Aksal Yavuz

Aksal Yavuz

aksalyavuz@hotmail.com

Tüm Yazıları

Evet, transfer ayı…

Aslında transferlerle ilgili bir şeyler yazmamız gerekirdi fakat ‘Babalar Günü’nün gelip çatmasıyla, yıllar evvel oğluna söz veren Trabzonsporlu baba geldi aklımıza…

Bu vesileyle hem tüm babaların gününü kutlayalım hem de Trabzonsporlu o babayı hatırlatalım istedik…

**

İnsanlarda ağlama isteği uyandıran akşam ezanı Üsküdar’daki minarelerden yükselirken, martı sürüleri denize değer gibi uçuyordu.

Yağmur birikintilerine bata-çıka ilerleyen, sicim gibi yağan yağmurdan kaçanların amacı; bir an evvel evlerine varmaktı.

Haberin Devamı

Koşar adım yürüyenlerin pantolonuna yapışan çamur parçacıkları, bir iskelenin ayaklarına tutunan midyeler gibiydi…

**

Yağmura ve soğuğa karşı montunun yakasını kaldıran arkadaşım antrenör Murat Pervanoğlu, vitrinde “Sezon indirimi… Maliyetine satışlar” yazan mağazanın önünde ayaklarının altında bir karton parçası, dizlerini karnına çekmiş, dirseklerini dizlerine dayamış, avuçlarının arasına koyduğu başında bordo-mavi şapka olan yaşlı adamı işaret etti.

**

Akşamın o saatinde, Üsküdar’ın tam göbeğinde hem bizim oralı hem de Trabzonsporlu.

Sana selam vermeden, halini hatırını sormadan yanından geçer miyiz be amca!

**

Geçimini insanları tartarak sağlayan yaşlı adama selam verdikten sonra hem kilomuzu öğrenmek hem de iyi bir muhabbet ortamı sağlamak için çıktık kantara “Nerelisin bey amca? Bu soğukta değiyor mu bari? Trabzonsporlusun belli. Şapkan da bayağı eski, üstelik rengi de solmuş, kabul edersen yenisini hediye edelim…” dedik.

**

Gözlerini büyük gösteren gözlüğünün üzerinden bir müddet süzdü bizi birkaç dakika önce tanıdığımız insan.

Birden ciddileşti; tek kaşını hafifçe kendini önemseyen bir tavırla ayağa kaldırdı. Güçlü bir öksürük nöbeti zayıf bedenini öne arkaya sallamasına rağmen kedi çevikliğinde ayağa kalktı.

Arkadaşım “Durumun yanlış anlaşılmamasını, kendisinin antrenör, benim gazeteci olduğumu, nüfus kağıdımıza Trabzon yazdığını” söylemeyi ihmal etmedi.

**

Soğuktan burnu kızaran yaşlı adam, derin bir iç çekti. Mutlu oldu, sevindi. Üşüyen ellerini ovuşturdu. Kulak memelerindeki yağmur damlacıklarını sildi, “Acı patlıcanı kırağı çalmaz. Böyle havalar memlekete getiriyor beni” dedikten sonra, vücudunun tüm ağırlığını bir ayağına verdi, uzaklara baktı, daldı…

Haberin Devamı

**

Bir müddet sonra konuyu tekrar kafasındaki şapkaya getirdik, “Niçin değiştirmediğini?” sorduk.

Soluğunun altından mırıldandı. Doğruldu, adeta beton sütunu kesildi bacakları. Başını yağmurun dövdüğü mağazanın tentesini dikti. Bakışları tutkalla yapışmıştı sanki bu sıra dışı görüntüye. “Emekli olduğunu, Trabzonspor’un İstanbul’daki bütün maçlarına gittiğini” söylüyordu ama biz o eski şapkaya takmıştık bir kere.

**

Cana yakın, sevimli, yaşlı kurdun dış görünümü ömrünün büyük bölümünü geçirdiğini gösteriyordu fakat Trabzonsporluluğu bebek kadar temiz, rüzgâr gibi sertti...

- Bu yaşta… Üstelik kafamda eski şapka… Tuhaf geliyor dimi size?

- Hiç de tuhaf gelmedi. Senin yaşındaki insanın Trabzonsporluluğuyla herkesin gurur duyması gerekir. Fakat bu yaşta bu enerji!

**

Açık havada çalışmaktan teni kırış kırış olan yaşlı hemşerimiz ellerini koltuk altlarına soktu “Oğlum… Oğluma sözüm var, her zaman Trabzonspor’un yanında olacağım, bu şapka da onun yadigârı, ölene dek başımda duracak” derken, yağmur damlalarıyla, gözlerinden süzülen birkaç damla yaş aynı anda yanaklarından aşağıya dökülmeye başladı.

Haberin Devamı

**

Murat hoca, cebinden çıkarttığı kâğıt mendil ile yaşlı adamın yüzünü kuruladı. Ellerini, hüzünlenen adamın zayıf bedenine öyle bir doladı ki bir müddet oldukları yerde heykel gibi hareketsiz kaldılar, kırk yıllık dostlarmış gibi…

“Oğlunun birkaç sene önce vefat ettiğini, ölmeden önce onun yerine maçlara gitmesini, şapkasını başına koymasını vasiyet ettiğini” söylerken, Üsküdar’daki camilerin minarelerden yatsı ezanının sesi yükseliyordu…

**

Bugün Üsküdar’ın bazı sokaklarında bu yılın şampiyonu Trabzonspor’un bayrakları dalgalanıyorsa, yazımıza konu olan o babanın akrabaları ve tanıdıkları sayesindedir.

**

'İçindeki çocuğu hiç kaybetmeyen babalarımızın babalar günü kutlu olsun..'