Uğurcan’ın performansı, Cihan’ın füzesi!

26 Temmuz 2024

Kaptan Uğurcan Çakır’ın performansı Trabzonspor şampiyon olduğu sezondaki gibi olmasaydı Ruzomberok’un bu maçtan galip ayrılmaması işten bile değildi. Dahası farka bile koşabilirdi Slovak temsilcisi… Diyeceğimiz o, inanılmaz kurtarışlara imza attı Trabzonspor’un örümcek adamı! Hele ikinci yarıda iki pozisyonda sakız gibi uzadı kaptan…
Trabzonspor’da da gol kaçırma yarışında Trezeguet, ev sahibi oyuncularla kapıştı desek yeridir. Rakip takımın kalecisi Uğurcan kadar iyi değildi, Trezeguet kaleyi bulabilseydi bu defa bordo-mavililer farka gidebilirdi.
Ruzomberok, Trabzonspor’un değil ayarında olmayı, yanına yaklaşacak bir ekip değil. Düşünün bordo-mavili ekibin bir oyuncusu, rakip takımın toplam değeri kadar… Arada kadro kalitesi olarak o kadar fark var yani.
Sezon başı maçları tehlikelidir. Hele de rakip sizden fazla çok maç yapmış, sezonu sizden erken açmış ise ne kadar iyi takım olursanız olun, hazır değilseniz her an bir iş kazasıyla karşılaşabilirsiniz. Trabzonspor da dün öyle bir kazaya uğramadıysa yatsın kalksın Uğurcan’a dua etsinler.
Evet,

Yazının Devamı

Trabzonspor işine baktı, yakışanı yaptı…!

27 Mayıs 2024

Kim ne derse desin, mevcut oyuncu kadrosuyla Trabzonspor’un ligi 3. Sırada bitirmesi başarıdır. Zira birçok bölgede o kadar çok eksiği var ki yazmakla bitmez. Zaten sezon başından bu yana birçok maçta bunun sıkıntısını yaşadılar…
Örneğin sol bekleri, dün öyle bir hata yaptı ki ayağındaki topu ister şanssızlık deyin ister beceriksizlik, ayağı kayıp yere düştüğü için rakibe teslim etti, devamında Ankaragücü penaltıyla golü buldu. Penaltıya da penaltı demek için bin şahit gerekir ya, o da ayrı. Ayrıca Trabzonspor’un yediği ikinci golde de Eren Elmalı, pozisyon hatası yaptı.
Maça iyi başlayan Trabzonspor, Bardhi, sakatlanıp oyundan çıktıktan sonra bordo-mavili takımın orta sahasında yeller esmeye başladı desek abartmış olmayız. Düşünün o bölgenin alternatifi yok…
Sezonun, daha doğru bir ifadeyle son haftanın en şanssız takımı Ankaragücü, Trabzon’dan istedikleri skoru alıp ligde kalabilirdi ancak bir pozisyonda direğe, birkaç pozisyonda Trabzonspor’un genç kalecisi Muhammet Taha Tepe’ye

Yazının Devamı

Sırada Türkiye Kupası var…

19 Mayıs 2024

Trabzonspor için öyle bir hafta ki ya hep ya hiç. Bir diğer ifadeyle lig üçüncüsü olup/olamamak, kupayı alıp/alamamak…

Haftanın ilk ayağı olan karşılaşmada Rams Başakşehir’e kaybetmiş olsalardı, Trabzonspor, üçüncülüğe veda edecekti ancak bordo-mavililerin bu sezon ligi üçüncü bitirmesinde büyük katkıları olan Onuachu, Vişça ve Meunıer, üçlüsü dün gece yine sahnedeydi.

Rakiplere bildiği tüm duaları okutturan bu üçlü ‘bu maçın ilk yarısında gol sesi çıkmaz’ diyenleri yanıltıp, ilk yarının son dakikasında Trabzonsporluların beklediği, istediği golü atıp hem ligi arzuladıkları sırada bitirdiler hem de Beşiktaş ile oynayacakları kupa maçına yüksek moralle çıkacaklar. Mağlubiyet halinde Trabzonsporluların morali yerle bir olacaktı…

Vişça, Meunıer ve Onuachu arasındaki yardımlaşmayı izlemek hakikaten büyük keyif, akvaryumda yüzen balıkları izler gibi mutlu oluyorsunuz, huzur buluyorsunuz! Bosnalı, Belçikalı ve Nijeryalı oyuncuların

Yazının Devamı

Trabzonsporlular Olimpiyat Stadı’nı sever!

15 Mayıs 2024

Türkiye Kupası final karşılaşmasının Olimpiyat Stadı’nda oynanacak olması Trabzonsporluları bayağı mutlu etmiştir. Nasıl mutlu olmasınlar, daha önce orada oynadıkları beş kupa finalini de kazanmış Trabzonspor.

Hal böyle olunca geçmiş yıllarda olduğu gibi; Trabzon ve İstanbul başta olmak üzere yurdun dört bir yanında ikamet eden Trabzonsporlular Olimpiyat’a akacaktır…

Ayrıca Trabzonsporluların çok da anısı vardır Olimpiyat’la alakalı. Hazır yeri gelmişken bir tanesini paylaşalım, seneler evvel bir arkadaşımızın bize anlattığı, bizim de kaleme aldığımız hikâyeyi…

Keyif alacağınızı umarak o günü tekrar yaşayalım, hatırlatalım istedik…

**

Aralık ayında araçlar koro halinde meleyen keçi sürüsü gibi ilerlerken İstanbul’da…

Trabzonsporluların çok olduğu bir mekânda (kahvehane), günlerdir İBB-Trabzonspor maçının oynanacağı tarihi beynine kazıyan Trabzonsporlu kardeşimiz, düğününe birkaç gün kala yengeç kıskaçları gibi sıkıca kavradığı düğün davetiyesini arkadaşına uzatır:

- Evleniyorum!

Yazının Devamı

Trabzonspor’un aklı fikri İstanbul’da…!

13 Mayıs 2024

Onuachu, havadan, karadan atmaya, Edin Vişça, ardı arkası kesilmeden attırmaya devam ediyor.
Nijeryalı golcünün havada tek rakibi bilmem hangi havayolu şirketi, karayolunda rakibi olmayan!
Bosnalı Edin Vişça için ne derseniz deyin, saha görüşü, oyunu okuyuşu, arkadaşlarına gez, göz, arpacık yaparak meşin yuvarlağı yollayışı… Hele 3. Gol öncesi Meunier’e gönderdiği bir top vardı ki, taraflı tarafsız tüm sporseverin ayakta alkışlayası!
Belçikalı Meunier için ne yazılsa azdır. Trabzonspor’un sağ tarafına hayat verdi, ilaç gibi geldi. Vişça ile birlikteliği emin olun birçok limited, anonim şirketleri kıskandıracak nitelikte; o derece yardımlaşıyorlar. Kısaca sağ kanadı İstanbul, Ankara otobanı gibi vızır vızır çalışıyor Trabzonspor’un. Darısı sol tarafın başına; o da seneye artık.
İstanbulspor’un gücü belli, zaten süper ligde de misafirler... Lig’de üçüncü olmayı ve de Türkiye Kupası’nı kafaya koyan Trabzonspor, maça o kadar hızlı başladı ki, atmış küsür saniyede sarı-siyahlı

Yazının Devamı

Trabzonsporlu anne…!

12 Mayıs 2024

Trabzonspor, kendine yapılanlara karayemiş fidanı gibi direnirken, bazı iyi gün dostu Trabzonsporlular inzivaya çekilmişken, o, adamıyla gidemediği yere oğluyla gitmeye kararlıydı, bayramlık elbiselerini giyerek, el emeği siyah yazmasıyla ak düşmüş saçlarını örterek…

Trabzonspor’un ‘Sen yoksan bir eksiğiz’ dediği gün, koştu gitti iki gözünün nuru engelli yavrusunun yanına…

‘Trabzonspor’un bize ihtiyacı var, birlikte gidelim’ diyerek, dünyalar tatlısı yavrusunu sırtına alıp Avni Aker’in yolunu tutan o anne geldi aklımıza ‘Anneler Günü’nde…

Yattığı yerden kalkamayan, yürüyemeyen ve de konuşamayan yavrusu 16 yaşında idi…

Yavru Muhammed konuşabilseydi; annesinden önce Avni Aker’e gitmeleri gerektiğini söylerdi zaten…

Kalkıp yürüyebilseydi; herkesten önce koşardı Trabzonsporluların kalbinin attığı yere…

Çalışmaktan elleri nasır tutan anne, 16 yaşındaki Muhammed’ine önce bordo-mavi formayı giydirmiş, sonra da odun, fındık, çay ve çayır taşıdığı sırtına almıştı

Yazının Devamı

‘Küçük Trabzon’ İshaklı…

11 Mayıs 2024

‘Orada bir köy var uzakta, gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür…’ şiirindeki sözler, Trabzonlular, Trabzonsporlular ve o köy için söylenmiş sanki…

Beykoz’un şirin köyü İshaklı’dan bahsediyoruz. Yeşilliğinin, şirinliğinin yanı sıra her yer bordo-mavi renklerle donatılmış, evlerden bakkallara, sokak lambalarına varıncaya… O yüzden de köye ‘küçük Trabzon’ diyorlar ya…

Sokak lambaları deyince, gece bordo-maviye dönen lambaların arasından gökyüzünü izlemek hakikaten büyük keyif… Adeta bordo-mavi sis dalgasının içinden geçiyorsunuz…

**

Seneler evvel birkaç aile Tonya’dan kalkıp gelmiş o köye. Geldiklerinde evlerin sayısı bir elin parmak sayısı kadar değilmiş. Ne yol varmış ne araç. İshaklı köyü Beykoz’un dağlarında saklı, ağaçlarla kaplı, Allah kulunun tek başına gelmeye çekindiği, kervanın geçemeyeceği, kısaca çoğu insanın bilmediği, henüz keşfetmediği bir yermiş. Köyün adı da

Yazının Devamı

Trabzonspor, Gümrük’ten güle oynaya geçti!

9 Mayıs 2024

İlk yarıdaki oyun ikinci yarıda da devam etseydi, İstanbul’un bir ucundan diğer ucundaki Olimpiyat’a koşan binlerce Trabzonsporluyu üzerdi Trabzonspor! Ekran başında olanları da hesaba katarsak yazmaya kelime bulamayız! Öyle o kadar yolu gelen insanı iyi futbol ve golle mutlu etmek gerekirdi.
Yatıp kalkıp dua edelim, ilk yarıda iki takımın oynadığı futbolu, futbolun kitabını yazanlar seyretmedi. İzleyenlerin canı sıkıldı, futbolun kitabını yazanlar mı sıkılmayacaktı! Zira icat ettikleri, adını koydukları oyun bu değildi! Düşünün iki takımın kalecisini pozisyonun içinde görmedik.
Anlayacağınız ilk yarıdaki oyuna futbol demek için bin şahit lazımdı!
Üstelik orası Olimpiyat, Trabzonspor’un defalarca kupa kaldırdığı, Trabzonsporluların uğuruna inandıkları mekan. Turu geçeceklerine de adları gibi inandıkları için maça gelmişler. Doğal olarak böyle bir oyun can sıkar, gol görmemek, doya doya eğlenememek ister istemez üzerdi. Neyse ki bordo-mavililer ikinci yarı kendine geldiler de coştular, coşturdular. Soyunma odasında Abdullah Avcı, oyuncularına ne dediyse artık, bambaşka bir

Yazının Devamı