Dünyada futbolun bu kadar çok sevildiği, konuşulduğu, ilgi gördüğü başka yer var mıdır?
Varsa; bir ya da ikidir…
Zira…
‘Besmele’ ile kapısı açılan işyerlerinde, her yerde hatta her evde konu dönüp dolaşıp Trabzonspor’a, futbola bağlanır.
Trabzonspor’un her daim lider olduğu mevzuda ekonomi ile sağlık ikincilik için kapışır!
Takımının galibiyetinde bankaya, bakkala olan borcunu dert edinmeyen, mağlubiyette dünya başına yıkılmışçasına üzülen Trabzonsporlular!
**
Futbola yetenekli çocukların dünyaya ‘merhaba’ dediği topraklardır aynı zamanda…
O anlamda ‘Dünyada Brezilya, Türkiye’de Trabzon’ olduğu bilinir, sürekli dile getirilir…
Başka bölgeler de var elbet, ancak Trabzon ve bölge toprakları hakikaten büyük nimet…
**
Futbolun bu denli sevildiği, ilgilenildiği, futbolcu fışkıran bereketli topraklarda doğup-büyüyen yetenekli çocuklar arasında beklenen oranda yıldız oyuncunun çıkmaması ne kadar acı!
Yetenek avcısı ilan edilen birçok oyuncu için ‘oldu-olacak’ denilerken, kaşla-göz arasında kaybolup gitmeleri o derece düşündürücü!
Örnekleri çoktur, saymakla-yazmakla bitiremeyiz…
**
Dile kolay otuz sene boşa kürek çekildi! Bir çeyrek asırda bir yıldız oyuncu çıkmaz mı, çıkarılmaz mı?
Hami Mandıralı, Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz’den sonra Trabzonspor’da otuz yıl yıldız oyuncu çıkmadı maalesef. Fatih’in (Trabzon Telekom), Gökdeniz’in, Giresun alt yapısından Trabzonspor’a geldiğini hatırlatalım.
**
Evet, dünyada Brezilya, Türkiye’de Trabzon ama, Brezilya’da her metrekareye bir yıldız düşerken, Trabzonsporlular Yusuf Yazıcı, Abdülkadir Ömür ve Uğurcan Çakır’ı tam otuz sene beklediler!
**
Dememiz o:
Çeyrek asırda üç yıldız oyuncunun çıkması ve ‘Geleceği var…’ denilmesine rağmen bir türlü bekleneni veremeyen yetenekli çocukların yaşadıkları, kendilerini neden geliştiremedikleri, kaşla göz arasında kaybolup, eriyip gitmeleri okullarda ‘tez’ konusu olmalı, araştırılmalı, bir başka ifadeyle bu işe kafa yormalı; neden, niçin böyle?
