar iyi!
Tahminimiz odur ki, sezon başı takıma katılan, bekleneni-isteneni bir türlü veremeyen oyuncular ile devre arası yollar ayrılır. Bir başka deyişle, sezon başlarken yapılan hatalardan ( zararın neresinden dönülürse kardır misali) kısmen dönülmüş olacaktır!
Dememiz o ki; ikinci yarı eksik bölgeleri tamamlayacak birkaç oyuncuyla daha iyi, farklı bir Trabzonspor izleyebiliriz, izleyeceğiz de.
Ayrıca sezon sonu Avcı’nın vereceği rapor doğrultusunda, önümüzdeki sezonun planlaması çok daha iyi yapılırsa ( kaybedilen sadece bir yıl olur ki…) gelecek sezon karşımızda yine iddialı bir Trabzonspor görebiliriz, göreceğiz de!
***
Unutmadan…
Süreç “Denizler kanununda, köpek balıklarının yaşantısında olduğu gibi işlerse; en büyük zararı her zaman olduğu gibi yine Trabzonspor görür; Avcı gider, bir başkası gelir. Anlayacağınız sonuç değişmez; öyle gelmiş, öyle devam eder!