Fenerbahçe Alex'ten çarpıcı açıklamalar

Alex'ten çarpıcı açıklamalar

08.10.2012 - 13:38 | Son Güncellenme:

Fenerbahçe’de kadro dışı kaldıktan sonra sözleşmesini karşılıklı olarak fesheden Alex de Souza, son kez basının karşısına çıktı. Kulüpten istifa eden tercüman Samet Güzel'in yer almadığı toplantı tam 127 dakika sürdü....

Alexten çarpıcı açıklamalar

Fenerbahçe'yle yollarını ayıran Alex de Souza'nın beklenen basın toplantısı sona erdi. Brezilyalı oyuncu birçok konuda çarpıcı açıklamalar yaparken, merak edilen sorulara da cevap verdi.

İşte o açıklamalar...

"Geldiğiniz için herkese teşekkür ediyorum. İlk geldiğim günden beri bana olan yaklaşımlarından dolayı Fenerbahçe taraftarına da teşekkür ediyorum. Sözleşmemi feshettikten sonra taraftarın gösterdiği reaksiyonu rüyalarımda dahi göremezdim. Onlara bir kez daha teşekkür ediyorum. 35 yaşıma bastım, hiç ağlamadığım kadar ağladığımı söyleyebilirim."

Haberin Devamı

"Bir kişiye özellikle teşükker etmek istiyorum. O kişi de Samet. Geçen hafta havaalanından bugünkü istifaya kadar zor bir süreç geçirdi. Fenerbahçe formasını isteyen bir çocukken onu tanıdım. Onun için hiç kolay değil"

"2 önemli maçın geçmesini bekliyordum, çok şükür 2 önemli maçı da galibiyetle tamamladık. O yüzden bugünü seçtim. Bazı yorumlar var ama önemli olan takımdı ve ben takımın bu 2 maçı atlatmasını bekledim"



Fenerbahçe'den ayrılışımın 5 bacağı var

"Fenerbahçe'den ayrılışımın 5 bacağı vardı diye düşünüyorum. Ben, Aykut Kocaman, Aziz Yıldırım, Ali Yıldırım ve Basın. Başımıza bir şeyler geliyor, muhakkakki kendi hatalarım vardır. Bu hatalardan başlayacağım konuşmama..."

"Kulübü yaralayıcı hareketlerde bulundum. Yanlış Tweet'ler attım. SMS'ler gönderdim, göndermesen daha iyiydi. Mesajın içeriğinde hata yoktu ama gönderdiğim kişileri seçerken daha hassas davranmam gerekirdi. Bana verilen 'borcu yoktur kağıdı' olayı var. O konuda Ali Yıldırım ile bir tartışmamız oldu. O konuda da öyle davranmamam gerekirdi."

"Parayı çok seven biri olsaydım, "ayrı çalış yada git önerisine", "çalırışım" derdim ve sözleşmemin sonuna kadar paramı tıkır tıkır alırdım. Bunlar benim içtenlikle kabul ettiğim hatalarım."

Haberin Devamı



"Aykut Kocaman'la teknik direktör ve sportif direktör olarak ikiye ayırmak istiyorum. Çünkü onu ilk yönetici olarak tanıdım. Aragones'le son maçımızdı. Trabzon maçını kazandık ve 7 Temmuz'a kadar tatilde olacak. 7 Temmuzda ülkeme dönmek için ayrıldım. Aykut Kocaman gelince dönüş tarihimin değiştiği bilgisi bana iletildi. Geri dönüş tarihimin 1 hafta öne çekildiği söylendi. Ancak ben planlarımı 7 Temmuz'a göre yapmıştım o yüzden kabul etmediğimi söyledim"

Sen kaptansın, herkesten önce burada olmalıydın

"O zamanki teknik direktörümüz Daum'a 7 Temmuz'da gittiğimde özür diledim. Ama o gerek yok diyip, Aykut Kocaman'la tanışmam için Kocaman'ın yanına gönderdi. Kocaman bana ilk olarak "Sen kaptansın, herkesten önce burada olman gerekirdi" dedi. Ben de kendisine haklı olduğunu söyledim. 12 ayın 11 ayın burada geçiriyorum, 1 ayı ülkemde ailemle geçirmek istediğimi söyledim. Kendisine fikirlerine katılıp katılmayacağıma açık olarak söyleyeceğimi söyledim. Teknik direktör olarak çalışmaya başladığında da tartışmalar başladı."

"Aykut Kocaman'la futbol görüşümüz çok farklıydı. Onun kararlarına uyacağımı ancak aynı fikirde olmadığımızı söyledim. Benim fikrime göre futbol takımı sürekli gelişmeliydi, bu da antrenmanlarla sağlanır. 3 yıl boyunca bir oyuncu gelişme gösteremiyorsa, burada bir hata vardır. Bunu Kocaman'a söylediğimde, "Burası Türkiye, burada antrenmanlar gelişmek için değildir" diye konuştu."

Gollerden sonra Kocaman'ın sevinmemesi kafamı karıştırıyordu

"Özellikle gol attığımız zaman hocamızın gol sevinçlerine katılmaması, kafamı karıştırıyordu. Atılan gollerde sakin kalması kafama girmedi bir türlü. Çünkü Fenerbahçe gibi bir takımız, çok zorlu maçlar yapıyoruz. Dün Gökhan Gönül'ün güzel golünden sonraki sevinci ise bana birşeylerin değiştiğini gösterdi."

"Hocayla olan sözleşmeyi 3 yıl uzattılar. Bundan sonra takımın futbol anlayışında değişiklikler yapacağını söylemişti ama gördüğüm kadarıyla olmadı. Fenerbahçe'de kaldığım sürece en üzüldüğüm maç olan geçen yılki Galatasaray maçından bahsetmek istiyorum. Oynamak veya yedek kalmak hocanın tercihidir. Bu maçtan önce sol ayağımdaki problem nedeniyle Trabzon maçında oynayamadım ama takım çok iyi oynadı. İlk antrenmanda Hocanın odasına gidip "Takım çok iyi oynadı, tebrik ediyorum" dedim. Galatasaray maçında çok oynamak istememem rağmen, ayağımdaki ağrılar nedeniyle oynayamayacağımı söyledim. O da her oyuncunun duymak istediği şeyi söyledi. Maç gününe kadar seni bekleyeceğim dedi. Sonra sağlık ekibiyle 7/24 bir çaba sarfettik"

"Anestesi teklifini kabul etmedim, o olmadan ayağımın antrenmandaki tepkisini anlamak istiyordum. Antrenmandan sonra Hocanın yanına gidip, "Ayağımda hiç ağrım yok antrenman çok iyi gitti" dedim. O da tamam dedi. Maç günü öğle yemeğinde benle konuştu, beni 70. dakikada oyuna alacağını söyledi. Ben de ona "Umarım planlarında yanılırsın inşallan 70. dakikaya kadar bana gerek kalmaz ve işi bitirir, şampiyon oluruz" dedim. Maçın hangi sonuçla bittiğini biliyorsunuz"

Kupayı kazandık ama Kocaman bizi tebrik etmedi, bizimle birlikte dönmedi

"Kupa finalinde Bursa'yla oynadığımız maç ise Fenerbahçe formasıyla en mutlu olduğum anlardan biriydi. Ancak 30 yıl sonra bir tabuyu yıkıp Kupayı kazanmamıza rağmen, Hocanın bizi tebrik etmemesi ve bizimle birlikte dönmemesi, bana çok farklı geldi. İlk tanışmamızdaki gibi bu şekilde davranması bana garip geldi"


"Sezon başında hoca sizinle "Alex'i her maçta oynatmayacağım artık 35 yaşında" dedi. Tatilden döndüm ama benle bu konuyu bir kez bile konuşmadı. Daha sonra Avusturya'ya kampa gittik ve orada 2 hafta kaldık. Son gününde bir basın toplantısı yapacaktım ve biraz da geç kalmıştım hatırlarsınız. Bunun sebebi, hocanın ben toplantıya gelirken beni durdurup konuşmasıydı. Hoca bana "Senle konuşamadım ama Türkiye'ye dönünce konuşacağım" dedi.

"MTK'ya hazırlık maçında frikikten gol atıncı, Brezilyadaki arkadaşlarım bana takıldı. Çünkü Aykut Kocaman'ın yüzünü görünce, benim kendi kaleme gol attığımı düşünmüşler."

"Aykut Hoca, Vaslui maçından bir gün önce, "bir sorunun var mı" diye sordu. Ben de orada patladım ve ilk tanışmamızda onunla ilgili ne düşünüyorsam onu söyledim o da benimle ilgili ne düşünüyorsa söyledi. Sanırım işi sonlandıran o oldu"

"18 yıllık kariyerimde yaşadığım en ağır tartışmaydı. Birbirimiz hakkında bir sürü şey söyledik, peki şimdi ne olacak? diye birbirimize sorduk. Sen teknik direktörsün ben de oyuncuyum. Sen ne dersen onu yapacağım" dedim"

Maç çalışmasını bensiz yaptırıp, daha sonra ilk 11'e aldı

"Erzurum'daki Süper Kupa maçında, hocayla maçla ilgili birşeyler söylemek istedim, o da senin düşüncelerin her zaman önemli dedi. Ben de benim oynayacağım dakikalarda neler yapılması gerektiğini belirttim. Odaya giderken oynayıp oynamayacağımı bilmiyordum. Ancak bir gün önce bensiz bir çalışma yaptıran Aykut Kocaman'ın beni ilk 11'e aldığını öğrendim ve çok şaşırdım"

"Daha sonraki maçlarda yedek bırakıldım. Benim için yedek kalmak hiç önemli değil. Ancak bir iletişim eksikliği olduğunu düşünüyorum. En büyük hatamı bu süreçten sonra yaptım ve siz basına çok iyi bir pas attım. "

"Samet aracılığıyla bana ilk 18'de olmayacağım bilgisi geldi. Bu da önemli değil. Ancak benim için söylediği "Kafası karışık" demesiydi, benle konuşmadan kafamın karışık olup olmadığını nasıl bilecek. Daha sonra da bildiğiniz gibi kadro dışı bilgisini bana verdi"

"Ali Yıldırım'la iletişimimiz, Aziz Yıldırım'ın hapse girmesinden sonra daha fazla gelişti. Ali Yıldırım, sıkıntılı sürecin ilk başında bizimle bir toplantı yaptı. Bu toplantıda kulübün çok zor bir süreçten geçeceğini ve ekonomik sıkıntı olacağını söyledi. Gitmek isteyen oyuncular varsa kendilerine söylemesi gerektiğini söyledi."

F.Bahçe 2. Lig'e düşse bile ayrılmam

"Toplantı sonrası Samet'le birlikte Ali Yıldırım'ın yanına gidip, ben Fenerbahçe 2. Lig'e bile düşse buradan ayrılmayacağımı, maddi sıkıntı yaşansa bile gitmeyeceğimi söyledim. Ödemelerle ilgili nasıl yapmayı uygun görüyorlarsa, onlar nasıl istiyorlarsa bana bilgi verilmesini istedim. Çünkü benim de burada bir ailem ve yaşantım var."

"Bursa ile oynanacak kupa maçı öncesi Bursa Kaptanı Ömer bana "oynacakmısın" diye sordu ben de basın mensuplarının önünde "ben her zaman iyiydim, Galatasaray maçında da oynamak için hazırdım ama bu tamamen hocanın tasarrufuydu" dedim.

"Ali Yıldırım Samet'e "Benim Ömer'e yaptığım konuşmayla, hocayı basının önüne attığımı" söylemiş. Ancak benim hiç böyle bir düşüncem olmadı. Sadece dürüstçe fikrimi söyledim"

"Ali Yıldırım "Alex çok seviliyor ancak onun en küçük hatasını bekleyeceğim" demiş. Benim burada en çok üzüldüğüm, yüz yüze birçok kez karşı karşıya gelmemize rağmen, bunları arkamdan söylemesiydi"

"Aziz Yıldırım ile ilişkimiz Ali Yıldırım'la olandan çok iyiydi. Beni herkes eleştirirken, o alkışlamıştı. En son sözleşmemin imzalanması zaman almıştı. Başkan gelip yarım saat içinde iş bitirmişti. Onunla iletişimimi güzel yapan olaylardı"

Başkan beni Young Boys maçından sonra kovdu

"Ancak Young Boys maçı sonrası elendikten sonra Başkan Aziz Yıldırım beni takımdan kovdu. Samandıra'ya gidip eşyalarımı toplarken, Aykut Hoca takımda kalmamı istediğini söyledi. Fenerbahçe'de Aykut Hoca sayesinde kalmıştım, ona buradan teşekkür ediyorum"

"Daha sonra antrenmana çıkamadım ve ağırlık çalıştım. Bu sırada Başkanın beni stada çağırdığını öğrendim. Yanına gittiğimde, "Sabah söylediklerimi unut, yanlış söyler söyledim" dedi. Aynı gün içinde kavulup aynı gün için tekrar takıma alınmak benim için zor zamanlardı"

"Bu sene Gaziantepspor maçı öncesi Başkan benimle konuştu. Söylediklerini bir kısmına katıldım, bir kısmına katılmadım. Twitter ve röportajlarımda söylediğim şeyler için katıldığım konular oldu. Aragones döneminden sonra kulübün Avrupa hedeflerini azaldığını ve Türkiye'ye daha ağırlık verdiğini Başkan'a açıkladım. Başkan da bana, kulüp içi siyaset ve denge gibi birşeyler söyledi. Ben hiçbir zaman bu dengelerin bir parçası olmadım. Ben ona bu konularla ilgili değil futbolla konuşmak istediğimi söyledim. O da bunu Aykut Hocayla konuşmam gerektiğini söyledi. Ben de Aykut hocayla hiçbir şey konuşamıyoruz dedim. Daha sonra 8 yıl içinde en çok üzüldüğüm şeyi söyledi. Gaziantepspor maçında kadro dışı bırakılmıştım"

"Gaziantepspor maçına çocuğumla gittim diye Aziz Yıldırım bana ilgi çekmeye çalışıyor dedi. Kariyerim boyunca bir yöneticiden duyduğum en saçma laftı. Benim böyle bir ilgiye ihtiyacım yok. Kendisi hapisteyken de çocuğum maçlara geliyordu, o da çok sempatik diye yorum yapıyordu. Peki şimdi ne değişti"

"Aykut Hocayla problemim var" dedim

"Fenerbahçe Kulübü'nün gelişimin önünde bir engel olduğumu düşünmeye başlamıştım. Başkanın bana söylediği şeylerden sonra moralinin iyi olduğunu gördüm. Ayın 7'sinde bir toplantı yapacaktık ama yapamadık. Sonra Kasımpaşa maçı geldi ve mağlup olduk. O maçta duş aldım daha sonra tribünlere çıktım. Çünkü orada Serkan ve kulüpten arkadaşlarım vardı. Daha sonra soyunma odasına girdik, Aykut Hoca herkese teşekkür etti. Daha sonra Ali Yıldırım girdi, takım hakkında bir sürü şey söyledi ve soyunma odasından çıktı. En son başkan geldi, oyuncular arası ilişkilerde bir problem olup olmadığı sordu. Bir takım değişikliklerin gerektiğini söyledi ve gitmek isteyenler varsa söylesin dedi"

"Volkan oyuncuları toplayıp kimsenin biriyle problemi var mı diye sordu. Ben de 8 yıldır buradayım hiçbir oyuncunun birbiriyle problemi olduğunu görmedim. Ama Aykut Hocayla problemim olduğunu söyledim. Sonra oyuncu arkadaşlarıma "bu söylediklerimi Başkana ve Hoca'ya söyleyeceğimi" söyledim. Bunu herkes duydu"

Bir takımda iki lider olmaz

"Pazartesi günü Aykut Hoca'nın yanına gittim. Bana kadro dışı bırakıldığımı söyledi. Ben de niye olduğunu sordum. Çünkü disiplin dışında kimse kadro dışı bırakılmaz. Bir takımda iki lider olmaz. Soyunma odasında o kadar çok yer tutuyorsun ki seni orada tutamam dedi. Kesinlikle takımda olamayacağımı söyledi. Ben de ona son bir sorum olduğunu söyledim ve sordu: Bu karar senin mi yoksa kulübün mü? O da bu benim kararımdır' dedi."

"Hocanın odasından ayrılıp, Başkanla statta saat 16.00'da buluşmak üzere randevu aldık. 15 dakika geç kaldığım doğru. İstanbul gibi bir yerde bu çok normal. Ben onları 7 Eylül'den beri toplantı için bekledim. Bu yüzden 15 dakika sorun olmaz. Tweet atmamı söyledi. Eşimle konuşuyordum ve durumu analiz ediyordum. İki kızım okuldaydı, büyük ihtimalle kadro dışı kaldığım benden önce başkaları tarafından onlara iletilecekti. Ve başkanın sekreterinin önünde eşime 'Şu anda toplantıya giriyorum' diye mesaj attım ve telefonu kapatarak masanın üzeirne koydum. Başkan bana 'Konuşabilirsin' dedi. Ben de kadro dışı kaldığımı ve görüşünün ne olduğunu sordum. 'Karar senin ve kalmak istiyorsan kal ama takımla çalışamayacaksın' dedi. Elini uzattı bana teşekkür etti. Ben de elimi uzatarak 'Kulüp için bundan sonra her şeye hazırım' dedim. Sonra avukatın odasına geçtim.

Sabah evden takım kaptanı çıktım, şimdi eve işsiz dönüyorum

"Avukat takımla kötü ayrılmadığını göstermek için basın toplantısı yaparmısın diye sordu ben de daha erken basın toplantısı yapacağım ama şimdi değil dedim. Avukata "sabah evden takım kaptanı olarak çıktım, şimdi eve işsiz dönüyorum" dedim.

"Basına gelince imzasız çok haber yapıldı.2003 yılında Cruzeiro'da oynuyordum, Antrenman sahasına bir Türk geldi. Bu beyle Brezilyal futbolu ispanya futbolu hakkında konuştum. Sonra beni Luciano aradı. Luciano bana "Türk gazetelerinde senin Türk futbolu hakkında görüşlerin çıktı" dedi. Bu ilk karşılaştığım olaydı. Son zamanlarda ise çocuğumun okul parasından, bir düğünde eğlendiğim için suçlamalara kadar... Hakan Bilal Kutlualp ve Ferit Şahenk'le işbirliği yapıp takım içi dengeleri bozduğum yazıldı. Volkan Ballı'yla Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra kendisiyle 2 yıl içinde 3 kez konuştum. Hiç de yazıldığı gibi takım içi siyaset gibi bir görüşme olmadı. Benim bu gelişmelerde suçlu bulduğum bir tarafı da siz basın olarak görüyorum"

Toplantıda soru-cevap bölümüne geçildi

"Bana destek veren tüm takımlara ve taraftarlarına teşekkür ediyorum. Türkçe konuşup konuşmadığım çok tartışıldı. Türkçe dersi almaya başladım ama Türk konuşabiliyorum demem yalan olur.


İki Alex arasındaki fark...

Haberin Devamı

"Aziz Yıldırım'ın söylediği "Sahadaki Alex'e kefilim ama dışarıdakine değil" sözlerine Alex şu cevabı verdi. Sahada lens takıyorum, dışarıda gözlük. Sahada krampon giyiyorum dışarıda normal ayakkabı. "

"Demokratik bir ülkede herkes istediği maça gidebilir. Şiddet olmadığı sürece herkesin herkesi eleştirme hakkı vardır. Benim için mevki önemli değil herkese aynı mesafedeyim. Saha dışı ile saha içi arasındaki en büyük fark, sahada daha ciddiyimdir"

"Twitter'da yazdıklarım Aykut Hoca'ya mesaj değildi, çünkü zaten düşüncelerimi ona söylemiştim. Kimsenin arkasından konuşmadım, hep yüzüne karşı konuştum. Başkanla toplantıda evet bacak bacak üstüne attım çünkü oturma şeklim budur. Tweet attım çünkü eşimle durumumu paylaşıyordum. Bence Samet baskı altındaydı. Başkana çok büyük saygı duyuyorum, çünkü problemlerimizi yüzyüze konuşarak çözebildik.

Haberin Devamı


Bir takımla 2 yıllık sözleşme imzalayıp, daha sonra futbolu bırakacağım

"Fenerbahçe'den ayrılmadım, bir parçanızı bıraktığınız yerden ayrılmanız mümkün değil. Gelecek için bir planım yok. Gidiceğim ve bir takımla 2 yıllık sözleşme imzalayıp, daha sonra futbolu bırakacağım"

"Başbakan Samet aracığılıyla beni aradı, 8 yıllık Fenerbahçe kariyerim için beni tebrik etti."

"Soyunma odasında problemler olur ama bunu sadece orada olanların bilmesi yeterlidir. Tek yaptığım, bana sorulduğu zaman ne düşündüğümü dürüst bir şekilde söylemekti"

"Zico tanıdım en iyi insanlardan birisiydi. Liderlik vasıfları çok üst bir isim, karizması fantastik. Zico çalıştığım en iyi çalıştırıcılardan birimiydi hayır. Bunu da başkana söyledim"

"Kasımpaşa maçında olayların merkezindeydim. O yüzden anlattım. Ancak Emre-Aykut olayında merkezinde değilim o yüzden bunu onlar anlatsın. Fenerbahçe'de hiçbir futbolcuyla problemim olmadı. Tartışma oldu ama probleme dönüşmedi"

"Volkan, maçtan sonra takım arkadaşlarıyla ziyarete geleceğini söyledi, ben de kabul ettim. Oğlumun en sevdiği isimlerden birisi Volkan Demirel'dir"

"Şahsi olarak hoca ve başkanla bir sıkıntım yoktu, görüş farklılıkları vardı. Veda yemeği olacağını zannetmiyorum çünkü duygusal olarak bunu kaldıracak durumda değiliz"

"Fenerbahçe'de hiç kimseye kızgınlığım ve nefretim yok. Takım her türlü başarıya layık."

"Beni herkes futbolu bıraktırmaya çalıştı ancak ben hala futbolcuyum ve 2 sene daha oynayacağım. Takım içi siyaset ve politika lafları komik geliyor çünkü gerçekten kimseyi tanımıyorum. Fenerbahçeli yöneticilerden ancak bir kaç tanesini ismen biliyorum. Benim kafamda saecde futbol var, başka bir şey yok"

"Başkan Fenerbahçe'yi çok seven bir insan. Başkanın yaptığı benim yerime hocaya arka çıkmak değil, Fenerbahçe'ye arka çıkmaktır."

"Bir arzum var son maçımı ve jubilemi Kadıköy'de yapmak isterim. Kimseyle transfer görüşmesi yapmıyorum, taşınma sürecindeyim. Brezilya'ya gidince görücez."

"Heykeli dikilecek kadar birşey yaptığımı düşünmüyorum, ama bunu yapanların hissiyatını tartışacak değilim"