Aksal Yavuz

Aksal Yavuz

aksalyavuz@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Trabzonspor kaybederse; harç bitti, yapı paydos denecek!
Kazanırsa; devam diyecek… Tabi ki kaybetmeyerek ve de Başakşehir’in kaybetmesini bekleyerek…
Galatasaray’da eksiklerin bol olması; bordo-mavili takım için büyük avantaj tamam da, 32. dakikada Feghouli’nin, takımını bir kişi eksik bırakması, Trabzonsporluların ekmeğine adeta yağ sürdü hem de balla karışık.
O dakikaya dek iki takımın kalecisi için “ iyi kurtardı” diyeceğimiz pozisyon yoktu ama iki takımda Ekuban ve Feghouli’nin kaleyi tutturamadığı şutları vardı; saç, baş yolduran, bu da kaçar mı denilen?
Düşünün; kaleyi ilk bulan şut Sosa’nın kullandığı penaltı idi. Penaltı da VAR’ın uyarısıyla geldi.
Ligin boyu kısaldıkça takımlardan iyi futbol beklemek oyunculara haksızlık olur fakat bordo-mavili ekip bir eksik oynayan rakibi karşısında daha etkili olabilirdi, olmalıydı da.
Sosa’nın, navigasyona adres yazar gibi meşin yuvarlağı Novak’ın ikamet ettiği mekana (arka direk) yolladığı ve Novak’ın bu ikramı gole çevirmesinden sonra Trabzonsporlular rahatladı. 2’nci gol bol pas yapmanın ürünü idi. Demem o, bordo-mavili takım topla daha fazla oynamalıydı, daha fazla pas yapmalıydı.
Bu arada Sosa ve Novak’ın da hakkını teslim edelim, kaptan o topu Novak’a paraşütle indirdi sanki!
Bordo-mavili takım o golü bulmasaydı ve maç karşılaşmanın uzatma bölümlerinde Galatasaray’ın attığı penaltı ile son bulsaydı? Ayıkla pirincin taşını!
Son dakika sendromu akıllara gelirken, acaba derken, son noktayı Sörloth koydu…
Uzatmayalım… Maç öncesi derbinin favorisi Trabzonspor’du ve Trabzonspor kazanarak yoluna devam ediyor, diğer ifadeyle yarışta “ ben de varım” dedi.